Kuruluşundan bugüne kadar Bursa basketbolunun lokomotifi olmuştu Tofaş.

Sonrasında arkasından gelen çok takım olmuştu.

Oyak Renault, Mako, Yeşim, Finalspor derken bunlara son yıllarda Frutti Extra Bursaspor, Akran Gemlikspor, Geçitspor kadınlarda ise Bursa Büyükşehir Belediyespor ile Yıldırım Ayyıldız takımları, katıldı.

Şuan Bursa’nın Basketbol Süper Ligi’nde mücadele veren gerçekten üç önemli takımı var.

Bunları, benim gibi basketbol ve sporla ilgilenen herkes biliyordur diye tahmin ediyorum.

Aslında pandemi nedeniyle bugüne kadar sürekli ertelenen ve aradan geçen bir yılı aşkın süre sonrasında önemli bir buluşma gerçekleşti bugün Tofaş’ta.

Mavi yeşillilerin Genel Menajeri Tolga Öngören ile Baş antrenörü Ahmet Çakı ile bir araya geldik. Hem Tofaş’ın pazar günü saat 13.00’e alınan Darüşşafaka Tekfen ve Avrupa Şampiyonlar Ligi maçları değerlendirildi.

Aslında bu görüşmelerde beni en çok etkileyen olay ise Tofaş Genel Menajeri Tolga Önören’in “Son yıllarda Bursa basketbol da alt yapıya yatırım yapmıyor” sözleri oldu.

Sonrasında bir saatini aşan toplantıda sorunun en büyük nedeni salon yetersizliği görüşünde birleşildi.

Tofaş Genel Menajeri Tolga Öngören’in söylemiş olduğu, “Avrupa Şampiyonasını Bursa’ya alıyorduk. Ancak şehir merkezinde, otellere yakın bir salon olmaması nedeniyle önemli turnuva Konya’ya gitti” derken acı bir kent içindeki tesisleşmenin olmamasının altını çizdi.

Aslında bu acı bir gerçek.

Bursa’nın Büyükşehir olmak üzere, Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer olmak üzere nüfusu 4 milyona yaklaşan kentin belediyeleri. İlçeleri saymıyorum. Hemen hemen hepsinde salon vardır diye düşünüyorum. Ancak dağ belediyelerinde salon olan var mı yok mu? İnanın bilemiyorum.

Tolga Öngören’in şu sözleri bana göre çok önemliydi;

“Bursa’da nüfus 4 milyonu belki aştı. Çok göç alması nedeniyle her branş için buradan sporcu çıkacak potansiyel var. Futbol için olduğu gibi, voleybol, basketbol, atletizm, hentbol ve diğer branşların olduğu gibi alt yapı için çok genç var. Ancak birçok kulüp alt yapıya özellikle salon sporlarında pek eğilemedi. Bunun ana nedeni yeterli sayıda salon olmaması. Bursa kenti olarak bunun sancısını 3-5 yıl sonra hep birlikte göreceğiz” demesiydi.

Aslında baktığımda daha önce çok haberini yaptığım için belediyelerin kuruluşundaki ilk madde, ‘Kent gençliğine spor yapacak tesisler kazandırmak’ der.

Ama gelin görün ki Bursa’nın merkez ilçesi Osmangazi. Orada bir tek uluslararası ve resmi lig maçlarının oynanabileceği bir tek salon yok. Tabii bunun için okul salonunu kast etmiyorum. Çünkü Büyükşehir Belediyesi eski dönemlerde birçok okula spor salon yapmıştı. Ancak bunların hiçbiri resmi lig maçı oynayacak düzeyde değil.

Mesela bir Atatürk Spor Sarayımız vardı. 3 bin 500 seyirci kapasiteli. Burası bir anda alel acele yerle bir edildi.

Alternatif yaklaşık 2 bin kişilik bir salon yapılmadan yıkıldı.

Oysa merkez ilçenin salona ihtiyacı vardı.

Nilüfer’de voleybol branşı olarak TVF’nin yaptırdığı Cengiz Göllü Salonu var. Belediye’nin yaptırdığı Barış salonu, 100. Yıl, hentbol maçlarının oynandığı Üçevler’deki Nilüfer Belediyesi Spor Kompleksi’ndeki salonlar var.

Yıldırım salon konusunda en zengin ilçe görünümünde Bursa’nın. Büyükşehir’in yaptırdığı Şahin Başol Spor Kompleksi, ardından Naim Süleymanoğlu Spor Kompeksi, sonrasında ise Vakıfköy Spor Kompleksi içerisine yapılan Bera Salonu var.

Evet;

Bursa’da Belediyelerin yanı sıra hem büyük sanayi kuruluşları ülke ekonomisine yön verenler başta olmak üzere, kent içerisinde gençlerin yararlanabileceği, resmi spor müsabakalarının yapılabileceği salonlar yaptırmaları gerekiyor.

Spor kenti Bursa deniliyor. Belediyelerin sloganlarında inan hep bu şekildi. Maalesef tüm belediyeler bununla gurur duyuyor. Ancak salon sporu yapılacak tesis sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçmiyor.

Hep belediyelerin, hem de büyük sanayi kuruluşlarının taşın altına eline koymaları gerekiyor diye düşünüyorum.