"Küçüktüm büyüdüm ve kaç bahar gördüm ama senin gibi kışı yaşamadım. Ne kadar soğuk ve karanlık olduğunu bir görsen seneye hiç gelmezsin" dediğimiz bir kış geçirdik, sanıyoruz cemreler düşmesine rağmen o bile belli değil...

Salgın kasırgası, sağlık fırtınası, ekonomi krizleri, ilaç ve gıda terörü, toplum fırsatçıları, savaş rüzgarları, ülkemizi ve tüm dünyayı saran zorlu, yorucu, bıktırıcı bir süreçti..!

Tüm bu yakıp yıkan nedenler arasında; yenilenmeye, arınmaya, şifalanmaya ihtiyaç duyduk ve cemre havaya, suya, toprağa düşsün de içimiz ısınsın umuda tutunup iyileşelim diye düşünürken, galiba cemre dünya yerine başka bir gezegene göç etti ve yaslı bir kışa rehin düştü gönlümüz, günlerimiz!

Güneş; bahara dargın gibi yüzünü dışarıya dönmüş, arkasını dünyaya dayamış hayattan öç alırcasına kızgın!

Elbet tüm üzüntülerin sonu mutluluk olacaktır, tıpkı her kışın sonu bahar olduğu gibi...

"Haktan ferman gelmedikçe bahar sırrını açmaz" bahar geç de kalsa illa gelecektir. 

Dondurucu günler artarsa ilkbahar da uzun olur derler! 

Sanırım bahar sabahının en iyi sunabileceği en güzel havadır, geç gelen bahar insanı ve doğayı asla aldatmaz.

Tanrı, her bahar yaratılış kitabını yeniden yazar ve bahar doğanın yeniden gerçek bir yapılandırıcısıdır. 

Tüm çiçekleri kopartabiliriz ama yine de baharın gelmesini asla engelleyemeyiz.

Düşünce ve hayal aleminin alabildiğine derinleştiği, ufukların genişlediği, şair olmayanların bile şiirler yazmaya başladığı bir mevsimde; 

Karlar eriyecek, dereler coşacak, tabiat yeniden uyanacak ve çiçekler açacak.

Bu yılda, müjdeler olsun yorgun yüreğimizde ilkbahar sevincini yaşatan Nevruz'u kutluyoruz...

Orta Asya’da Balkanlardaki uluslara kadar çok geniş bölgede yerel renk ve inançlarla kutlanan Nevruz her ulusun kendi kültürüdür.

Türk kültüründe kışın uğurlanması baharın karşılanmasını konu alan oyunların oynandığı, kutlama alanının adeta bir renk cümbüşü şeklinde süslenmesi, renkli kıyafetlerin giyilmesi, uçurtmaların uçurulması, çeşitli renklerde yumurtaların tokuşturulması, insanların büyük bir ateşin etrafında toplanıp üzerinden atlaması Nevruz kutlamalarının karakteristik özelliğidir. 

Nevruz doğadaki dirilişle birlikte bir bayram sevincini ve coşkusunu yaşatmanın yanı sıra insana dair umutları ve dilekleri temsil eder.

Tahminlere göre bir kışı geçirdik, zorlara rağmen… 

İçimizdeki kışla vedalaşıp, baharı selamlayan ağaca, çiçeklere, kuşlara, coşkun akan derelere el sallayalım!

Tek bir çiçekle bahar gelmese de, bahar içimizdeki tomurcukları büyütme baharı ve zaman bedenimizi ruhumuzu temizleme, onarma zamanı!

Hayat önümüzde yeni ve parlak kıyafetlerle sonsuz bir bahar gibi duruyor...

Biraz kafayı dinlemek ve huzur bulmak istiyorsak baharda kendimize yeni limanlar aramak için yola çıkmalıyız...

Saadetinizi tamamlayacak arzu ve temennileriniz, duygu ve fikirlerinizi tazeleyecek baharlarınız, gönlünüze sevgiyle dokunan sevenleriniz olsun. Umutla parıldayan tüm gözlerin Nevruz bayramını kutluyorum.

Her kışın yüreğinde titreyen bir ilkbahar vardır...

Benim adım umut, ben bahar ayında dünyanın her bir yerine dağılırım, yapraklarım açar, çiçeklerim rengarenk olur, içim kıpır kıpır eder.

Dört mevsim baharla (Aşk, sevgi, şefkat, merhamet) iyi ki doğmuşum kendime...