Merhaba Sevgili Okurlar,

Benim için uzun ve yorucu bir aradan sonra tekrar biriktirilenleri yazmak gerçekten ayrı keyif. Bu süre içerisinde piyasalar ve ekonomiyi izlemek, bunları kaleme almaktan daha yıpratıcı. Yıpratıcı diyorum ara verdiğim süre içerisinde hem konu biriktirdim kendime. Ve düşündüm yazıma tekrar bununla başlarım diye. Hazırlıklarımı daha tamamlamadan gündem bir anda değişti.

Yeni gündemi de eskisi ile harmanlarım derken pat .... başka bir sürpriz.

Onu da bu yazıya nasılsa karıştırırım derken durmadı gündem bir daha ... ve bir daha...

İzlerken yorulmak hatta izlerken korkmak bu tam anlamıyla.

Korkum ben yazı yazana kadar başka bir sürprizin olması değil. Ben yazıyı yazana kadar ekonomik konjonktürün getireceği felaket ile ortada bahsedecek ekonominin kalmaması.

Tamam yine karamsar olmayayım da elde değil.

Ben sizler ile en son 9 Mart tarihinde bu sayfada buluşmuşum ve sadece 20 günde ekonomide bahsedecek neredeyse bambaşka konular var.

En baştan başlayalım.

12 Mart tarihinde ekonomi reform paketi açıklandı. Bu açıklanan kaçıncı paket konusuna girmeyeceğim. Albayrak'ın Hazine ve Ekonomi Bakanlığı'ndan beri istikrarlı bir biçimde ekonomik paket açıklıyoruz. Ve açıklanan her ekonomi paketinin bir reform ve bir devrim olduğunu, çıkışın zaten sürdüğü ( ! ) ekonomide arşa ulaşacağımızı anlatan son 5 yılda 12.paketi devirdik. Ekonomi Paketi, Yeni Ekonomi Paketi, Ekonomi İstikrar Kalkanı Paketi, Yeni Ekonomi Yaklaşım Paketi...

Hepsi birbirinden başarılı paketler yeteri kadar sevilmemiş olacak ki, üst üste açıklamaya devam ettik. Araya pandemi girince bir de pandemi tedbirleri için ayrı paket açıklandı.

Tabi pandemi paketi, olması gerekenin altında kalınca memnun etmedi pek ama gerçekçi olmak gerekirse eldeki olanaklar içerisinde sağlanan da buydu.

Neyse 12 Mart tarihinde Erdoğan'ın açıkladığı reform paketi tam da etkili olmadı. İster istemez gözler hep doların üzerindeydi. Çünkü Erdoğan'ın reform paketinden çok TCMB'nin bir sonraki haftaya yapacağı faiz kararı önemliydi. 12 Mart tarihinde dolar kuru 7,50 tl'ydi.

Ekonomik reform paketinde bahsi geçen istikrar ve bağımsız kurumlar o kadar önemliydi ki, bundan sonraki süreçte yabancı yatırımcı için bu duruştan taviz verilmeyeceğinin altı özellikle çiziliyordu.

Sürpriz...

TCMB piyasa beklentisinin üzerinde 200 baz puan indirirerek sürpriz yaptı. Piyasanın genel beklentisi 100 baz puan üzerineydi. Ve hatta sabit tutabileceğini söyleyenlerde vardı ama Erdoğan faktörünün 200 baz puana izin vereceği tartışmalıydı. 200 baz puan 18 Mart Perşembe günü yapıldı ve dolarda bir gevşeme yarattı. Dolar o haftayı kapatırken 7,20 seviyelerine kadar inmiş bir sonraki hafta için 6,70'e kadar sarkabileceği konuşuluyordu.

Konuşuluyordu da asıl sürpriz o değilmiş. Asıl sürpriz Cumayı Cumartesiye bağlayan gece yarısı yaşandı. Pirelerin, mevzilerini yeni güçlendirdiği saatlerde TCMB Başkanı görevden alındı. Tatlı Pazar tatilini doların yapacağı trendi düşünerek geçirdik. Asya piyasaları açılışı 8,47 tl'ydi.

Pazartesi açılışta gevşese de doların durumu değişmedi. Trendinin yönü her geri gelmede biraz daha fazla yukarı gitti. Görevden alınmalar bununla sona ermedi bu arada TUİK Başkanı da alındı. Bu TUİK'e de istatistiki açıdan bakmak lazım. Başkan dayanmıyor. Sadece başkanda gitmedi. TUİK daha önce danışma kurullarını da lağvetmişti. Ziraat bankası Genel Müdürü'de arada kayıp gitti.

Gidenleri bırakalım bir tarafa da ekonomi gidiyordu arada. Dolar aldı başını gitti. Euro ben durur muyum dedi. Gram Altın doların çoştuğu yerde ben koşarım zaten dedi. Olan garibim Borsa İstanbul'a oldu.

Hee ... Borsa İstanbul'un Genel Müdürü daha önce gittiydi zaten. BİST'de işlemler gözü yaşlı. Daha fazla zarar kaldıramadı. Devre kesiciler uygulandı.

Dolar oldu 8,18 tl

Euro 9,65 tl

Altın 454

BİST 1380

Ekonomik Reform Paketi tam bir devrim gibi geldi.