Çocuk yetiştirmeyin, kendinizi yetiştirin ve ona sağlıklı ortam sağlayın...

*Çocuğunuzu değil, kendinizi yetiştirin ve çocuğunuzun nasıl olmasını istiyorsanız önce siz öyle olun ve ona rol model olun.

*Bir kulaktan girip diğer kulaktan çıkan beyne fazlada  uğramayan öğütlerinizden vazgeçin ve çocuğunuzun sizden gördüklerini taklit edeceğini unutmayın.

*Çocuğunuzun sevgisini kazanırsanız o da severek siz gibi olmaya çalışacaktır.

*Çocuk yetiştirmeyin o sizi taklit ederek yetişecektir.

*Bir taraftan sigara içerken diğer taraftan sigara konusunda öğüt vermeyin, yani tutarlı olun. Davranışlarınız ve sözünüz birbirine uysun.

*Kitaplığınız olsun ve önce siz okumaya başlayın okuduğunuz kitap hakkında duygu ve düşüncelerinizi çocuğunuzla paylaşın onunda kitap okumasını özendirin. Okuduğu kitaplarla ilgili sohbet edin.

*Küfürlü konuşmayın

*Daha az tv izleyin, daha çok halden anlamasına sohbet içinde kalın ve en çok da yargılamadan, sorgulamadan anlamasına dinleyin. Çünkü çocuğunuzun ruhsal, duygusal, zihinsel gelişim içinde olmaya başladığı anlar değer verilip ilgiyle dinlenildiği anlardır.

O bir konuda duygu ve düşüncelerini ifade ettiği zaman “böyle saçma şey olur mu? ‘Bak bu işin aslı şudur budur’ “ gibi bir yaklaşımla anne, babalık ve öğretmenlik yapmak adına onu yargılamayın eğitmeye çalışmayın.   

"Seni anlıyorum. Seninmişsin/üzülmüşsün/kaygılanmışsın" gibi anladığınızı ortaya koyan geri bildirimleriniz olabilir.

Size ne kadar ters de gelse yanlış da gelse “seni anlıyorum” demekle ona onay vermiş olmuyorsunuz. Gerekirse, "seni çok iyi anladım bununla birlikte ben de şöyle düşünüyorum" diyebilirsiniz.

"Bununla birlikte" yerine, "ama"" kelimesini kullanmayın. “Ama” kelimesi kendinden önceki söylenmiş olanları değersizleştirir.

*Davranışlarınız nazik, ince ve bilgece olsun

*Sağlıklı iletişim nedir? Öğrenin

*Önce kendinizi tanıyın. Kimsiniz? Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir? Temel değerleriniz olmazsa olmazlarınız duygusal kalıplarınız  nelerdir? Nasıl bir çocuğunuz olsun istediniz sorun kendinize.

*Kendinizi yetiştirmenin ilk adını kendinizi tanımaktır. Sizinle sizi tanıştıracak olan duygularınızı tanıyın. Duygularınız sizin kendinizi tanımanıza rehberlik edecektir. Duygularınızı tanımak içinde haftada birkaç gün veya her gün sonunda kendinizle kalacağınız 15-20 dakikalık sürede gün boyunca hangi duyguları yaşadınız, sizi en çok öfkelendiren, üzen, korkutan, kaygılandıran ve sevindirenler nelerdi. Bu çalışmalarınızı not alın. Ve zamanla bu duygularınızın geçmişle ilgili bağını kurmaya başlayacak, kendinizi ve duygusal kalıplarınızı çok daha yakından tanımaya başlayacaksınız.

*Çocuk yetiştirmeyin güdük yaparsınız. Ona yetişeceği sağlıklı ortamı hazırlayın. Yetiştirmeye çalışmak demek eğip bükmek istendik formata getirmeye çaba sarfetmek demektir.

*Hatanın olmaması mümkün değildir. "Hatasız kul olmaz" sa o zaman o hatalar ders çıkarmak tecrübe kazanmak için iyi ki yapılmışlardır.

*Hata karşısında kesinlikle ne suçlanın ne de suçlayın. Sadece nedenlerini araştırın sonraki zamanlarda neyi nasıl daha iyi yapacağınızın ip uçlarını hatalarınız sayesinde görüsünüz.

*Çocuğunuzla arkadaş olamazsınız ama arkadaşça davranın.

*Çocuğunuzun zekasını değil, davranışlarını övün ve takdir edin. Yani, "çok zekisin akıllısın” sözleri yerine “bu çalışmandan, şu davranışından dolayı seni takdir ediyorum" olabilir.

*Mükemmeliyetçi olmayın. Onun yerine elinizden gelenin en iyisini yapın. Çünkü mükemmeliyetçilik sonuca göre davranmak sonuç odaklı olmak sonucu önemsemektir. Sonuç görülemeyendir. Sonuç bizim yapımıza kapasitemize uygun olmayabilir. Sonuç belirsizdir. Belirsizlik kaygı sıkıntı yaratır. Ve verimimiz düşer ruh halimiz bozulur. Onun yerine sonuç ne olursa olsun “elimden gelenin en iyisini nasıl yapabilirim?" diye sorun.

*Elimizden gelenin en iyisini, severek ve coşkuyla yapmaya çalıştığımız zamanlarda, verimimiz artar, baskı değil zevk alma vardır. Ruh sağlığımız olumsuz değil olumlu etkilenir.,

*Çocuğunuza mükemmel olmasını değil elinden gelenin en iyi olmasını sağlayın.

 “Ahmet daha yüksek not almış sen neden odan düşük not aldın?” yerine " senin sınava nasıl hazırlandığını ve elinden geleni yaptığını gördü mü, çabanı takdir ediyorum..." demeniz onu motive edecektir; dersi sevmesini sağlayacak verimini arttıracaktır.