Aklınız varsa, hemen delirin.

Aklınıza mukayyet oldukça, sahip çıkmanız gereken çevre gittikçe genişliyor, genişledikçe akıllıları dibe çekiyor.

Yüzeyde kalıp boğulmadan ve eğlenerek hayatta kalmanın tek formülü bu...

Bakıyorum bazıları liste yapıyor, delirince ısıracaklarmış...

Kudurmuyorsun kardeşim, kendi kendine tüm dış etmenleri yok sayıp deliriyorsun.

Uğraşma öyle incik boncuk işlerle.

Delirdikten sonra çıkarsın yüksekçe bir yere, toplaşanların üstüne tükürür, çişini yapar hatta bir şeyler atıp rahatlarsın.

Şimdi gereksiz taramalardan kaçın ve delir.

Etrafa zarar verme, 35 gün tıkarlar tımarhaneye.

Hoş, tıksalar ne olacak?

Buzlu küvet, gömlek, dayak, sessiz oda...

Dışarıdan farkı yok.

Ya içeri çık, ya dışarı gir, hayatın gerçeği bu...

Delisin!

Beyaz peynirin fiyatını akıllılar düşünsün.

Ekmeği, asgari ücreti, hoş, 30 Yıldır asgari ücret alıp, "askeri ücret" diyenlere göre akıllısın belki ama, sen yinede çaktırma.

Bakarsın bir sarı sendikaya başkan yaparlar.

Deli gömleğini çıkarıp Maliye Bakanı bile yapabilirler, dikkatli ol...

Gerçi birini yaptılar, herkes endişeyle onu izliyor, o çok mutlu...

Şans işte. Kimisi ballı, bakan oluyor, biz de sokaklarda çocukların eğlencesi.

Bizim halimiz daha iyi anlayacağın.

Bak seçim yaklaşıyor, akıllı kalırsan sorumlulukların artar.

Başarısızlığı meslek edinmiş ve her başarısızlığın altında, ter döken, koşturan, emek harcayanları suçlu ilan edenler yine her yere aday.

Akıllı kalırsan ilk seçimin suçlusu yine sen olacaksın, delir kurtul...

Dikkat etmen gereken en önemli husus, delirdiğini önce senden beklentisi olanlara göster, sonra yamacımıza gel, kurtuluşunu kutlayıp, deli gibi, yok olmadı, deli deli sevinelim...