Çocukluğumuz bahçeli evlerde, oyun alanı olarak kullandığımız boş arsalarda geçti.
Doğal olarak, yaşamın her anında kediler ve köpekler de yanı başımızdaydı.
Bu arada komşularımızın büyük bir bölümünün evlerinden kuş sesleri gelirdi.
Kafeslerin içinde; sakalar, kanaryalar!
Hele o kanaryaların ötüşüne doyum olmazdı.
Onlar özenle korunur.
Çoğaltılmaları için çaba gösterilirdi.
Bazen telaşlı sesler ve koşuşturmalardan kuşlardan birinin kaçtığı anlaşılır, anında yardıma gidilirdi.
Sürekli kafesin içinde olması nedeniyle, kaçan kuş fazla uçamaz ve en yakındaki bir ağacın dalına konar.
Hortumlar aracılığıyla ıslatıldıktan sonra, ağaçtan kolayca alınırdı.
Bahçelerden kedi, boş arsalardan da köpek yavruları eksik olmaz, onlar herkes tarafından beslenir ve kollanırdı.
Ürkütücü görünümlerine karşın dev gibi köpekler çocuklarla çocuk olurlar, üstlerine otursalar da, kulaklarını çekseler de, onlara hiç tepki göstermezlerdi.
Hızlı kentleşme onlarla aramıza mesafeler koydu ne yazık ki!
Yıllar öncesinde biz evimizde onlar bahçemizde, bazen birbirimizin farkında bile olmadan yaşarken, şimdi birlikte yaşayabilmek için fırsatlar yaratmaya çalışıyoruz.
Çoğumuzun evinde kedi ya da köpek var.
Ancak apartmanlarda bu anlamda ciddi sorunlar yaşanabiliyor.
İnsanların bir bölümü onlara karşı hoşgörülü değil, bazılarıysa çok kötü davranıyor.
Dışarıda yaşamak zorunda kalan canlıların büyük bir bölümünün durumu içler acısı…
Soğuktan, sıcaktan, açlık ve susuzluktan, trafik magandalarından, vicdansızlardan dolayı yaşamlarını yitiriyorlar.
Barınaklar tepeleme dolu, koşulları sağlıksız.
Üç sene önce taşındığımız evimizin bahçesinde bizi bir kedi karşıladı.
Oldukça güzel ve cana yakındı.
Mahallelinin de sahip çıktığı ve kısırlaştırdığı kedimizin adı Lamia idi.
Birlikteliğimiz ne yazık ki kısa sürdü.
Sokaktan hızla geçen bir aracın altında can verdi.
Bizi çok üzdü.
Özellikle kızım çok etkilendi.
Daha sonra arkadaşının önerisiyle, yavru bir sokak kedisini sahiplendi.
Adı Mia!
O şimdi bizimle yaşıyor.
Kış geldi, koşullar giderek güçleşiyor.
Bir anne ve yavrusuna kapalı bir köşede yer ayarladık.
Bazen tekirler, bazen sarmanlar uğruyor.
Karşı komşumuz çoğunlukla evde olmadığı için köpeği Arthur’a komşularla birlikte destek oluyoruz.
Kendisi çok asildir.
Ben ona Sir Arthur diyorum!
Onlar her yerde karşımıza çıkıyorlar.
Sokakta, AVM’lerin önünde, yollarda...
Ve de özellikle bu soğuk günlerde…
İlgimizi ve desteğimizi eksik etmeyelim.
Yaşam onlarla birlikte güzel!