OTTOMAN' a ziyaretimize gelen BTSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Burkay ile BTSO , Bursa ve gündemdeki konular üzerine  uzun bir sohbet yaptık.

Öncelikle geçen hafta Ankara’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Bakanların katılımıyla düzenlenen TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda Bursa iş dünyasının talep ve beklentilerini aktardığını söyledi.

Şirketlerin finansmana erişim konusunda yaşadığı zorluklara dikkat çeken Burkay, kamu bankaları ile birlikte özel bankaların da bu süreçte reel sektörün yanında yer almasını beklediklerini vurguladığını anlattı.

Artan girdi maliyetleri sonrası ihracatta yavaşlama sinyallerinin görüldüğünü bu konuda ilave desteklerin hızla hayata geçirilmesini beklediklerini Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le paylaştığını ifade etti

İbrahim Burkay, Bursa adına gerçekleşen TEKNOSAB, GUHEM hayallerinden sonra dünyanın en çok ihtiyacı olan yenilenebilir enerji enstrümanlarının Bursa’ da üretimi konusundaki hayalini gerçekleştirmek için çıktığı yolda hızla ilerliyor.

TEKSTİL OSB, DERİ OSB, ÇATALTEPE projelerinin başlangıçta doğru gibi görünse de stratejik planlama ve yol haritasındaki yanlışlarla 25 yıldır hedefine varamamış olması hafızalardadır.

Bu nedenle Bursa iş dünyasının, arkasında ve içinde devletin olmadığı bir hayal olan TEKNOSAB projesine mesafeli durmasını hatta inanmamasını anlayışla karşıladıklarını ama günün sonunda hep birlikte, yerleşim planı, enerji, dijital ve arıtma altyapısı ile Bursa’nın gurur duyacağı bir tesis kazandırmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.

2017 yılında başlayan TEKNOSAB projesinin 4 yıl gibi kısa bir sürede fabrikaların üretime başlamasıyla en kısa sürede üretime geçen OSB olarak tarihe geçtiğini, 2023 öncesinde altyapısı tamamlanan parsellerde 63 yatırımcının inşaat aşamasında olduğunu,6 fabrikada ise üretimin başladığının altını çizdi.

GÜNEŞ ENERJİSİ YATIRIMLARI

Paris İklim Anlaşması sonrası sıfır karbon hedeflerinde stratejik alanların başında enerji geliyor ve yenilenebilir enerji en önemli unsur olarak yer alıyor.

HES – RES - GES ve diğer alternatif yenilenebilir enerji kaynakları pazarı hızla büyüyor.

Ülkemiz özellikle GES alanında dünyada söz sahibi ülkelerden birisidir.

Şu anda 94 milyar USD ulaşan pazar büyüklüğünün 2030 yılına kadar 300 milyar USD ye ulaşması bekleniyor.

Güneş paneli üretiminde de Avrupa’da lider, dünyada 4’ncü ülke konumundayız. 

Türkiye’de gelecek 12 yılda güneş enerjisi yatırımlarında 30 milyar dolarlık bir pazar doğacak. Avrupa’da ise 200 milyar dolarlık yeni bir pazar oluşacak dedi.

Türkiye’nin güneş enerjisi teknolojilerinde öne çıkması, bu alanda yerli ve milli imkanlarla üretim yapılması yeni dönemin öncelikleri arasında yer alıyor.

Bu sürece kayıtsız kalamazdık.

Bu anlayışla TEKNOSAB’da bölgedeki tüm sanayicilerin ortağı olduğu bir enerji şirketi kurduk. Bu şirket, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı olarak en fazla önem verdiğim projelerin başındadır dedi.

Şirket bölgedeki elektrik ihtiyacını karşılamak için hayata geçirilmesi planlanan Güneş Enerjisi Santrali (GES) ve diğer yenilenebilir enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan hücre teknolojilerini üretmeyi hedefliyor.

Bursa’nın ve Türkiye’nin uluslararası arenada gücünü perçinleyecek bu yüksek teknoloji yatırımı, özgün iş modeli ile dikkat çekiyor.

Şirketin teşvik belgesi alması ve yatırım teknolojilerine karar vermesinin ardından sadece TEKNOSAB katılımcıları değil BTSO üyesi herkes aynı imkanlarla projede yer alabileceği bir iş modeliyle hayata geçti.

Türkiye’nin en önemli yüksek teknoloji yatırımlarından birisi olması hedeflenin bu büyük ve vizyoner projenin katılımcı bir anlayışla Bursa’da hayata geçiriliyor olması son derece kıymetlidir.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan güçlü bir teşvik alması için Bursa iş dünyasının destekleri ile girişimler devam etmesinden mutluluk duyuyoruz.

Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ile ayrıca çalışmalar başladı. 2023 yılı sonuna kadar hem teşvik belgesi hem de yatırım yapılacak teknolojilere ilişkin nihai karar verilecek.

