Bursaspor gerçekten çok sıkıntılı günlerin içerisinde geçiyor.

Şampiyon Başkan İbrahim Yazıcı’dan sonra gelen tüm başkanlar, sorumlu yöneticiler, Bursaspor’u bataklığın içiresine resmen sürüklemiş.

Sürüklemekle kalmamış, inanın bir sülük gibi kanını emmiş,

Özellikle transfer tahtasını son dönemde açan Hayrettin Gülgüler-Emin Adanur’un iki başkanlık döneminde Bursaspor’un resmen iflası istenir gibi sözleşmeler yapılmış ve maalesef imzalar atılmış.

Hepsi havada kalınca, zamanında ödemeler yapılmayınca ne olmuş, Bursaspor’un borcunun üzerine borçlar eklenmiş.

Yani transfer tahtasının açılması Bursaspor’a yarardan çok inanın hep zarar vermiş.

Bunu ben söylemiyorum.

Bursaspor Kulübü Başkanı ve mali konularda uzman olan başkanımız Ömer Furkan Banaz Divan Kurulu toplantısında kalem kalem açıkladı.

Takip ederken ben utandım.

Küçük borçlardan ziyade, totallerini not almaya çalıştım.

Belki onlarda bile atlamış olabilirim.

Bursaspor’un borcu 1 milyarın üzerinde.

Yönetici alacakları ise 400 milyon TL.

Bursaspor’u gırtlağına kadar borca sokanlar, transfer ettikleri futbolcuların yanı sıra devlete olan hiçbir sorumluluklarını yerine getirmemişler.

Bunun adı tam bir rezalettir.

Aklanmayan yönetimler oldu da ne oldu.

Mahkemeye gidildi. Sonuçsuz olumsuz çıktı bugüne kadar.

Bursaspor Genel Kurulu’nun aklamadığı Recep Bölükbaşı’sından tutunda birçoğu mahkeme kanalıyla aklanmadı mı?

Herkesin yaptığı yanına kar kalmış gibi görünüyor.

Aslında Türkiye Cumhuriyeti’nde bir de spor mahkemeleri kurulsa yöneticilerin yaptıkları acayip sözleşmeler incelense, mafyavari menajerlerin gelir giderleri, devlete verdikleri vergiler incelense, tüm yolsuzluklar enine boyuna irdelense, göreve gelen hiçbir başkan böyle sorumsuzca harcamalar yapmaz.

Gelelim günümüze;

Bugün Kurban Bayramı’nın arefe günü.

Yarın hep birlikte bayramlaşacağız.

Bana göre Bursaspor’un bayramı, bugüne kadar Bursaspor’da başkanlık yapan ve kulüpten alacaklı durumda görünen (!) tüm isimlerin bu alacaklarını bağışlamalarını bu bayram arefesinde kalbimden geçiriyorum.

Olur mu olmaz mı bilemiyorum.

Ancak en çok üzüldüğüm konu ise Emin Adanur’un paylaşılan tweeti oldu.

Bursaspor’da Süper Lige çıkartacağım, ligde çıkamazsak 40 Milyon TL’yi hibe edeceğim derken, devre arasında önemli üç oyuncusu satıp kendi parasını kurtaran, kulübü 2.Lige düşüren bir ekip liderinin sözleriydi.

Yazıklar olsun.

Verdiği hiçbir sözü yerine getirmediği gibi birde bağış yapmak için diğer başkanlarında bağışlamasını istiyor.

İnsanda biraz utanma olur.

GELELİM FİSKTÜRE

Bursaspor’un 2. Lig Beyaz Grup’ta 18 haftalık fikistürü belli oldu.

Herkes kendi kafasına göre düşüncelerini paylaştı.

Bundan sonra tüm söz artık Bursasporlu futbolcularda olacak.

Onlar çıkıp oynayacaklar ve güçleri oranında sahada mücadele edeceklerdir.

Ancak önemli olan, bu şehrin genç oyuncularına güven duyarak arkalarında durmalarıdır. Onlara destek olmalarıdır.

Bakıyorum da fikstürden sonra futbolda oynadıkları konsol menajer oyunlarından uzman olan taraftarların yorumlarını üzülerek okudum.

Artık olumsuzlukları bir kenara bırakın.

Kaçanlar kaçtı.

Yönetim Kurulu yasal takiplerini yapacak.

Ancak hepimizin düşünmesi gereken, başkan diye seçilen isimlerin imzaladıkları sözleşmeler olmalı.

Herkesin belki içini kararttım. 

Hepimizin Kurban Bayramı kutlu olsun.

Bursa dışına arabaları ile gidecek tüm spor sevdalılarının trafik canavarı olmadan kurallara uymalarını ve sağ salim evlerine dönmelerini arzuluyorum.