Geçtiğimiz hafta Bursa’da CHP rüzgârı esti ama lodos gibi karışık estiği için kafaları karıştırdı, bazı çatıları uçurdu ve hala devam ediyor.
Genel Başkan Bay Kemal’in ( kendisinin de bu sıfatı kullanmasını ve onu küçümsemek maksadıyla icat edilen bu sıfatı başarılı P&R çalışmasına dönüştürmesini beğendim ) Bursa ziyareti bitti gitti ama ardından birçok yorum yapıldı.
Kimi aç kaldık havasına indirgedi.
Kimi gel dediler gitti, çık git dediler çıkmadı.
Birçok yorum yapılması programın hedefe ulaştığını, eleştirilerin genellikle parti içinde “bensiz olmaz” diyen gruptan çıktığını, İl Başkanlığının bu ziyaretin bir takım buluşmalar üzerine kurgulandığı için başarılı olduğunu ifade ettiğini gözlemledim.
Kendi penceremden de programa katılmama kararımın gerekçelerini daha önce yazdığımdan tekrara gerek yok diyorum.
Lodos patladı dedik ya!
Bir örgütün Genel Başkanın Bursa gibi önemli bir ili ziyareti ile eşzamanlı olarak İl Gençlik Başkanı ve yönetimini görevden alma düşüncesi ve uygulaması için ahmak olmak gerekir.
İlk olarak bilgi sahibi olmadan faturayı Bursa İl Başkanlığına kestim ve bunu nasıl becerdiler diye araştırdım.
CHP ‘de Gençlik kolları ve Kadın kollarının, parti içinde kendi genel merkezlerinden yönetildiğini bir anlamda özerk yapılarının olduğunu öğrenince, en azından o ahmaklığın Bursa’dan yapılmadığını anladım.
Bursa İl Örgütünün haberi yok!
Buna siyasi değil, insani nezaketsizlik denir.
Bursa milletvekilleri zaten ört ki uyuyalım havasındalar.
Ankara’dan genç bir “çocuk” genel başkan ziyareti öncesinde, ziyaret sürecinde özverili çalışmayacaklarına karar vererek Bursa gençlik teşkilatına darbe yapıyor ve alaşağı ediyor.
Umut olmak çocuk işi değildir!
Hoppala Paşa’m Malkara Keşan
Genç kuşak bilmez.
Bursa’da benzer darbe 53 yıl önce olmuştu.
Libya Kralı İdris Sunusi ile beraber Bursa'ya gelen Kraliçe Emine Sunusi, darbeyi bir mağazada ipek satın alırken öğrenmişti.
“Bay Kemal” de yemekte öğrenmiştir.
Bursa İl Örgütünün nasıl çalıştığını Genel Başkan ve Kurmayları bilir ama il gençlik ve kadın teşkilatının değerlendirmesi en azından fikrinin alınması gereken Bursa İl Başkan ve yönetiminin işidir.
İl teşkilatlarının eğitilmesi, motivasyonu, hedefe yönlendirilmesi İl Başkanlığına düşer.
Gençlik ve Kadın kollarının başarılı ya da başarısız olduğunu bilemem.
Çalışmalarının parlak olmadıklarını, burunlarının kalkık olduğunu ve nasılsa olması gereken olacak havasında olduklarını söyleyebilirim.
Bunların arasında öndeki seçimi görmeyip 2,5 yıl sonraki kim öle kim kala seçiminde yerel meclisten koltuk kapma peşinde olanlar ziyadesiyle vitrinlerde köşe kapıyorlar.
Bursa’yı 20 vekil olarak görüyorum ve benim dileğim, iktidarıyla, muhalefetiyle onların yüksek performanslarıyla Bursa için bir şeyler yapabilmeleri için önce partide güç sahibi olmalarıdır.
İl Başkanını “ özerk” diyerek oluşturduğun paralel yapı ile yok sayarsan, onu törende çelenk, nikahta şahit, açılışta kurdele başkanı yaparsın.
Bu dileğimin ham bir hayal olduğunu Gençlik Kolları darbesi ile bir kez daha görmekten Bursa adına üzüldüm.
Hani olmaz ya!
Velev ki oldum; böyle bir durumda istifa falan etmem anında genel merkeze çıkarma yapar bunun hesabını sorar, bunu yapan çocukların burnundan getirirdim.
O yüzden benden vekil olmaz, bu anlayıştan umut olmaz.
Tekrar soralım…
CHP deki ahmak kim?
