Bursa’da Kiğılı Mağazasında yaşadığım olumsuzluğu dile getiren ve değerli bir markanın sürdürebilirliği açısından mutlak ama makul müşteri memnuniyetinin sağlanması konusunda temennilerde bulunan bir yazı yazmıştım.
Benim için Kiğılı Halkla İlişkiler Bölümünden aranarak, sorunumun tekrar dinlenmesi ve kurum adına özür dilenmesi, maksadın hasıl olması, bir daha yaşanmaması açısından yeterli idi.
Aradılar da…
Konuştuk ve helalleştik.
Ama bu kadarı onlara yeterli gelmemiş olacak ki; Güney Marmara Bölge Müdürü Mehmet Fethan aradı ve konu üzerine biraz sohbet ettik ardından beni kahve içmeye davet etti ve sözleştik.
Sorunun basit bir hata değil memleket meselesi olduğunu çalan son telefon konuşmamdan sonra anladım.
Telefondaki ses ben Abdullah Kiğılı dedi.
Benim çıktığım yolda müşteri her zaman haklıdır, eleştirileriniz doğrudur ve teşekkür ediyorum.
Sizlerin düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi her zaman dikkate alıyoruz ve bir daha yaşanmaması adına titizlikle eğitimlerde veri olarak kullanıyoruz dedikten sonra…
Benim de derdim var üstadım dedi.
Bütün sosyal hakların fazlasını veriyoruz ama yetişmiş eleman yok dedi.
Eğer yetişmiş eleman bulabilsem mağaza sayısını ikiye katlarım daha çok üretim ve daha çok istidam ile ülkeme katkıda bulunurum diye ekledi.
Reel sektör ve sanayicinin gerçekten kalifiye elemanı mumla aradığını kendi grubumuzdan biliyorum.
Sıkıntı o kadar büyük ki; vasıfsız elemandan tezgah başına adam yetiştirilmeye başlandı.
Mağazacılık konusunda benim de küçük bir önerim var.
Büyük bütçeler ile çeşitli birimler kurulurken iletişim ve denetimler için saha çalışmaları yapılırken birkaç kişi “ NO NAME “ olarak çalışıp mağazaları dolaşarak raporlama yaparsa işletmelerin kalite sürdürülebilirliği açısından çok tehlikeli olan “Kol kırılıp yen içinde kalsın “ anlayışı ortadan kalkar veher müşteriye “ NO NAME “ denetçi muamelesi yapılır.
Benim küçük sorunumu dert edinip beni arayıp dinlemek nezaketini gösteren başta Abdullah Kiğılı olmak üzere bütün aileye teşekkür ederken, sadık bir müşterileri olarak “Daha da size uğramam” ifademi geri alıyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kiğılı’dan marka sorumluluğu…
Osman Gürçay’dan Kutlu & Yorum
Bursa’da Kiğılı Mağazasında yaşadığım olumsuzluğu dile getiren ve değerli bir markanın sürdürebilirliği açısından mutlak ama makul müşteri memnuniyetinin sağlanması konusunda temennilerde bulunan bir yazı yazmıştım.
Benim için Kiğılı Halkla İlişkiler Bölümünden aranarak, sorunumun tekrar dinlenmesi ve kurum adına özür dilenmesi, maksadın hasıl olması, bir daha yaşanmaması açısından yeterli idi.
Aradılar da…
Konuştuk ve helalleştik.
Ama bu kadarı onlara yeterli gelmemiş olacak ki; Güney Marmara Bölge Müdürü Mehmet Fethan aradı ve konu üzerine biraz sohbet ettik ardından beni kahve içmeye davet etti ve sözleştik.
Sorunun basit bir hata değil memleket meselesi olduğunu çalan son telefon konuşmamdan sonra anladım.
Telefondaki ses ben Abdullah Kiğılı dedi.
Benim çıktığım yolda müşteri her zaman haklıdır, eleştirileriniz doğrudur ve teşekkür ediyorum.
Sizlerin düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi her zaman dikkate alıyoruz ve bir daha yaşanmaması adına titizlikle eğitimlerde veri olarak kullanıyoruz dedikten sonra…
Benim de derdim var üstadım dedi.
Bütün sosyal hakların fazlasını veriyoruz ama yetişmiş eleman yok dedi.
Eğer yetişmiş eleman bulabilsem mağaza sayısını ikiye katlarım daha çok üretim ve daha çok istidam ile ülkeme katkıda bulunurum diye ekledi.
Reel sektör ve sanayicinin gerçekten kalifiye elemanı mumla aradığını kendi grubumuzdan biliyorum.
Sıkıntı o kadar büyük ki; vasıfsız elemandan tezgah başına adam yetiştirilmeye başlandı.
Mağazacılık konusunda benim de küçük bir önerim var.
Büyük bütçeler ile çeşitli birimler kurulurken iletişim ve denetimler için saha çalışmaları yapılırken birkaç kişi “ NO NAME “ olarak çalışıp mağazaları dolaşarak raporlama yaparsa işletmelerin kalite sürdürülebilirliği açısından çok tehlikeli olan “Kol kırılıp yen içinde kalsın “ anlayışı ortadan kalkar ve her müşteriye “ NO NAME “ denetçi muamelesi yapılır.
Benim küçük sorunumu dert edinip beni arayıp dinlemek nezaketini gösteren başta Abdullah Kiğılı olmak üzere bütün aileye teşekkür ederken, sadık bir müşterileri olarak “Daha da size uğramam” ifademi geri alıyorum.
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız