İlk büyük mitingini İzmir'de gerçekleştiren Millet İttifakı, bugün İstanbul Maltepe'de halkla buluşuyor. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na bugün 5 siyasi lider ve 2 büyükşehir belediye başkanı eşlik ediyor.
İlk büyük mitingini İzmir'de gerçekleştiren Millet İttifakı, bugün İstanbul Maltepe'de halkla buluşuyor. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na bugün 5 siyasi lider ve 2 büyükşehir belediye başkanı eşlik ediyor.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Maltepe'de düzenleyeceği “Büyük İstanbul Mitingi” bugün yapılıyor.
Boynuna soğanları kolye yapan ve elinde “Soğanın cücüğü mü, 418 milyar dolar soyanın cücüğü mü” yazılı pankartla Ümraniye’den mitinge gelen Erol Timurçelik, soğanın bir simge olduğunu söyledi.
Yurttaş, “Ülkemizdeki ekonomik sıkıntıyı simgeleyen bir yiyeceğimiz soğan. Maalesef soğan, altın kadar değerli oldu. Bunun gibi birçok yiyecekler sayabiliriz. Tayyip Erdoğan'ı devirecek olan soğan, patates olacak” dedi.
SAHNEYE İLK KARAMOLLAOĞLU ÇIKTI
Büyük İstanbul Mitinginde sahneye ilk çıkan lider Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu oldu.
Yoğun kalabalığa seslenen Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Sizin şu ortaya koyduğunuz tabloyla mührünüzü 14 Mayıs’ta Millet İttifakı’na vereceğinizi görüyoruz. 15 Mayıs İnşallah yeni bir başlangıç olacak ve Kemal Kılıçdaroğlu yeni Cumhurbaşkanı olacak.
*Biz 6 siyasi parti olarak bir araya geldik sırf ülkemizin son 21 yıldır içinde olduğu sıkıntıdan kurtarmak için. Sizin sorunlarınızı biliyoruz ve 15 Mayıs’tan sonra hepsini çözeceğiz.
*Esnafın dertleriyle dertlenen yok. İktidar bundan uzakta. Biz esnafımızın derdini biliyoruz ve bu sorunların nasıl üstesinden geleceğimizi açıkladık. Sanayide bir devrim yapacağız. Biz her kesimle bir bütün olacağız ve herkesin sorununu çözeceğiz.
*Bir deprem yaşadık ve 11 ilimiz yerle bir oldu. İktidar sırf bu sistem yüzünden 2 gün bu illerimize geç müdahale etti. Bu sıkıntıların çözümü için bir değişim gerekli.
MANSUR YAVAŞ: SEÇİME Mİ SAVAŞA MI GİDİYORUZ?
Mansur Yavaş da mitingde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
*Bu kalabalık bize 14 Mayıs’ta değişimin müjdesini veriyor. Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık.
*21 yıllık iktidar icraatlarını anlatacağına tank ve tüfekleri gösteriyor. Seçime mi gidiyoruz savaşa mı gidiyoruz?
*Gerçeklerin bu seçimde anlatılmasını istemiyorlar. Hep iftira atıyorlar. Siz sakın onların dediklerine bakmayın.
*14 Mayıs’tan itibaren hukuk herkes için adil işleyecek.
*Seçime giderken ilk defa Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi kucaklayan bir mesaj attı. Oy versin vermesin herkes bizim vatandaşımız der gibi bir şey olsun.
*Çok şaşırdık, uzun yıllardır sayın Cumhurbaşkanının ağzından böyle şefkatli bir söz duymamıştık.
*Aydın’daki konuşmamda tam bunu dile getirmiştim ki, dönüşte uçakta bir de baktık ki hepimizi seçimde mezara gömecekmiş. Ne diyelim.
*Ama artık Türkiye nasıl tatlı dille yönetilecek göreceksiniz. Azarlamayan, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı göreceksiniz.
İMAMOĞLU: TÜRKİYE DEĞİŞİYOR
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu ise şu ifadeleri kullandı;
*İstanbul tarihi mitinglerle iz bırakmış bir şehirdir. Kurtuluş Savaşı’nın Sultan Ahmet mitingi, o ayağa kalkışın o büyük simgesi bu milletin en güçlü sesi her zaman İstanbul’dan seslenmiştir.
*İstanbul mitingleri Türkiye’nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye de devam edecektir. Tarihi bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Ve sevgili halkımız kazanıyoruz, Türkiye değişiyor.
*İstanbul seçimlerinde hile var deyip iptal ettirdiler, milletimiz onlara daha büyük bir ders verdi. Onlara oyları tek tek saydırmayı öğretti bu halkımız.
MÜLAKAT ÇÖPE GİDECEK, LİYAKAT GELECEK
*Bu ülkede liyakat zincirini yok ettiler. Size söz veriyoruz, mülakat çöpe gidecek ve liyakat gelecek. Bizden önce çiftçilere destek verilmiyordu, biz geldik ve çiftçilerimize destek vermeye başladık. İstanbul’da Halk Ekmeğin buğdayını bile çiftçilerimizden alıyoruz.
*Bu ülkede artık ben dönemi bitecek, biz dönemi başlayacak ve güneş artık bir başka doğacak.
BABACAN: TÜRKİYE 1’DEN BÜYÜKTÜR
Maltepe'de Millet İttifakı'nın Büyük İstanbul Buluşması'nda konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “Değerli İstanbullular siz bu ülkenin ekonomisini en iyi bilenlersiniz. Bu pahalılığı da yoksulluğu da yolsuzluğu da en iyi hissedenlerdensiniz, bilenlerdensiniz. İstanbul 2010'da Avrupa Kültür Başkenti olmuş muydu? Tek haneli enflasyonla ve Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak için yaptığımız reformlarla başarmıştık bunu. Şimdi ülkeye getirdikleri şu hale bakın çok yazık” dedi.
*Bunun hikayesini anlatmak istiyorum. 2009 yılında tedavüle çıktı. 134 dolar ediyordu. Bugün 10 lira bile etmiyor. Herkesin cebinden 124 doları kim çaldı? Gerçekten bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz bu ülkeyi. Şu an Türkiye’de kurum murum kalmadı.
*Patates, soğan diyoruz; gerisini siz tamamlıyorsunuz. Şu anda ülkede devlet kurumu neredeyse kalmadı. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı. Şu anda bu ülkenin bir ekonomi politikası yok. Ne var? Zırh cahillik var.
*Merkez Bankası’ymış, BDDK’ymış, SPK’ymış, bu kurumlar neredeyse yok hükmüne geldi. Devlet kadroları tek bir kişinin oyuncağı oldu. Ama arkadaşlar endişeye mahal yok. Ne yapacağız? Türkiye’yi hızla düzlüğe kavuşturacağız.
2 YILDA ENFLASYONU 2 HANEYE İNDİRECEĞİZ
*2002'de ülke çok kötü bir durumdayken başarmıştık. Şimdi çok çok daha iyisini yapacağız. İlk bir ayda kurumları ayağa kaldıracağız. 6 ayda bu mevcut kriz iklimini sona erdireceğiz. En geç 2 yılda da enflasyonu tek haneye indireceğiz.
*Ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Ne kadar hak ve özgürlük, o kadar ekonomi. Ne kadar demokrasi, o kadar ekonomi. İşte siz ülkemizdeki demokrasi güçlendirmezseniz üstüne sağlam bir ekonomiyi asla inşa edemezsiniz. Olmaz. Olmuyor.
*Siz her gün hukuku ayakları altına alıp, bu ülkenin ekonomisini büyütemezsiniz. Onun için olmuyor. Onun için yapamıyorlar. Bunu anlamıyorlar. Ve ülkemizi bir krizden diğerine savuruyorlar. İşte bunun için biz ne diyoruz? Hak, hukuk, adalet diyoruz.
*İşte biz hakkı düştüğü yerden kaldıracağız. Hukukun üstünlüğü sağlayacağız. Ve adaletle yöneteceğiz. Ancak o sağlam zeminin üzerine sağlam bir ekonomi inşa edeceğiz. Çürük zemine sağlam ekonomi inşa edemezsiniz.
“HALININ ALTINA SÜPÜRÜLEN HER ŞEYİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ”
*İktidara geldiğimiz gün hemen bir durum ve hasar tespit çalışması yapacağız. Halının altına süpürülen her şeyi ortaya çıkaracağız. Enflasyonla mücadele temel önceliğimiz olacak. Çünkü çağımızın bu en büyük hırsızlık yöntemine dur demek zorundayız.
*Merkez Bankası’nın bağımsız ve itibarlı bir kurum olmasını sağlayacağız. Tüm kadroları bilgili, deneyimli, dürüst isimlerle donatacağız. Reel sektör ve bankacılık sektöründeki sorunların hepsini tek tek çözmeye başlayacağız.
*Bu ülke şu anda içinde bulunduğu duruma, bu kötü yönetim sebebiyle düştü. Dürüst ve ehil insanlar yönetmeye başlayınca derhal ayağa kalkacak bu ülke.
*86 milyon, 1'den büyüktür arkadaşlar. Türkiye 1'den büyüktür. Güven olmayınca olmuyor. Güveni sağlamadan bir ülkenin ekonomisini ayağa kaldıramazsınız.
“MERKEZ BANKASININ ARKA KAPISINDAN 250 MİLYAR DOLARI SATMAYACAKSIN”
*Güveni nasıl kazanacağız? 1 dakikada 8 madde özetliyorum. Bir; konuşunca doğruyu söyleyeceksin. Merkez Bankası’na yalan yanlış işler yaptırmayacaksın. TÜİK’e yalan yanlış enflasyon açıklattırmayacaksın. İki, söz verince tutacaksın. Üç, emanete hıyanet etmeyeceksin. Dört, adaletle yöneteceksin.
*Beş, ehliyetli, liyakatli kadroları göreve getireceksin. Altı, istişareyi asla elden bırakmayacaksın. Yedi, şeffaf olacaksın. Merkez Bankası'nın arka kapısından 250 milyar doları gizli saklı satmayacaksın. Sekiz, her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Bu sekiz maddeyi yerine getirin, korkmayın, güveni kazanırsınız. Güveni kazandıktan sonra da sırtınız yere gelmez.
*Seçime gidiyoruz. Ama aslında bu seçim özünde bir referandum. 2 seçenekli bir referanduma gidiyoruz. Önümüzde iki tane tercih olacak. Bu iki tercihi ben İstanbul’a soracağım. İstanbul cevabın nedir? Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Baskı mı, özgürlük mü. Tek akıl mı, ortak akıl mı? Korku mu, umut mu? Öfke mi, sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi, huzur mu? Yoksulluk mu, zenginlik mi? Kara kış mı, bahar mı? İşte biz demokrasi diyoruz, zenginlik, huzur, özgürlük diyoruz. İstanbul cevabını veriyor.
*Seçimlerin olacağı 14 Mayıs, Anneler Günü. Gelin bu 14 Mayıs’ta annelerimize baharı hediye edelim. ‘Oyumu sana hediye ediyorum anneciğim' diyelim. Ve adaleti, barışı, huzuru annelerimize hediye edelim.
*Ama bu Anneler Günü aynı zamanda annelerden de çocuklara bir hediye bekliyoruz. Diyoruz ki; evlatlarımız için, çocuklarımız için en güzel hediye demokrasidir. Anneler de çocuklarına demokrasiyi hediye etsin diyorum.
UYSAL: YETER DİYECEKSİNİZ
Babacan'ın ardından Demokrat Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Gültekin Uysal kürsüye çıktı. Uysal'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
*Çağlar açmış, çağlar kapatmış İstanbul; Bir dönemi kapatmaya, yeni bir dönemi açmaya var mıyız? Bir tarihi kavşağa doğru hep berber ilerliyoruz. 14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak Allah'ın izniyle.
*Kendilerini vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz bir kadere dönüşmek için Türkiye'yi risklere mahkum edenlere, bu büyük ülkenin kaynaklarını 85 milyona değil de bir avuç insana sunanlara karşı ‘yeter' diyeceğiz.
“DEMOKRASİYİ YEGANE DEĞER HALİNE GETİRECEĞİZ”
*Bugüne bir günde gelmedik. Güzel bir söz var; ‘Bir anın arkasında asırlar vardır.' İşte bu noktaya yürüne yürüne, mücadele edile edile, emek verile verile, alın teri akıtıla akıtıla sizler getirdiniz. İşte bu an, bugün bunu taçlandırma günüdür.
*Sadece 4-5 yıllık bir siyasi dönemi değil, 20 yıllık bir iktidar dönemini değil, 1.5 asırdır sürdüregeldiğimiz gelişim çizgisi içerisinde bir devri kapatıyoruz. Demokrasimizi, Cumhuriyetimizin değerlerini kaybetmeye yüz tuttuğunda mücadele ede ede, birleşe birleşe içselleştireceğiz, kazanç haline getireceğiz. Demokrasiyi bu ülkenin yegane değeri haline getireceğiz.
“ONLARIN TOKLUK SINIRINI BİLMİYORUZ”
*Bu büyük ülke tarihi fırsatları kaçıramaz. Çağın bize emrettiği demokrasisine, hukukuna, eğitim sistemine, ekonomisine, bu çağın icap ettiği derinliği katmak zorundayız. Ama bugün milyonlarca insanımız eğer sefalet içindeyse bunun sorumluluğu elbette yönetenlerdedir. Türk-İş açlık sınırını açıklıyor da biz bu ülkenin kaynaklarını kendisi için beytülmal zannedenlerin tokluk sınırını açıklayamıyoruz. Onların tokluk sınırını bilmiyoruz. Onların tokluk sınırını bilsek bir şey söyleyeceğiz.
“'DEMOKRASİ MAFİŞ' DİYORLAR”
*Allah'ın izniyle bu büyük ülke Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını layıkıyla kutlayacaktır. Cumhuriyet ve demokrasiye lafzen inananlar var. Ruhen inanmıyorlar. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri; lehlerine işlemiyorsa kabulleri değil. Şimdi bunlar ‘devleti ele geçirdik' zannediyorlar ya; şimdi ‘demokrasi mafiş' diyorlar.
*Birileri çıkmış diyor ki ‘14 Mayıs bir darbe girişimidir…' Bir İçişleri Bakanımız var; çıkmış aynen böyle diyor. Darbe ise sizin vazifeniz darbeyi önlemek. Seçimleri iptal mi edeceksiniz? O yüzden bunların düşünceleri, zihin dünyaları ortaya döküldü. Türkiye'ye dair, bu milletin kalkınmasına dair hiçbir hayalleri yok.
“SÖZLERİ BİTTİ, YALANLARI DA BİTTİ”
*Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş. Sözü olanlar, kadroları olanlar, programları olanlar iktidara gelecek; ruhen, fikren, bedenen tükenmiş olanlar gidecek. Demokrasi buna diyoruz.
*Bu ülkede nimeti de külfeti de eşit paylaşan bir Türkiye'yi özlemimiz var. Millet İttifakı olarak Allah'ın izniyle yarınki Türkiye'nin cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Türkiye'nin bu hasretini gidereceğiz.
“HARAM SALTANATI KURDULAR”
*Bir haram saltanatını Türkiye'de kurdular. Dünümüzü çalanlara yarınımızı çaldıracak mıyız? Çaldırmayacağız. Bu ülkenin kaynaklarını hak edenlerle buluşturacağız. 14 Mayıs'ı bir bahar günü, milletimizin derinden nefes aldığı bir bayram gününe çevirmek adına, o güne kadar şafağımıza az kaldı.
*Şafağın göründüğü gün kaderimize el koyacağız ve Türkiye'yi birbiriyle kucaklaştıracağız. Türkiye'ye korku vadedenlere umut vadediyoruz, baharlar vadediyoruz, güzel bir gelecek vadediyoruz.
DAVUTOĞLU: İSTANBULLULAR MEŞALELERİ YAKTI
Gelecek Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları ise şöyle;
*Atatürk’ün ‘geldikleri gibi giderler’ dediği gibi İstanbullular meşaleleri yaktırlar.
*İstanbul anlayana bir hocadır, ders verir. Bugün İstanbullular bir milli irade dersi veriyor.
*Seçimlere siyasi darbe diyen bir bakana, toplumu bölerek kardeşi kardeşe düşüren bir söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul…
AKŞENER’DEN CHP’LİLERE ÇAĞRI
İYİ Parti lideri Meral Akşener de konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
*Uzun bir zamandır ayaktasınız. Öncelikle bu alanı doldurdunuz. Allah bizi utandırmasın.
*14 Mayıs’ta burası gösteriyor ki, 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya’ya Cumhurbaşkanı olarak götüreceğiz.
*Bizim Anadolu’da yaptığımız tüm mitinglerde diyoruz ki 1 oy Kemal’le 1 oy Meral’e…
*Burada hem CHP’li hem de İYİ Partili seçmenler var. Birleşe birleşe kazanıyoruz. Ben şimdi buradan CHP’lilerden bir istekte bulunuyorum. Her CHP’li aileden sadece 1 oy istiyorum.
KILIÇDAROĞLU: DEVLETİ BİR KİŞİYE TESLİM ETMEYECEĞİZ
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
* “Ülkeyi çok kamplaştırdılar. Devleti bir kişiye teslim etmeyeceğiz. Beraber, akılla, bilgiyle, birikimle, ahlakla, erdemle yöneteceğiz. Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Bu ülkeye baharı, huzuru getireceğim. Herkesi kucaklayacağız, hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
* Yerimiz saray değil Çankaya olacak. Her hakkı teslim edeceğiz. Birilerinden yana tavır almayacağız. En geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, Afgan kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağım.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Millet İttifakı’ndan büyük İstanbul mitingi
İlk büyük mitingini İzmir'de gerçekleştiren Millet İttifakı, bugün İstanbul Maltepe'de halkla buluşuyor. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na bugün 5 siyasi lider ve 2 büyükşehir belediye başkanı eşlik ediyor.
İlk büyük mitingini İzmir'de gerçekleştiren Millet İttifakı, bugün İstanbul Maltepe'de halkla buluşuyor. Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu'na bugün 5 siyasi lider ve 2 büyükşehir belediye başkanı eşlik ediyor.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın Maltepe'de düzenleyeceği “Büyük İstanbul Mitingi” bugün yapılıyor.
Boynuna soğanları kolye yapan ve elinde “Soğanın cücüğü mü, 418 milyar dolar soyanın cücüğü mü” yazılı pankartla Ümraniye’den mitinge gelen Erol Timurçelik, soğanın bir simge olduğunu söyledi.
Yurttaş, “Ülkemizdeki ekonomik sıkıntıyı simgeleyen bir yiyeceğimiz soğan. Maalesef soğan, altın kadar değerli oldu. Bunun gibi birçok yiyecekler sayabiliriz. Tayyip Erdoğan'ı devirecek olan soğan, patates olacak” dedi.
SAHNEYE İLK KARAMOLLAOĞLU ÇIKTI
Büyük İstanbul Mitinginde sahneye ilk çıkan lider Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu oldu.
Yoğun kalabalığa seslenen Karamollaoğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Sizin şu ortaya koyduğunuz tabloyla mührünüzü 14 Mayıs’ta Millet İttifakı’na vereceğinizi görüyoruz. 15 Mayıs İnşallah yeni bir başlangıç olacak ve Kemal Kılıçdaroğlu yeni Cumhurbaşkanı olacak.
*Biz 6 siyasi parti olarak bir araya geldik sırf ülkemizin son 21 yıldır içinde olduğu sıkıntıdan kurtarmak için. Sizin sorunlarınızı biliyoruz ve 15 Mayıs’tan sonra hepsini çözeceğiz.
*Esnafın dertleriyle dertlenen yok. İktidar bundan uzakta. Biz esnafımızın derdini biliyoruz ve bu sorunların nasıl üstesinden geleceğimizi açıkladık. Sanayide bir devrim yapacağız. Biz her kesimle bir bütün olacağız ve herkesin sorununu çözeceğiz.
*Bir deprem yaşadık ve 11 ilimiz yerle bir oldu. İktidar sırf bu sistem yüzünden 2 gün bu illerimize geç müdahale etti. Bu sıkıntıların çözümü için bir değişim gerekli.
MANSUR YAVAŞ: SEÇİME Mİ SAVAŞA MI GİDİYORUZ?
Mansur Yavaş da mitingde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı;
*Bu kalabalık bize 14 Mayıs’ta değişimin müjdesini veriyor. Seçime gidiyoruz fakat nasıl bir seçim anlamadık.
*21 yıllık iktidar icraatlarını anlatacağına tank ve tüfekleri gösteriyor. Seçime mi gidiyoruz savaşa mı gidiyoruz?
*Gerçeklerin bu seçimde anlatılmasını istemiyorlar. Hep iftira atıyorlar. Siz sakın onların dediklerine bakmayın.
*14 Mayıs’tan itibaren hukuk herkes için adil işleyecek.
*Seçime giderken ilk defa Cumhurbaşkanı Erdoğan, herkesi kucaklayan bir mesaj attı. Oy versin vermesin herkes bizim vatandaşımız der gibi bir şey olsun.
*Çok şaşırdık, uzun yıllardır sayın Cumhurbaşkanının ağzından böyle şefkatli bir söz duymamıştık.
*Aydın’daki konuşmamda tam bunu dile getirmiştim ki, dönüşte uçakta bir de baktık ki hepimizi seçimde mezara gömecekmiş. Ne diyelim.
*Ama artık Türkiye nasıl tatlı dille yönetilecek göreceksiniz. Azarlamayan, herkesi kucaklayan bir Cumhurbaşkanı göreceksiniz.
İMAMOĞLU: TÜRKİYE DEĞİŞİYOR
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu ise şu ifadeleri kullandı;
*İstanbul tarihi mitinglerle iz bırakmış bir şehirdir. Kurtuluş Savaşı’nın Sultan Ahmet mitingi, o ayağa kalkışın o büyük simgesi bu milletin en güçlü sesi her zaman İstanbul’dan seslenmiştir.
*İstanbul mitingleri Türkiye’nin tarihini değiştirmiştir, değiştirmeye de devam edecektir. Tarihi bir buluşma gerçekleştiriyoruz. Ve sevgili halkımız kazanıyoruz, Türkiye değişiyor.
*İstanbul seçimlerinde hile var deyip iptal ettirdiler, milletimiz onlara daha büyük bir ders verdi. Onlara oyları tek tek saydırmayı öğretti bu halkımız.
MÜLAKAT ÇÖPE GİDECEK, LİYAKAT GELECEK
*Bu ülkede liyakat zincirini yok ettiler. Size söz veriyoruz, mülakat çöpe gidecek ve liyakat gelecek. Bizden önce çiftçilere destek verilmiyordu, biz geldik ve çiftçilerimize destek vermeye başladık. İstanbul’da Halk Ekmeğin buğdayını bile çiftçilerimizden alıyoruz.
*Bu ülkede artık ben dönemi bitecek, biz dönemi başlayacak ve güneş artık bir başka doğacak.
BABACAN: TÜRKİYE 1’DEN BÜYÜKTÜR
Maltepe'de Millet İttifakı'nın Büyük İstanbul Buluşması'nda konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan “Değerli İstanbullular siz bu ülkenin ekonomisini en iyi bilenlersiniz. Bu pahalılığı da yoksulluğu da yolsuzluğu da en iyi hissedenlerdensiniz, bilenlerdensiniz. İstanbul 2010'da Avrupa Kültür Başkenti olmuş muydu? Tek haneli enflasyonla ve Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak için yaptığımız reformlarla başarmıştık bunu. Şimdi ülkeye getirdikleri şu hale bakın çok yazık” dedi.
200 TL'LİK BANKTONU ÇIKARIP HİKAYESİNİ ANLATTI
Sahnede cebinden 200 TL'lik banknot çıkaran Babacan, şunları söyledi;
*Bunun hikayesini anlatmak istiyorum. 2009 yılında tedavüle çıktı. 134 dolar ediyordu. Bugün 10 lira bile etmiyor. Herkesin cebinden 124 doları kim çaldı? Gerçekten bu enflasyon tam baş belasıdır. Ekonomiyi kötü yönetirseniz yüksek enflasyona mahkum edersiniz bu ülkeyi. Şu an Türkiye’de kurum murum kalmadı.
*Patates, soğan diyoruz; gerisini siz tamamlıyorsunuz. Şu anda ülkede devlet kurumu neredeyse kalmadı. Her şey tek bir kişinin keyfine bağlı. Şu anda bu ülkenin bir ekonomi politikası yok. Ne var? Zırh cahillik var.
*Merkez Bankası’ymış, BDDK’ymış, SPK’ymış, bu kurumlar neredeyse yok hükmüne geldi. Devlet kadroları tek bir kişinin oyuncağı oldu. Ama arkadaşlar endişeye mahal yok. Ne yapacağız? Türkiye’yi hızla düzlüğe kavuşturacağız.
2 YILDA ENFLASYONU 2 HANEYE İNDİRECEĞİZ
*2002'de ülke çok kötü bir durumdayken başarmıştık. Şimdi çok çok daha iyisini yapacağız. İlk bir ayda kurumları ayağa kaldıracağız. 6 ayda bu mevcut kriz iklimini sona erdireceğiz. En geç 2 yılda da enflasyonu tek haneye indireceğiz.
*Ne kadar adalet, o kadar ekonomi. Ne kadar hak ve özgürlük, o kadar ekonomi. Ne kadar demokrasi, o kadar ekonomi. İşte siz ülkemizdeki demokrasi güçlendirmezseniz üstüne sağlam bir ekonomiyi asla inşa edemezsiniz. Olmaz. Olmuyor.
*Siz her gün hukuku ayakları altına alıp, bu ülkenin ekonomisini büyütemezsiniz. Onun için olmuyor. Onun için yapamıyorlar. Bunu anlamıyorlar. Ve ülkemizi bir krizden diğerine savuruyorlar. İşte bunun için biz ne diyoruz? Hak, hukuk, adalet diyoruz.
*İşte biz hakkı düştüğü yerden kaldıracağız. Hukukun üstünlüğü sağlayacağız. Ve adaletle yöneteceğiz. Ancak o sağlam zeminin üzerine sağlam bir ekonomi inşa edeceğiz. Çürük zemine sağlam ekonomi inşa edemezsiniz.
“HALININ ALTINA SÜPÜRÜLEN HER ŞEYİ ORTAYA ÇIKARACAĞIZ”
*İktidara geldiğimiz gün hemen bir durum ve hasar tespit çalışması yapacağız. Halının altına süpürülen her şeyi ortaya çıkaracağız. Enflasyonla mücadele temel önceliğimiz olacak. Çünkü çağımızın bu en büyük hırsızlık yöntemine dur demek zorundayız.
*Merkez Bankası’nın bağımsız ve itibarlı bir kurum olmasını sağlayacağız. Tüm kadroları bilgili, deneyimli, dürüst isimlerle donatacağız. Reel sektör ve bankacılık sektöründeki sorunların hepsini tek tek çözmeye başlayacağız.
*Bu ülke şu anda içinde bulunduğu duruma, bu kötü yönetim sebebiyle düştü. Dürüst ve ehil insanlar yönetmeye başlayınca derhal ayağa kalkacak bu ülke.
*86 milyon, 1'den büyüktür arkadaşlar. Türkiye 1'den büyüktür. Güven olmayınca olmuyor. Güveni sağlamadan bir ülkenin ekonomisini ayağa kaldıramazsınız.
“MERKEZ BANKASININ ARKA KAPISINDAN 250 MİLYAR DOLARI SATMAYACAKSIN”
*Güveni nasıl kazanacağız? 1 dakikada 8 madde özetliyorum. Bir; konuşunca doğruyu söyleyeceksin. Merkez Bankası’na yalan yanlış işler yaptırmayacaksın. TÜİK’e yalan yanlış enflasyon açıklattırmayacaksın. İki, söz verince tutacaksın. Üç, emanete hıyanet etmeyeceksin. Dört, adaletle yöneteceksin.
