Tevellüt itibarıyla Baby Boomers’a dahil edilmişiz.
Bize uyan özellikleri var tabi.
Kuralcı ve sol eğilim doğrudur, lakin teknolojiye uyumlu olmadığı, uyuşturucu kullanımına eğilimli olduğu gibi tespitler bize uymaz.
Bence bizim kuşağın en büyük şansı; gerek aileden gerekse okuldan alınan temel eğitimdi.
Vicdanlı bireyler olarak yetiştirildik biz.
Başkalarının derdi bizim de derdimiz oldu.
Gelişen teknolojiye karşın erkenden kopup gitmemizin nedeni, yaşam tarzımızdan çok her dem erozyona uğrayan yüreğimizdir!
52 yaşındaydım. Acil bir işim nedeniyle otoparka doğru koşmaya başladım.
Mesafe çok da uzak değildi aslında.
1.kata çıktığımda nefesimin kesildiğini hissettim.
Kendime gelmem için epey bir süre gerekmişti.
Pek üzerinde durmadım ama kilolarımı gönderme vaktiydi vakit!
Nitekim yaklaşık 1ay sonra, sol el bileğimde oluşan kısa süreli bir his kaybı nedeniyle Fakülte’ye gittim.
Acilde genç bir kadın doktorumuz ilgileniyordu benimle.
Abim de yanımdaydı doğal olarak.
Kalp atışlarım monitörde izlenirken doktorumuz ‘Hocam aritmi bu’ dedi Abime.
Teşhis konmuştu!
Daha sonra anjiyo yapıldı.
Belirgin bir sorun yoktu.
Aritmi’nin en önemli nedenlerinden biri, uyku sırasında çok kısa süreli de olsa solunum durmasına yol açan uyku apnesiydi.
Önce bunu çözmemiz gerekiyordu.
Uyku Laboratuvarı denen odada uyudum 1 gece.
Her tarafıma elektrotlar bağlanmıştı ve görevli sürekli odaya girip çıkıyordu.
Bu durumda ne kadar uyunabilirse artık!
Uyku apnesinin şiddeti belirlenecekti önce.
Sonrasında 1 gece daha laboratuvarda kaldım ve bu kez cpap cihazı- uyku maskesiyle uyudum.
Cihaz, sorunumu büyük ölçüde çözdü ve zor olsa da onunla uyumaya alıştım.
Bu arada sıkı bir disipline girdim.
Yeme alışkanlıklarını değiştirerek ve spor yaparak 25 kg verdim.
Artık daha rahat yürüyebiliyordum. Hantallık gitmiş, kendime güvenim geri gelmişti.
Ancak ritim bozukluğu belirgin bir rahatsızlık vermese de, devam ediyordu.
Ankara’da konunun çözümü ile ilgili yeni bir yöntem geliştiren kardiyoloji uzmanı olduğunu öğrendim.
Raporlarımı alarak görüşmeye gittim.
Raporlarıma baktı ve ‘ben bu işi çözerim sen karar ver paranı da al gel’ dedi.
Rakam oldukça yüksek, Uzman Kardiyologsa kendisine yakıştıramadığım ölçüde pişkindi.
Daha sonrasında kısmetime İstanbul Medipol Üniversitesi'nden bir Kardiyolog düştü.
Operasyonu yaptı ama aritmi 1 hafta içinde tekrarladı.
Pes ettim!
Şimdilik bir sıkıntım yok.
İlaçlarla yaşamaya alıştım.
Umarım konuyla ilgili kesin çözüm sağlayan yeni gelişmeler gerçekleşir.
Çevremde benzer sorunları olan pek çok kişi var.
Uyku apnesinin herkes tarafından ciddiye alınması gerekiyor.
Kilo, kalıcı sorunlar yaratıyor.
Tıp, çok özel bir branş.
Seçenlerin işi hiç kolay değil. Ama seçiyorsanız, mesleğiniz için yapabileceğinizin en iyisini yapmak zorundasınız.
Abimin fakülteye adım atmasının üzerinden 40 yılı aşan bir süre geçti.
Bitmeyen nöbetlerinin, tv karşısında uyumasının, zorunlu hizmetinin, geçirdiği aşamaların ve sonunda mesleğinin en üst seviyesine, Profesörlüğe ulaşmasının,bütün bunların üstüne, hala ders çalışmasının bire bir tanığıyım.
O önce vicdanlı bir insan, sonra da Doktor oldu!
Sağlıklı ilgili seçimlerinizde, işiniz bazen şansa kalıyor ne yazık ki!
Günümüzde alabileceğiniz hizmetin karşılığında yüksek bedeller ödemek zorunda kalabiliyorsunuz.
Giderek ağırlaşan yaşam koşulları sağlığımız için ciddi bir tehdit oluşturuyor.
Önce sağlık, dilimize yerleşmiş ama doktorumuzu bulamazsak sağlık da gelmiyor!