Aslında hep önemli olmasına rağmen, özellikle bir yaştan sonra sağlık en öncelikli meseleniz oluyor.
Sağlıklı yaşamayı beceremediğimiz gibi hasta gibi yaşayarak iyileşme sürecini kısaltmayı da bilmiyoruz.
Mesai saatleri içerisinde pek çoğumuzun aile hekimleri ile çözebileceği sağlık sorunlarımızı, devlet hastaneleri ve tıp fakültesi acil servislerini ya da polikliniklerini tıkayarak çözmeye çalışıyoruz.
Ve hep bir ağızdan bağırıyoruz!
“Hastanelerden randevu alamıyoruz!”
Kişisel olarak çoğunlukla sağlık sorunlarımı tedavi zincirini kırmadan önce çok sevdiğim aile hekimim ardından gerek duyarsa yönlendirmesi ile devlet hastaneleri ya da tıp fakültesinde çözüyorum.
Sadece kalp ameliyatımı devletin anlaşmalı hastanesinde ücretsiz olarak yaptırdım.
İki hafta önce Pazar günü ağır grip nedeniyle Bursa Şehir Hastanesi aciline başvurduğumda en donanımlı özel hastaneden çok daha iyi bir tahlil, teşhis ve tedavi süreci yaşadım.
50 yıldır vergi, sigorta ödeyen ve hala da ödemeye devam eden bir vatandaş olarak sağlık hizmetimi alıyorum ve helal ediyorum.
Bir de haklı olarak sağlık önemlidir ve ihmale gelmez diye düşünerek özel hastanelere akın edenler var.
Bu vatandaşlarımızın büyük bölümü süreci ihtiyaç kredisi kullanarak bitiriyor.
Ana, baba, eş, çocuk hastalandığında paranın ne önemi var diyerek özel hastanelere koşuyoruz ama acaba verdiğimiz paraların karşılığını alabiliyor muyuz?
Çocuğunun süt dişlerinin dökülmesine müdahale için uyutup ameliyatla almalıyız diyen doktorun çıkardığı rakama evet diyoruz.
Normal bir doğumu bile kapısında mavi ya da pembe çiçekler asılsın diye illaki özelde yapanların kaçı fatura alıyor?
Bir özel hastanede yapılan ameliyatların kaçına fatura kesiliyor bilen var mı?
Kurumsallaşmasını tamamlamayan özel hastanelerin ameliyathaneleri doktorlara kiraya verilirken fatura kesiliyor mu?
Ameliyatı yapan doktor aldığı paraya serbest meslek makbuzu kesiyor mu?
İddia ediyorum yüzde 80 i vergilendirilmiyor ve haksız kazanç faslından kayıp kaçak faslından devlete giriyor.
Marketten bir şişe su, bir gofret alırken fiş kestirip KDV ve vergi ödüyoruz ama yüzbinler ödediğimiz ameliyatlar için tek bir belge almıyoruz.
Sonra da sağlık sistemi masaya yatırılıp üzerinde nutuklar atıyoruz.
PANDEMİ zamanında bir özel hastanede test sonucu pozitif olan bir doktorun hasta muayene ettiğini belgeleriyle yazdım.
Bursa Tabibler Odası beni aradı ve teşekkür etti ama kınama bildirisi bile yayınlayamadı.
Bursa bir kaçı dışında market binasından, iş hanından bozma, hatta bodrumları yoğun bakım servisi olan hastaneler ile doldu.
İyi kazanıyorlar ki çok açılıyor.
Toplum sağlığı gibi önemli bir konuda iyi hizmet veriyorlarsa ve kasaya giren paraların vergisini ödüyorlarsa helal olsun, gözü olanın gözü çıksın.
Siz bunların janjanlı dış görünüşlerine aldanmayın, pek çoğunda özellikle geceleri acil servislerinde uzman hekim yok.
Bazılarında bırakın uzman hekimi, Türkçe bilen acil servis hekimi bile yok!
Yahu benzin pompacısı, şarküteri elemanı veya bir mavi yaka olsa anlayacağım da acil serviste kendi ifadesiyle “Bende iyi Türkçe yok, ben pratisyen, ben Filistinli” diyen bir doktora nöbet tutturulur mu?
Hasta sıkıntısını ona nasıl anlatacak ya da hastaya ne yapması gerektiğini nasıl izah edecek?
Mudanya yolunda bir özel hastanede gece aciline başvuran ailenin yaşadıkları aynen böyle oluyor.
Yarım yamalak durum anlatılmaya çalışılıyor.
Vurulması gereken iğneyi “ Ben pratisyen, karar için uzman gerek, ben uzman değil“ diyerek vurmaktan imtina edince aile o zaman uzman hekimi çağırın o bakıp karar versin diyor ama hastanede uzman hekim yok, onun yerine mürebbiye kılıklı bir güvenlik koymuşlar o da çözüm peşinde değil nasıl yardımcı olmayacaklarını anlatmakla meşgul oluyor.
Biraz araştırayım dedim.
Özel hastanelerin acil servislerinde görev yapan doktorlar ile yasa gereği sözleşme yapıldığını öğrendim.
Ama bazı özel hastaneler daha ucuz çözümler peşinde olduğundan, eczacı ruhsatı kiralar gibi gelmeyen doktorla sözleşme yapıyor ve daha az para ödemek için Orta Doğu’dan gelen doktorlara nöbet tutturuyor.
Dahası bunların çalışma müsaadesi var mı?
İyi de; hiç olmazsa Türkçe bilenleri kullanın.
Sayın Bursa Valimiz çok yoğun çalıştığından Bursa’nın sorunlarını dinlemek için bile veremeyecek durumda olduğunu biliyorum ama Bursa İl Sağlık Müdürümüzün bu iddialar için araştırma ve gereğini yapacağına inancım tamdır.
Bizler de tedavilerimizi acil servislere gitmeden önce vakaya göre tedavi zincirini kırmadan yaptırmaya çalışırsak, acil servis ve poliklinikleri yoğunluktan kurtarmış oluruz diye düşünüyorum.