*Beş, ehliyetli, liyakatli kadroları göreve getireceksin. Altı, istişareyi asla elden bırakmayacaksın. Yedi, şeffaf olacaksın. Merkez Bankası'nın arka kapısından 250 milyar doları gizli saklı satmayacaksın. Sekiz, her zaman hesap vermeye hazır olacaksın. Bu sekiz maddeyi yerine getirin, korkmayın, güveni kazanırsınız. Güveni kazandıktan sonra da sırtınız yere gelmez.
*Seçime gidiyoruz. Ama aslında bu seçim özünde bir referandum. 2 seçenekli bir referanduma gidiyoruz. Önümüzde iki tane tercih olacak. Bu iki tercihi ben İstanbul’a soracağım. İstanbul cevabın nedir? Otoriterlik mi, demokrasi mi? Keyfilik mi, hukuk mu? Baskı mı, özgürlük mü. Tek akıl mı, ortak akıl mı? Korku mu, umut mu? Öfke mi, sevgi mi? Kavga mı barış mı? Kriz mi, huzur mu? Yoksulluk mu, zenginlik mi? Kara kış mı, bahar mı? İşte biz demokrasi diyoruz, zenginlik, huzur, özgürlük diyoruz. İstanbul cevabını veriyor.
*Seçimlerin olacağı 14 Mayıs, Anneler Günü. Gelin bu 14 Mayıs’ta annelerimize baharı hediye edelim. ‘Oyumu sana hediye ediyorum anneciğim' diyelim. Ve adaleti, barışı, huzuru annelerimize hediye edelim.
*Ama bu Anneler Günü aynı zamanda annelerden de çocuklara bir hediye bekliyoruz. Diyoruz ki; evlatlarımız için, çocuklarımız için en güzel hediye demokrasidir. Anneler de çocuklarına demokrasiyi hediye etsin diyorum.
UYSAL: YETER DİYECEKSİNİZ
Babacan'ın ardından Demokrat Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı Gültekin Uysal kürsüye çıktı. Uysal'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle oldu:
*Çağlar açmış, çağlar kapatmış İstanbul; Bir dönemi kapatmaya, yeni bir dönemi açmaya var mıyız? Bir tarihi kavşağa doğru hep berber ilerliyoruz. 14 Mayıs 2023 milletin yeniden kaderine hakim olacağı bir gün olacak Allah'ın izniyle.
*Kendilerini vazgeçilmez zannedenlere, kendi varlıklarını kaçınılmaz bir kadere dönüşmek için Türkiye'yi risklere mahkum edenlere, bu büyük ülkenin kaynaklarını 85 milyona değil de bir avuç insana sunanlara karşı ‘yeter' diyeceğiz.
“DEMOKRASİYİ YEGANE DEĞER HALİNE GETİRECEĞİZ”
*Bugüne bir günde gelmedik. Güzel bir söz var; ‘Bir anın arkasında asırlar vardır.' İşte bu noktaya yürüne yürüne, mücadele edile edile, emek verile verile, alın teri akıtıla akıtıla sizler getirdiniz. İşte bu an, bugün bunu taçlandırma günüdür.
*Sadece 4-5 yıllık bir siyasi dönemi değil, 20 yıllık bir iktidar dönemini değil, 1.5 asırdır sürdüregeldiğimiz gelişim çizgisi içerisinde bir devri kapatıyoruz. Demokrasimizi, Cumhuriyetimizin değerlerini kaybetmeye yüz tuttuğunda mücadele ede ede, birleşe birleşe içselleştireceğiz, kazanç haline getireceğiz. Demokrasiyi bu ülkenin yegane değeri haline getireceğiz.
“ONLARIN TOKLUK SINIRINI BİLMİYORUZ”
*Bu büyük ülke tarihi fırsatları kaçıramaz. Çağın bize emrettiği demokrasisine, hukukuna, eğitim sistemine, ekonomisine, bu çağın icap ettiği derinliği katmak zorundayız. Ama bugün milyonlarca insanımız eğer sefalet içindeyse bunun sorumluluğu elbette yönetenlerdedir. Türk-İş açlık sınırını açıklıyor da biz bu ülkenin kaynaklarını kendisi için beytülmal zannedenlerin tokluk sınırını açıklayamıyoruz. Onların tokluk sınırını bilmiyoruz. Onların tokluk sınırını bilsek bir şey söyleyeceğiz.
