Bursaspor’un acıtan gerçekleri, bitmeyen umutları var.
Bunların arasında en üzücü olanı, en bitmez olanı ise farkındalığına erişemediğimiz yaşadığımız gerçeklik.
Devre arası sürecine giren Bursaspor maalesef ismen 2.lig, sıralama olarak 3.ligde küme düşme hattında bulunuyor. Tarihinin en kötü sezonunda, en kötü sıralamasında, en kötü haliyle.
Bu durumun acıtan gerçekliği ve bunu kabullenemeyiş sürecimizin getirdiği çözümleri görememe hali sebebiyle ne saha içi ne saha dışında olumlu bir gelişmeyi yaşayamıyor, göremiyoruz.
Genç oyuncular, maddi problemleri yönetme noktasında zorlanan yönetim, beklenti-realite dengesini kuramayan teknik heyet ve sonucunda psikolojik ve matematiksel olarak bitmeye yaklaşmış bir camia durumundayız an itibariyle.
Bu gerçekliğin içinde maalesef halen anlık tepkiler veriyor, anlık gelişmelere geniş zamanlı reaksiyonlar vererek ne günü ne de geleceği kurtarmaya yönelik herhangi bir adım atamıyor, atacaksak dahi bunun nasıl olabileceğine yönelik önümüzü görecek zihin temizliğine ulaşamıyoruz.
Son dönemde bu yukarıda bahsettiğim kara tablonun içinde en ufak bir olumlu gelişmeye ihtiyaç duyduğumuz zamanda, -3 puan cezasının önüne geçilmesi, ulusal lisansın alınması ve bu lisans sürecinde yakalanılan başarı sonrası ileriye yönelik “yine, yeniden” umutlanma sürecine girdiğimiz bir periyodu yaşıyoruz. Bu sefer anlık gelişmelerin, anlık sonuçlarına odaklanmak yerine aldığımız sonuçların uzun vadeye nasıl yayılacağına yönelik bir zihniyet ve anlayışla hareket etmemiz gerektiğine inanıyorum.
Bursaspor’un günü kurtulmalı, gününü kurtarmaya yönelik hamleler geleceğin getireceği olumsuzluklara çözüm olacak vadede olmalı. Günü kurtaracağım derken geleceği unutmak, geleceğin getireceği yüklerin altından kalkamayacak duruma getirebilir bizi. Bunu söylerken bahsetmek istediğim konu ise herkesin anlayacağı üzere tahta durumu.
Bursaspor’un transfer yapabilecek duruma gelmesi şart. Bunun ikinci bir seçeneği veya başka bir yol düşünelim deme şansımız yok. Biz bu durumda Süper Lig seviyesinde olsak (Gelir dengesinin daha yüksek olduğu bir ortam) belki transfer yapmadan, gelirlerin getireceği yatırımlar ile gençlerin gelişimine odaklı bir süreci yürütebilir ve sonucunda uzun vadeli, temeli sağlam bir yapı kurabilirdik.
Bu gün geldiğimiz noktada maalesef gençlerin anlık sonuçlar almasına ihtiyacımız var ve devre arasına kadar gelinen süreçte gördüğümüz kadarıyla gençlerin anlık sonuç alma süreci çok istikrarlı bir biçimde ilerleyemiyor. Bunun yanında gerek günlük gerekse geleceğe yönelik mali noktada çok sert bir krizin içinde olmamız süreç beklentimizin süresini oldukça kısaltıyor.
Transfer tahtasının açılması çok kolay değil, açılsa dahi transfer tahtasının açılması Bursaspor kurtuldu demek değil. Bunun da farkında olmamız gerekiyor. Tahta açılırsa şayet o andan itibaren yapacaklarımız, atacağımız adımlar, vereceğimiz kararlar ya bizleri uzun vadede geri getirecek ya da çok kısa bir vadede kilit vurmamıza sebebiyet verecek. Tahta açılmaz ise eğer Bursaspor olarak maalesef ihtimali olmayan bir durumdayız. Gideceğimiz yolun sonu belli. Tahtanın açılması Bursaspor’a bir ihtimal yaratacak ve bu ihtimale tüm şehir ve camia olarak tutunmamız gerekecek.
Varsayalım tahtayı açtık… Bu noktada bakılması gereken başka bir durum daha var. Maalesef Bursaspor’da gelişmeler bir türlü azalmıyor. FIFA üzerinden gelen bir yasak durumu söz konusu. İki dönemlik transfer yasağını aşmak, en kötü ihtimalle ertelemesini istemek gerekiyor. Bu sağlandıktan sonrası ise artık ya herro ya merro.
Varsayalım tahta açılamadı…
Bu durumda Bursaspor’un elinde kalan 25 kişilik kadro şu şekilde oluyor;
Canberk Yurdakul, Deniz Aydın, Eren Tunalı, Samet Bozkurt, Ertuğrul Kurtuluş, Furkan Emre Ünver, Emir Kayacık, Baran Karagöz, Kerem Kök, Abdullah Tazgel, Kubilay Sönmez, Ozan İsmail Koç, Emre Tepegöz, Barış Dalkıran, Bilal Güney, Hasan Ayaroğlu, Hamza Baran Arıkan, Enver Cenk Şahin, Melih Sağlam, Mustafa Genç, Çağatay Yılmaz, Berat Altındış, Hasan Sabri Karaca, Seçkin Batuhan Fırıncı, *Özer Hurmacı (?)
Yeterli olur, olmaz bunu uzun uzun tartışmak lazım. Ne için yeterli olur, ne için olmaz ayrı tartışmak lazım.
Bursaspor’un hedefi ne, beklentisi ne? Bunların hepsini çok iyi düşünmek gerekiyor.
Yine, yeniden kriz sürecinin içinde umutlanmaya çalışıyoruz.
Ne dersiniz? Bu sefer olur mu?