Her insanın varoluşsal belli karakteristik özellikleri vardır. Bunlar bazen iyi bazen kötü olabilir. Herkes iyi olacak diye bir kaide yok. Burada kötü olan durum ise bu varoluşsal sancının kötü tarafının bireylerden çıkıp camialarına yansıması oldu. Acizlik, farkına varılmayan ve cahil cesaretini benimseten bir karakteristik özellik.

Bir de iyi tarafları var tabi bu varoluşsal karakterlerin. Mücadeleci olmak gibi...

Savaşı, mücadeleyi, dik duruşu benimseyen. Toplumların örnek aldığı ve peşinden onları sürükleyen varoluşsal özellikleri içinde barındıran yegane özelliktir.

Bugün sahada bunları barındıran iki takım vardı.

Acizler 2-1 Mücadeleciler maçın sonucu.

Bir maçı kazanmak sizleri bir gün, bir hafta sevindirip, anlık mutluluklar yaşatabilir. Bunun verdiği hisler ve adrenalin ile acizce, tarihini ve geçmişini örnek almanız gereken bir camiaya nasıl yaklaşmanız gerektiğini unutursunuz. Olabilir, acizlik bunları yaptırabilir insanlara.

Bir de mücadele ederek kaybetseniz dahi geleceği kazanırsınız. Bilirsiniz ki siz mücadeleyi sürdürdükçe arkanızda sizin varoluşsal kimliğinizi takip edecek birler, binler, yüz binler, milyonları peşinizden sürüklersiniz. Öyle olur ki... Bugün sizleri yendi diye kendini tepede görenler zamanı gelir sizlerin peşinde sürüklendiğini anlar. Liderlik, mücadeleci karakter gerektirir.

Mücadele edenlerin yanında olmak, onların peşinden gitmek, dik duruşun camiasının taraftarı olmak gurur duymamı sağlıyor. Bursaspor bugün sahada 3 puanı kaybetmiş fakat kendine olan inancını ve güvenini perçinlemiştir.

Maçın içinde olan futbola dair detaylara girmem gerekir belki ama bugün bu maçta futbola dair bir şeyler konuşmak çok içimden gelmiyor. Ufak bir şekilde değinmek gerekirse şöyle özetleyebilirim;

Bursaspor 11'e 11 dahi oynadığı ve sahasından çıkamadığı maçlardan, 11'e 10 oynadığı fakat kompakt oyununu ve takım kimliğini kazandığı bir takıma dönüştü. Bu bilinci korumak sene sonu bizi istediğimiz yere götürecek en önemli unsurlardan biridir.

Kutluhan Bilgiç... Sana da değinmek gerekiyor. Mesleğiniz hakemlik. Bunu sürdürmek istiyorsanız bir kez daha eğitim ve formasyon süreci geçirmeniz gerekiyor. Karar mekanizmanızı geliştirmeniz, vicdanı sorumluluklarınızı bilmeniz ve verilen emeklerin hakkına girmeden eşit maç yönetmeyi ilke edinmeniz gerekiyor. Bakıyorum da işiniz bayağı zor. Siz bu mesleği yapıp yapmayacağınıza karar verin eğer yapacaksanız işiniz oldukça zor.