Geçtiğimiz günlerde birçok AB ülkesinin çöpünü nereye döktüğünü gösteren bir harita gördüm. 

Sıkı durun söylüyorum!

Gübre ya da enerjiye dönüşmeyen bütün çöplerin adresi Türkiye olmuş da haberimiz yok.

Geri dönüşümcülere ülkemizin cadde ve sokaklarındaki çöp yetmemiş olacak ki; gemilerle Avrupa’nın çöpünü ithal ediyorlar. 

Aslında biz Türklerin çöp ayrıştırma kültürü ıslah sanayi bölgeleri anlayışı gibi eksik olduğundan çöp kutularını kullanırken kağıdı kağıda, metali metale, plastiği plastiğe atmayarak çoğu kez çöplerimizin geri dönüşümünü bile engelliyoruz. 

Dahası var!

Hıyarzadenin altında iki milyonluk otomobil var ama su şişesini, çikolata ambalajını camından dışarı fırlatıyor.

Dahası da var!

Züppe, otomobili sigara kokmasın diye yanık sigara tutan elini camdan dışarda tutuyor, külünü sonunda da izmaritini camdan dışarı atıyor.

Bayram gezmesinde onlarca kez tanık oldum ve bu tipler ile aynı ülkede yaşadığım için içim acıdı.

Çöp işi çok önemlidir ama pis iştir!

Hangi ilçe ya da mahalleye park, asfalt, okul yapalım diye sorsanız bütün eller havaya kalkar.

Çöpü nereye dökelim derseniz, hiçbiri kendi bölgesinde olmasını kabul etmez ama biz çöp ihraç edemediğimize göre bir yere dökmezsek hayatımız çöp olur.

Çöp dağlarının oluştuğu ve çöplerin kaderine bırakılıp çürümeye terk edildiği yıllar artık çok geride kaldı.

Entegre tesislerde çöpler kağıt, plastik metal olarak ayrıştırılıp ve ekonomiye geri dönüşürken, cürufu yakılarak elektrik enerjisi elde ediliyor.

Bunun bir örneğini İnegöl’de gördüm ve hayran oldum. 

Gıda ve diğer ihtiyaç mallarını tüketirken o çöpleri biz üretiyoruz ve özellikle Bursa’da artan nüfusun getirdiği çöp yükü her yıl biraz daha artıyor.

Çözmek de bizim işimiz olmalıdır.

Çöp üretirken biraz daha hassas olmalı, çöp kutularını daha temiz, çöpümüzü derli toplu ve sınıflandırarak atmamız gerekir diye düşünüyorum.

Çevre hassasiyetimizi katledilen tarım alanları, yakılan ormanlar, deniz kirliliği, üretirken çevreyi kirletenler üzerinden göstermemiz daha makul ve doğrudur.

Bursa BŞB'si  çöplük değil, çöp entegre tesisi kurmaktadır ve buna muhalefet etmek çerden çöpten muhalefettir.

Çöp ithalatı ise ülke olarak toplumsal refah, sanayileşme, çevre bilinci kriterleri açısından dünyada hangi sırada olduğumuzun acı bir belgesidir.