Demokrasiyi severiz, bilmediğimizden ötürü...
İyi bir şey ki, herhal herkesin dilinde e' ortalıktada görünmüyor. Önemli ve değerli belliki...
Demelerine bakılırsa herkese lazım.
Bulaşık makinası gibi bir şey işte, ne kullanmayı biliriz, ne değerlendirmeyi.
Orda öylecene durur.
Yağlıyı, yanığı tepersin içine "iyi yıkamamış" der çıkarsın ...
En kötüyü tercih eden sen, Demokrasi ne yapsın?
Ne sokarsan, o çıkıyor işte. 
Sandık içinde kirli temizlenmiyor, daha bir matlaşıyor, daha bir kirlenip, pisleniyor.
Yanlış bilgi, yanlış diziliş ve yanlış deterjan seçimi, bulunabilecek tek doğruyu öyle bir uzaklaştırıyor ki...
Al sana Turkish Democrasy...
Olması gereken gibi değil, ne lazımsa o...
Kebapçı garsonu gibi liderler;
"Ne veriym abime?"...
Bir şey verme kardeş, hiç bir şey verme.
Bırak artık yakamızı.
Bırak içimizden geçeni, yüreğimize yakın hissettiğimi kendim seçeyim.
Senin çiğnediğin lokmayı yutmak iğrenç bir duygu.
Bak sözlük ne diyor Demokrasi için ?
"Halkın kendisini yönetmesi!"...
Senin yüzünden ben kendimi yönetemiyorum. Senin belirlediğin düşük profillere oy vererek kendimi yönetmekten çok, senin beni gütmene izin vermiş oluyorum.
Kısacası, sayın Demokraisi katili Liderler;
"Bu seçtiğiniz yol sizlerle bitmeli!"...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk o koltukları Türk Gençliğine emanet etti...
Bari Yerel Seçimlerde bir nefes alalım, bırakın Ön Seçimle kendimiz belirleyelim Yerel Yönetimlerimizi.
Seçenekleriniz ve yıllardır önümüze koyduklarınızın  pisliklerini konuşuyor, rezilliklerini dinliyor ve izliyoruz.
Üstelik bu rezaleti kendi elinizle beslediğiniz gazeteci müsveddelerine kendiniz haber yaptırdınız...
Kısacası sayın liderler;
" getireceğiniz her seçenek E şıkkı, yani hiçbiri"...