Ali Akman'ın başındaki kırıklarla beraber işlediği etik dışı davranış ve attığı imza Bursa spor kamuoyunu sosyal medyada karpuz gibi ikiye böldü.
Çocuk elbette istikbalini düşünecek ve gidecek diyenlerle...
Bu takıma ve camiaya ihanettir diyenler...
Atışmalar öyle noktaya geldi ki; neredeyse BIDIK ALİ' yi unutup birbirlerini yiyecek duruma geliyorlar.
Kim bu Ali Akman?
Vakıfköy' de futbol öğrenmiş ve yeteneği olan istikbal vaadeden bir çocuktan fazlası değildir.
Her ahval şeraitte büyük bir futbolcu olma garantisi varsa Ayhan amcacığı onu GS ya da İnegölspor altyapısında büyütebilirdi.
Ali Akman'ın midesinde Vakıfköy ekmeği, damarlarında Vakıfköy kanı, isminde ise Vakıfköy damgası olduğunu kendisi dahil kim inkar ederse insanlık suçu işler.
Ali Akman kendisini var eden Bursaspor'a geleceğindeki hayatını borçludur.
Bu futbol dünyasından kimler geldi kimler geçti?
Ne Aliler ne Veliler bitti gitti ama Akman olayı herkes tarafından okunması gereken bir futbol pornosudur.
Boosman diye bir herifin açtığı yolu kullanarak sadece seni yetiştiren ocağa ihanet değil, futbol endüstrisinin çarklarına çomak sokmaktır.
Seni yetiştiren ocağa para kazandırmadan, süreci bonservis bedeli olmadan şahsi avantaja çevirmeye kalkanları çok gördük, zaman onların belgesini bonservis değil vesikaya çevirdi.
Ali Akman Bursaspor'a borcunu ödemek için ne yaptı?
Şampiyon olan takıma katkı mı koydu?
Hiçbir şey!
Hatta muhtemel ahlaksızlıklara örnek olabilecek, altyapı değerlerine darbe vuracak bir halt etti.
Yetenek bir şeydir ama ahlak her şeydir.
Bursaspor tribünlerinde bence haksız olarak aleyhlerinde tezahürat yapılan Volkan Şen, Sercan Yıldırım, Serdar Aziz, Ertuğrul Ersoy, Ozan Tufan, hem Ali Akman'dan iyi futbolcu, hem de ahlak sahibi futbolculardır.
Bu saydığım isimler kariyerlerinin zirvesindeyken sözleşme imzalamış ve "Beni almak isteyen Bursaspor'a bedel ödemelidir." demişti.
Hele Enes Ünal'dan bahsedersem Ayhan Amcan bile utanır.
Babası Mesut Ünal oğluna yurtdışı teklifler başladığında Bursaspor'a profesyonel imza attırarak; "Bursaspor'a bedel ödemeden asla..." demiştir.
Şener Özbayraklı bile dışarıdan geldiği halde "5 milyon getirmeden gidemez" şartını imzalamıştır.
Malın gözünün önüne servet koysanız yapacağını yapar.
Bir de fotoğrafın arka yüzü vardır.
Son yılların yıldızı olarak görülen Mehmet Ekici ve Erkan Zengin bonservissiz iş tutmaya başladığı için vesikalı yârim gibi takım takım dolaşıp kariyerlerini tükettiler.
Bu süreci parasını alamıyor bahanesi ile sulandırmak, Erkan Kamat yönetimi imza attırmadı diye belden aşağı vurmak olmaz.
Ayrıca belki bir iki kulüp dışında futbolcuya borcu olmayan takım yoktur.
Bugün duruş gösterme zamanıdır.
Ali Akman kadro dışı bırakılmalı ve Haziran ayına kadar Vakıfköy'de karpuz gibi yatırılmalıdır.
Futbolcu kardeşlerimize söz verilen (Ali Akman dahil) primler derhal ödenmelidir.
Ali Akman bir sarı öküz bile olamadığı için bir futbol zararlısı olarak diğer çocuklara virüs bulaştırmaması için Özlüce'ye sokulmamalıdır.
Bu böyle olmaz diyenlere sarı öküz hikayesini okumalarını öneririm.
Dilek temenni ve iddia kısmında ise görüşlerim aynen şöyledir.
- Yuhalanacak olanlar giderken para kazandıranlar değil yetiştiği kulübünde hak bırakanlardır.
- Ben kulübünü atlatıp bedava giderek başarıya ulaşan bir futbolcuya rastlamadım. Ali Akman'da böyle bir öykünün figüranı olacaktır.
- Bu çocuktan milli futbolcu olmaz.
- Küfür, beddua ile işim olmaz ama yürekten Ali Akman'ın başarılı OLMAMASINI diliyorum.
Dahası mı?
Süreci takip edelim ve bekleyelim...