İki gündür İstanbul'da Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin seçimli genel kurulu için 20 kişilik bir Bursa ekibi ile İstanbul'a gittik.

Gerçekten İstanbul'dan Bursa'nın ve Bursaspor'un nasıl göründüğünü anlamak açısından benim adıma çok verimli geçti desem belki inanmayacaksınız. Ancak yararlı oldu.

Gündemden ayrı kaldığımız iki gün boyunca Bursaspor'da birbirinden güzel işlere imzalar atılmış. Afyon ve Bolu kamplarının masraflarını Nilüfer Belediye'sinin üstlenmesini mutlulukla takip ettim.

Ardından başkan Hayrettin Gülgüler'in İsmail Çokçalış'ı ziyaret etmesi, Ali Karacan Fırın'ın kulüpten loca alması, Bursaspor'a yıllardık destek olan, sponsorluk yapan Onur Marketler'in yönetimin lideri Emin Adanur'u ziyaret etmesi, Burak Altıparmak ve Cüneyt Köz ile anlaşmalar yapılması gerçekten daha önce de yazdığım gibi Bursaspor'daki güzel işlerin devam ettiğini göstermesi açısından alkışlanacak güzellikteydi.

Divan Başkanlık Kurulu Bakanı İdris Sevinç'in görevi bırakacağını açıklamasının ardından 1 Temmuz'da yapacağı seçimi için şimdiden iki aday olarak Saffet Akarsu ile Galip Sakder'in çıkması olumlu bir gelişme oldu.

İstanbul'dan Bursaspor'a bakış açısına gelecek olursak;

Süper Lig Şampiyonu apoletli Bursaspor'un üç sezondur niçin TFF 1.Lig'de olduğunu İstanbullu meslektaşlarımız bizlere sordular. Hatta alt yapı oyuncularıyla mücadele eden bir takımın nasıl olup ta bu denli başarılı üst sıraları zorlamasının nedenlerini sormaları beni mutlu eden sorulardan oldu.

Dilimin döndüğü kadar İstanbullu arkadaşlarımıza Bursaspor'un bu sezon Ali Akman'ın takımı terk etmesi ve yaşanan kovit rahatsızlıkları nedeniyle takımın play off'u kaçırdığını anlatırken, oradaki herkesi Ayhan Akman'a tepkileri inanın Bursa'dakiler gibi büyüktü.

Hepsinin ortak görüşü tahtanın açılmaması halinde Bursaspor'un ligde tutunabilmesinin zor olacağı yönündeydi.

Ancak hepsinin gözü yıldızı parlayan Vakıfköy patentli gençlerdeydi. Hepsi onlarla ilgili bilgi alabilmenin uğraşı içerisindeydiler.

TSYD SEÇİMİNE GELELİM

Çok üzüldüm ve büyük şaşkınlık yaşadım.

Neden diyecekseniz;

Bu ligde Anadolu'dan çıkıp şampiyonluk yaşayan son takım Bursaspor.

TSYD asil yönetimine bakıyorum Bursa'dan bir tek yönetici bile yok. Hatta şampiyonluk yaşamamış, Konya ve Sivas'tan genel merkez yönetimine isimler alınıyor.

Bu da TSYD Bursa olarak bizim ayıbımız diye düşünüyorum.

Bursa Hakimiyet ve Olay gazetesinde yıllardır birlikte çalıştığım İlhan Öztat'ın Disiplin Kurulu asil listesinde ikinci sırada yer alması beni çok mutlu etti.

Yedek yönetime Bursa olarak maalesef bugüne kadar spor yazarlığı yapmamış, sadece son haftalarda Bursaspor ile basketbol maçlarına gelen Hasan Boztürk'ün gösterilmesi, yılların spor yazarı olan beni çok ama çok üzdü.

Gerçekten Bursa'da oraya aday gösterilecek çok isim vardı. Mehmet Gerçeksi, Engin Aksöz ve onlar gibi yıllardır sadece spor yazarlığı yapan ve 40 yılı aşkın süredir bu derneğin üyesi olan daha birçok ismi burada sıralamak kolay.

Aslında Genel Kurul'da ezici bir üstünlükle başkanlığa seçilen Oğuz Tongsir'in tesisin alınması için büyük mücadele veren dönemin başkanı İhsan Sertbarut'tan ve yönetiminde yer alan yazarınız olan ben ve diğer spor emekçilerinden bir satır bile bahsetmemesi beni çok ama çok yaraladı.

Konya, Sivas, Trabzon'un yeni statlardaki yerleri ballandıra ballandıra anlatıldı Oğuz Tongsir tarafından.

Benim hatırladığım kadarıyla dönemin TSYD Başkanı İlhan Öztat, Timsah Arena'da TSYD yeri için olağanüstü çaba harcamıştı. Sonuç alınmaması gerçekten Bursaspor yönetimlerinin duyarsızlığından kaynaklandığına inanmak istiyorum. Yoksa aksi olmuşsa üzülürüm.