“'DEMOKRASİ MAFİŞ' DİYORLAR”
*Allah'ın izniyle bu büyük ülke Cumhuriyetimizin 100'üncü yılını layıkıyla kutlayacaktır. Cumhuriyet ve demokrasiye lafzen inananlar var. Ruhen inanmıyorlar. Demokrasi ve hukuk onların lehine işliyorsa kabulleri; lehlerine işlemiyorsa kabulleri değil. Şimdi bunlar ‘devleti ele geçirdik' zannediyorlar ya; şimdi ‘demokrasi mafiş' diyorlar.
“BU MİLLETİN KALKINMASINA DAİR HİÇBİR HAYALLERİ YOK”
*Birileri çıkmış diyor ki ‘14 Mayıs bir darbe girişimidir…' Bir İçişleri Bakanımız var; çıkmış aynen böyle diyor. Darbe ise sizin vazifeniz darbeyi önlemek. Seçimleri iptal mi edeceksiniz? O yüzden bunların düşünceleri, zihin dünyaları ortaya döküldü. Türkiye'ye dair, bu milletin kalkınmasına dair hiçbir hayalleri yok.
“SÖZLERİ BİTTİ, YALANLARI DA BİTTİ”
*Geldikleri noktada söz bitmiş, yalanları da bitmiş. Sözü olanlar, kadroları olanlar, programları olanlar iktidara gelecek; ruhen, fikren, bedenen tükenmiş olanlar gidecek. Demokrasi buna diyoruz.
*Bu ülkede nimeti de külfeti de eşit paylaşan bir Türkiye'yi özlemimiz var. Millet İttifakı olarak Allah'ın izniyle yarınki Türkiye'nin cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde Türkiye'nin bu hasretini gidereceğiz.
“HARAM SALTANATI KURDULAR”
*Bir haram saltanatını Türkiye'de kurdular. Dünümüzü çalanlara yarınımızı çaldıracak mıyız? Çaldırmayacağız. Bu ülkenin kaynaklarını hak edenlerle buluşturacağız. 14 Mayıs'ı bir bahar günü, milletimizin derinden nefes aldığı bir bayram gününe çevirmek adına, o güne kadar şafağımıza az kaldı.
*Şafağın göründüğü gün kaderimize el koyacağız ve Türkiye'yi birbiriyle kucaklaştıracağız. Türkiye'ye korku vadedenlere umut vadediyoruz, baharlar vadediyoruz, güzel bir gelecek vadediyoruz.
DAVUTOĞLU: İSTANBULLULAR MEŞALELERİ YAKTI
Gelecek Partisi lideri ve Cumhurbaşkanı yardımcısı adayı Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından satır başları ise şöyle;
*Atatürk’ün ‘geldikleri gibi giderler’ dediği gibi İstanbullular meşaleleri yaktırlar.
*İstanbul anlayana bir hocadır, ders verir. Bugün İstanbullular bir milli irade dersi veriyor.
*Seçimlere siyasi darbe diyen bir bakana, toplumu bölerek kardeşi kardeşe düşüren bir söylem kullananlara milli irade dersi veriyor İstanbul…
AKŞENER’DEN CHP’LİLERE ÇAĞRI
İYİ Parti lideri Meral Akşener de konuşmasında şu ifadeleri kullandı;
*Uzun bir zamandır ayaktasınız. Öncelikle bu alanı doldurdunuz. Allah bizi utandırmasın.
*14 Mayıs’ta burası gösteriyor ki, 13. Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Çankaya’ya Cumhurbaşkanı olarak götüreceğiz.
*Bizim Anadolu’da yaptığımız tüm mitinglerde diyoruz ki 1 oy Kemal’le 1 oy Meral’e…
*Burada hem CHP’li hem de İYİ Partili seçmenler var. Birleşe birleşe kazanıyoruz. Ben şimdi buradan CHP’lilerden bir istekte bulunuyorum. Her CHP’li aileden sadece 1 oy istiyorum.
KILIÇDAROĞLU: DEVLETİ BİR KİŞİYE TESLİM ETMEYECEĞİZ
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
* “Ülkeyi çok kamplaştırdılar. Devleti bir kişiye teslim etmeyeceğiz. Beraber, akılla, bilgiyle, birikimle, ahlakla, erdemle yöneteceğiz. Hiçbir ayrımcılık yapmayacağız. Bu ülkeye baharı, huzuru getireceğim. Herkesi kucaklayacağız, hiç kimseyi mağdur etmeyeceğiz.
* Yerimiz saray değil Çankaya olacak. Her hakkı teslim edeceğiz. Birilerinden yana tavır almayacağız. En geç 2 yıl içerisinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi, Afgan kardeşlerimizi ülkelerine uğurlayacağım.”
GÜNÜN MANŞETLERİ
En Çok Okunan Haberler
YAZARLARIMIZ Tüm Yazarlarımız