Dünya ekonomisinde gelecek 30-40 yılı şekillendirecek alanlarda Bursa’nın önemli bir potansiyeli bulunuyor.

Bunun için oluşturulan müteşebbis heyet ile kurumsal bir kimlik oluşturarak adımların atıldığı, teşviklerden yararlanılacağı, teknoloji transferlerinin yapılacağı, üretim modellerinin belirleneceği panel ve hücre üretiminden,  çipe kadar uzanan ürün yelpazesinin ulaşabileceği noktayı hayal etmek zor olmadı dedi.

Bu projenin Türkiye genelinde iş dünyası tarafından ilgi ile takip edilmesi, sürece katılımda bulunma teklifleri almaları, doğru yolda olduklarının işaretidir.

Burkay’a Bursa kamuoyunda yaratılmak istenen algı üzerine bu şirket, kurucu ortaklar olarak sizin ve müteşebbis heyetin mi olacak diye sordum.

İbrahim Burkay, biz yola çıkarken önümüzde, arkamızda, yanımızda BTSO vardı derken, böyle büyük bir projenin paydaşlarının başta BTSO üyeleri olmak üzere Bursa olacağının altını çizdi.

Bu şirket başta BTSO üyeleri olmak üzere bütün iş dünyasının ve hatta halkın katılımına açık olacaktır dedi.

Yenilenebilir enerji konusunda dünyanın en değerli uzmanları ile çalışmalar yaptıklarını anlattı.

Biz Bursa’nın ve ülkemizin geleceğinin peşindeyiz.

Bursa büyürse Türkiye büyür ilkemize aykırı tek bir adım atmadık, atmayız.

Ama takdir edersin ki; yola çıkarken doğru hedefe doğru zamanda ulaşmanın yolu doğru strateji ile hızlı ve planlı hareket etmekten geçer.

Bizim ortak aklımızın kaynağı ve üretim yeri BTSO’dur.

Önyargının, kurumsal, kişisel ve insani ilişkilerin en önemli sorunu olduğunu, bunu hallettiğimizde hayallerimizin ötesine gideriz dedi.

Osman! Bursa’ dan niye bir Huawei çıkmasın diye sordu.

Tam Başkanım hayal kurmakta o kadar da ileri gitmeyelim diyecektim ki; Kayhan Çarşısında, Yıldırım Küçük Sanayi’de kurulan hayallerin, bugün özellikle makine teknolojileri ve otomotiv yan sanayi konusunda dünya çapında bilenen ve kabul görmüş gerçekler olduğu aklıma geldi.

“Ve neden olmasın ki” dedim.

Yerel seçimler için kulislerde adının geçtiğini ve düşüncesini sorduğumda iş hayatının yanı sıra,  yeterince görevinin olduğunu siyaset alanında yer almayı düşünmediğini net olarak ifade etti.

Buna rağmen akla gelirsen, emir demiri kesmez mi diye sordum.

Valla ben kimsenin aklına gelememek için çalışmalarıma ve Bursa iş dünyası adına yeni projeler üretmek için tüm gücümle çalışıyorum.

Bursa’ya her türlü hizmet etmek ibadettir, biz de sanayi, üretim, ihracat alanında çalışmaktan, Bursa’ya ve ülke ekonomisine katkı koymaktan mutluyuz dedi.

Bursa’ya yeni sanayi bölgeleri lazımdır tezine ben de dahil itirazların olduğunu sordum.

Büyük düşün dedi.

TEKNOSAB Bursa’daki 18 sanayi bölgesinin toplam kapasitesinden daha büyüktür. 

Zamanında birkaç TEKNOSAB yapılsaydı, sonradan OSB kimliği alan 17’sine gerek kalmayacağı gibi gelecek için de sanayi arsalarının rant alanlarına  dönüşmesinin önüne geçilirdi. 

Gerçekten de onlarca OSB kuracağına 4 tane kur, planlanmış altyapısı, arıtması,  lojistiği, ulaşımı ve hatta üreteceğin kentsel alanlarla birlikte eskiye dokunmadan yeni bir Bursa yapmak mümkündür.

Bugün İzmir yolu boyunca sağlı sollu sıralanmış başlangıç noktaları tarımsal depo olan altyapısız yüzlerce fabrika var ve ovanın içine doğru yürüyor.

Ankara yolunda da durum farklı olmadığı gibi Adaköy, Ağaköy, Hasanköy, Kumlukalan köylerinin tarım alanlarında mantar gibi fabrika çoğalıyor.

Öte yandan çevrelerine Kayapa, Hasanağa, Akçalar OSB’lerin yanında kasaba büyüklüğünde mahalleler kuruluyor.

Bunun karşılığı yeni OSB’ye hayır değil, plansız gecekondu fabrikalara ve kentsel yapılaşmaya tavizsiz karşı durmaktır.