Nepalli dağcı Nirmal Purja dünyanın en yüksek 14 zirvesine 189 günde tırmanarak Güney Koreli dağcı Kim Chang-ho'nun 2013'te elde ettiği 10 ay 6 günlük rekoru kırdı.
Eski İngiliz ordusu mensubu Purja, rekor denemesine 23 Nisan'da Nepal'deki Annapurna Dağı'na (8 bin 91 metre) tırmanarak başladı.
Nirmal Purja sırasıyla 12 Mayıs'ta Dhaulagiri (8 bin 167 metre), 15 Mayıs'ta Kanchenjunga (8 bin 586 metre), 22 Mayıs'ta Everest (8 bin 848 metre) ile Lhotse (8 bin 516 metre) ve 24 Mayıs'ta Makalu Dağı'na (8 bin 463 metre), Manaslu Dağına (8 bin 156 metre) ile tırmanmaya devam ediyor.
Nepal'den sonra Pakistan'a geçen Purja, 3 Temmuz'da Nanga Parbat (8 bin 126 metre), 15 Temmuz'da Gasherbrum 1 (8 bin 068 metre), 18 Temmuz'da Gasherbrum 2 (8 bin 035 metre), 24 Temmuz'da K2 (8 bin 611 metre) ve 26 Temmuz'da ise Broad Peak Dağı'na (8 bin 047 metre) ile seriyi tamamlıyor.
Bu muhteşem tırmanışın gerçek çekimlerle olan öyküsünü NETFLİX'ten izlemenizi öneririm.
Her sahnesinde bazen soğuktan bazen heyecandan titreyeceğiniz, duygusal anlar yaşayacağınız belgesel tadındaki "14 ZİRVE PROJECT POSSIBLE" dağcılık sporunun ne kadar önemli, disiplin gerektiren zorlu ve çoluk çocuk işi olmadığını da öğretiyor.
Bu filmin reklamını yapmıyorum.
Bu en yeni ve gerçek bir dağcılık serüveninin bizim bağcılara örnek olsun diyorum.
Bu belgeselde çıkılan zirvelerin yanında bizim Uludağ tırmanışları üç şeritli otoban gibi kalır.
Kar kalınlığı, çığ tehlikesi, buz kopmaları, havasızlık da cabası olur.
Uludağ'da kar kalınlığı henüz 10 cm bile değilken birkaç bağcının kaybolduğu haberi ekranlara düştü.
Sonrasında uzun çalışmalar ve aramalar sonucunda çocukların bulunduğunu ve ailelerine teslim edildiğini öğrendik.
Can kaybı olmaması tesellisinin dışında bu çocukların kulaklarının çekilmemesi, gereken dersin verilmemesi, yakın gelecekte Uludağ'ın ölümle sonuçlanacak kayıp haberlerine gebe olduğunun bilinmesinde yarar var.
Bu uyarım her yıl olanlara rağmen tedbirsiz olarak çıkacak bağcılara değildir.
Başta Bursa Valisi olmak üzere, Milli Parklar Müdürlüğü, Uludağ Jandarma Birliği ve Arama Kurtarma birimlerinin uyumamalarını, kar keyfi yapmak yerine denetleme ve ekran takibi yaparak güzergah dışındaki yürüyüşlere müdahale etmelerini istiyorum.
Her yıl Uludağ'da kayıptan ölüm olursa bu tesadüf ya da kader değil ihmaldir.
Uludağ'ın her yerinde kamera var.
Birkaç tane daha eklersin ve kendine dağcı diyen sorumsuz bağcılara karşı göz açtırrmadan önlem alırsın.
Bir çok aileyi de acı haberden kurtarırsın.
Bursa Valisi Yakup Canpolat ilk geldiğinde Uludağ'da Alan Başkanlığı kurulacak ben de başkan olacağım ve Uludağ hak ettiği ilgiyi görecek demişti.
Gitmesi yaklaştı ama Uludağ'da olumlu tek bir adım atılmadığı gibi peşkeş çekmeler dolu dizgin devam ediyor.
Uludağ'ın kendisi kekik kokulu doğal yürüyüş yolları, benzersiz çimleri, adrenalin salgılarken, Sarıalan'a yapay çimlerle kaplı çakma adrenalin parkı kurdurmak ayıptan öte bir olaydır ama ötesini söylemekten ar duyuyorum.
Neymiş?
Araplar pek severmiş.
De get!
Uludağ'a kar yağdı yağacak!
Bari bu küçük kaybolma olayını dikkate alıp gereken önlemleri alın ve hatta kışın Uludağ'da meskun mahaller dışında kar yürüyüşlerini yasaklayın.
Yoksa yine başımıza gelecek gelmekte olan!