Ooooofff of...
"Bir ah çeksem, karşıki dağlar yıkılır" demiş Anadolu insanım...
Deprem oldu, canımız, ciğerimiz yandı...
Şimdi, daha enkaz altındaki cenazeler çıkmadan herkes kendi derdine düştü...
"Kuşa bak, kuşa"...
Deprem Uzmanları, enkaz altındakiler yardım isterken, konuyu önce İstanbul, hızlarını alamayıp, Çanakkale, İzmir, Bursa akıllarına gelen her şehir için fetva verdiler.
İstenen oldu, Marmara Bölgesi kendi derdine düştü...
Güney Doğu çok kısa sürede unutuldu.
Bir de siyasetin o çekilmez üslubu eklenince, içimiz iyice karardı hatta çürüdü...
Bu arada, son aylarda işleri yavaşlayan, müteahhitler de bayram hazırlığına girişti.
Marmara Bölgesi kendi canlarının derdine düştü...
Artık ne yeni depremler, ne artçılar umurunda değil Marmara'nın...
Ah Deprem Bilimciler ah...
Nasıl bir oyunun parçası oldunuz ki?
Halk güvenmişti size, inanmıştı...
Bir gecede 10 Şehiri unutturup, kendi dertlerine düşürdünüz, o kadar etkili oldunuz ki, AFAD' a gönderdiği 500 Lirayı nasıl geri alacağını düşünüyor emekli...
Bilim Adamı ve Devlet Adamı olmak, ağırlık ve ölçü gerektirir...
Bu yurdun insanı zannettiğiniz kadar zengin değil.
Yılların birikimi veya miras yuvasını zannettiğiniz kadar kolay yıkıp yenileyemez.
Yıksa bile, kime güvenecek?
Bildiğiniz, tanıdığınız güvenilir müteahhit var mı?
Fay Haritaları uçuşuyor ortalıkta.
Ölü Faylar oldu bir Afet çanağı...
Yahu bir durun!
Bir fay, kendisi istediği için kırılmaz...
Enerji birikimi gerek, tetikleme gerek, komşu fayların hareketlenmesi gerek...
Yıkım yaşadığımız bölge için yıllardır "geliyor" demekten dilimizde tüy bitti...
Hatta, bölgede sorun bitmedi, Doğu Anadolu, İran dahil çok geniş bir bölgede enerji yığılması sürüyor.
Marmara Denizinde faylar çok sert. Öyle tek parça kırılmaz, 5.5 M Veya en fazla 6 M yapar, İstanbul yansıması 4 -5 M olur... Bursa için zaten öyle yıkıcı bir fay yok,
yayınlanan faylar ölü.
Canlanmaları için deprem fırtınaları gerekiyor ki, enerji yüklensin.
HAARP zırvasını yazmaya bile gerek yok...
Ortada tek doğru var, Türkiye bir Fay Tarlası...
Tarih boyunca büyük depremler olmuş, yine olacak...
Bizim tek çaremiz eski uygarlıkları izleyip, Dağ Yamaçlarını mesken tutup, ovayı, merayı serbest bırakmak...
Bir de, çok bağırdım yine bağırayım....
Elektrik, su ve atık tesisatlarını bina dışından yapıp, kolon ve kirişteki, beton ile demirin aşkına engel olmazsak, iyi olacak elbette...