17 Y.Y da söylendiği bilinen ama sonradan Karl Marx ‘a mal edilen ünlü Alman atasözü “Cehenneme giden yollar iyi niyet taşları ile döşelidir.” der.
Sheraton’da BOSİAD ve BOSB 'nin yaş günleri kutlamasına gazeteci olarak davet edildim.
Salon düzeni ve dekor çok güzel ve kaliteliydi.
Bu farkındalığı fark eden İbrahim Burkay, Hüseyin Başkan’a bu kez paraya kıymışsınız diye takıldı.
Selo ile kapı arkasında oturtulduğumuz için Gülben salonda beni arar da göremez ayıp olur diye konuşmalar bittiğinde o sahne almadan salondan çıktık.
İlm-i siyaset üzerine oynadığımız akıl oyunlarında Vedat Kantar’a yenilmekten yoruldum.
Şirketler grubumuza ayrılmış dört davetiyemiz var bizi temsilen git dedi ama bana davet var diye gerek yok dedim.
Ve dediği gibi oldu...
Şaka bir yana Z kuşağı, gelecek, liyakat, vizyon falan deniyor ama bu tür anlamlı toplantılara sanatçı yerine hala Gülben, Hülya, Muazzez, Ajda’ nın çağırılmasını aklım almıyor.
Her şeyden önce ikisi Bursalı kardeşlerimiz olan İsmail Tunçbilek , Aytaç Doğan ve Hüsnü Şenlendirici ile dünyayı titreten TAKSİM TRİO gibi gruplar varken Gülben ne yaa!
TAKSİM TRİO’ nun yanına Ceylan Ertem’i ya da Melike Şahin'i bağladınız mı var ya!
Üç kuşak torunlarınıza anlatacağınız bir konser izlemiş olurdunuz.
Seçerken seçici olmayı bileceksin!
Zarf kısmı böyleyken böyleydi, mazruf nasıldı biraz da ona bakalım.
BOSB’ un 60'ncı ve BOSİAD ‘ın 10 ncu kuruluşunun kutlandığı balodan aklımda sadece iki konuşma kaldı.
BOSB Başkanı Hüseyin Durmaz'ın her zaman yaptığı gibi konuşma metni hazırlatmadan irticalen yaptığı samimi ve duygusal konuşmada "Pilot Sanayi Bölgesi"nin hikayesini Bursa iş dünyasının yakın tarihini anlatması ilgi ile izlendi.
BOSAİD Başkanı Rasim Çağan ise geleceğe ışık tuttuğu konuşmasında “Artık Z kuşağının kurumlarda oyun kurucu olarak yer alması gerektiğini ifade ederken gençlere güvenmeden, onlara yetki ve sorumluluk vermeden geleceğin önünü açamayız” dedi.
İki konuşmacıdan aldığım izlenim, tecrübe ile yeni dünya düzenini kuracak olan aktörleri kaynaştırmadan gelecek umutlarının yeşeremeyeceği oldu.
BTSO seçimleri için çalışma yapan ve oy kullanacak herkesin Rasim Çağan’ın bu sözlerini tekrar tekrar okumasını öneriyorum.
Hele ki tek başkan adayı ile girilen süreçte eski hemşerici, anacı, babacı, öyleci, böyleci SİAD'LARIN güçlerini korumak, yeniden seçilmek adına her türlü numarayı çektikleri duyumlarının ayyuka çıkması, sağduyu sahibi iş dünyasında ciddi endişe ile izleniyor .
Bu BTSO Meclisi ve Yönetim Kurulu, İbrahim Burkay’ın bana göre kendisinin bir daha seçime girmeyeceği BTSO'nun geleceğine miras bırakacağı genç ve doğru insanların oluşturduğu bir seçim olmalıdır.
Bu seçim düşük profilli, liyakat sorunu olan, vizyonsuz, katma değer yaratmayan, üretici kimliği olmayan haris kişilerin komitelerde şu kadar oyum var diye seçilmek için şantaj ya da adam montajlama dönemi olmamalıdır.
Vefa duygusu ve iyi niyet ölçüleri değerlidir ancak başta yazdığım "cehennem yolunu döşeyen taşlar" unutulmamalıdır.
Tıpkı Berlin’de hakimlerin varolduğu gibi…
Seçime giren komitelerin bizlere yaptığı basın ziyaretlerinde “ of the record olarak “ güç odakları tarafından üyelerinden kendileri için seçim yetki belgesi istedikleri ve kendi adayları desteklenmezse sektörde dışlanma tehdidine maruz bırakıldıklarını söyledi.
Rızkı veren Allah’tır.
Ama bazıları kendisini vekil sanma hadsizliğini yapıyor
Bir de komitelerde tek seçici olarak Hasan Gürses adı veriliyor ve o ne derse o olurmuş deniyor.
Belki benim kusurum, kendisini hiç tanımıyorum ama TEKNOSAB yer tahsisi dönemlerinde önemli rol aldığını işitmiştim ama bu iddia algı ise yanlış, gerçek ise felakettir.
BTSO yönetiminin disiplin kurulu vasıtasıyla bu konuları inceletmesini iş dünyasının güven ve huzuru adına doğru olduğunu düşünüyorum .
Rejisör taktikleri Gülben gibi eskilerde kaldı günümüz yapımcı ve yönetmenlerin dönemidir.
Sevgili Murat Kuter'in BTSO ve OSB tarihini yazdığı kitabı Gülben dinlemekten daha değerli bulduğum için o gece okudum ve bitirdim.
Ayrıca ben YALAKÇAYIRINI ve "pilot sanayi bölgesini" tek fabrikası olan duvarında siyah beyaz TÜRLON yazan SİFAŞ binası zamanından bilirim.
Günümüzde devlet destekli TOKİ'nin yaptığı konutları, 1970'lerde bir grup çılgın insanın başını koyarak yaptığı "1050 Konutlar" temelinin atılışını bilirim.
Hepsinden Bursa adına ALLAH razı olsun.
O dönemden bu günlere BTSO'yu yöneten saygın sanayici ve ticaret erbaplarının üstün çabası ile gelindiğini tekraren anımsadım .
Sizin niyetiniz iyi olabilir ama iş dünyasının iyi niyeti sömüren insanlarla dolu olduğunu unutmayalım.
Biz yakın tarihimizde iyi niyetliyim, çaldırmam diyen ne adamlar gördük.
Bursa tarihi çaldırmam diyen iradenin yarattığı yakında yazacağım ünlü tefecilerin at koşturduğu adamlarla doludur.
Demedi demeyin İbrahim Başkan!
Cennet de, Cehennem de bizim için.
Seçim sizin !
Ve gelecekte sağlıkla birlikte izleyeceğimiz filmin yönetmeni sizsiniz!
Ödül de sizin başarısızlık da ...