8 Şubat Pazartesi günü saat 19: 00 da PTT 1. nci Ligindeki kaçanlar kovalayanlar maçlarının en önemlilerinden birisi Giresunspor ile Bursaspor arasında oynanacaktır.
Özellikle reisin eli değdikten sonra yediği önünde yemediği ardında futbolcular emrinde olarak liderlik koltuğuna oturan Giresunspor açısından kendi evinde eller havaya bir maç olarak düşünebilirsiniz.
Maddi sorunlarla boğuşmasına, kapalı bir tahtaya mahkum edilmesine rağmen, Vakıfköy ruhu ile başa güreşen Bursaspor'un sırtına şehir olarak bir de manevi yük bindirdik.
Ali Akman kendisini yetiştiren ve var eden ocağa ihanet ederek üç on kuruşa Vakıfköy ruhunu teslim ederek giderken bile Bursaspor camiasını ikiye bölerek gitmiştir.
Neymiş?
Çocuk haklıymış asgari ücrete futbol oynuyormuş da onu bile ödememişlermiş.
Bunun külliyen yalan olduğu ve maaşında kendi durumundaki futbolcular gibi iyileştirme yapıldığı ortaya çıktı.
Ben takımını ve ruhunu satanlara karşı duran takımındayım.
İlk gün ne dediysem bugün de aynı şeyi söylüyorum.
Gereği yapılmış ve kaybettiği o ruhu anlayabilmesi için Vakıfköy'e gönderilmiştir.
Benim bildiğim Alman kafasında daha fidan iken böceklenen bir değer ile uğraşmaz ve yakında hülle ile amcasının takımına gelebilir.
Hülle ile diyorum ama boşuna demiyorum.
Ali Akman'ın babacığının ortağı olduğu mobilya mağazası yıllardır zarar ediyormuş da milletin haberi yok.
Adam eve ekmek götüremeyecek kadar batakta olduğundan Helmut'tan gelecek hurmaları yutmak için etik değer, vefa, saygıyı bir kalemde çizerek Ali'yi, amcacığına teslim etmiştir.
Bizim geleneğimizde atalarımız "Öküze boynuzu ağır gelmez " der ve evlattan miras alınmaz miras bırakılır.
Bunları ben demiyorum vergi dairesine verdiği beyannameleri imzalayarak kendisi kabul ediyor.
Bu kadar küçüleceğine ve oğluna ruhunu kaybettireceğine FAKFUKFON'a başvuru yapsan gıda yardımı alsan daha anlamlı olurdu.
Bir düşünün evladınız Bursaspor'un altyapısından yetişip yıldız adayı olarak seçilerek Einchart Frankfurt takımına transfer oluyor ama imzayı bir otel odasında sehpa üzerinde boş kağıda atarak bunu basına servis eden bir amcası var.
Yirim o amcayı ben!
Bu satırları ardı ayazda bırakılan birinin feryadı olarak düşünmeyiniz.
Yeni nesil sektör denilen futbol endüstrisinin tekerine çomak sokulmuştur.
Bu tip ahlaksızlıklar örnek alınıp çoğalırsa futbol endüstrisi yok olur bunu görmek lazımdır.
İstanbul'un yarısı kadar nüfusu olan ve ekonomisi pek de güçlü olmayan Portekiz'in Porto FC takımı bütün dünyaya futbolcu ihraç ederek kâr elde ederken, Avrupa Kupalarında ciddi başarılar elde ediyor.
Portekiz'e Ali Akman'ın babası ile amcasını ihraç edeceksin, genç çocukları ayartıp çok değil altı ayda orada futbolu bitirirler.
Not ediniz!
Ali Akman başarılı olamayacaktır.
Ve ayrıca benim derdim A.A. değildir.
Ben ne A. A. lar gömmüşüm, bir çocukla uğraşmam ama yol olmasın diyorum.
Amcasının raconu, Düzen Ersin'i hizaya sokuyor ve Bursaspor Kulübü Başkanına "zaman darlığından" söz verdirmiyor.
Biraz düşünüyorum TRT Genel Müdürünün Bursa'ya pek de uzak olmadığımız bir muhacir evladı olduğunu hatırlıyorum.
Hoş olmasa da olur ama meydanlarda Bursaspor atkısı ile gezen özellikle iktidar milletvekillerine ayıptır diyorum.
Milli takım kampına giderek yeğenine imza attırıp poz verdiren adam konuşacak, durum tespiti yaparak kadro dışı kararını eleştirecek ama muhatabına cevap hakkı verilmeyecek.
Alır mısınız arabadan ham bostanı?
Sahi siz ne zaman Düzen Ersin veya Ayhan Akman gibilerin saltanatına dur diyeceksiniz.
Bursaspor Başkanına söz hakkı vermeyenin o ekranlarda yüzü ve sözü olmamalıdır.
Pazartesi sonuç ne olursa olsun bu çocuklar bizim çocuklarımızdır.
Hepsini bağrıma basarak diyorum ki!
OTTOMAN Grup İcra Kurulu Başkanım Vedat Kantar!
OTTO MEDYA lifebursa.com Yönetim Kurulu Başkanım Hakan Dinçtürk!
Sizler Adana Demirspor maçında gereğini yaptınız ve hem maçı hem de gönülleri kazandınız.
Şimdi sıra bizde...
Faik Çelik'in yine başlattığı hamleye katkıda bulunan güzel insanlara ben de katılmak istiyorum.
Bir aylık maaşımı ben de Giresunspor galibiyet primi olarak söz veriyorum.
Sevgili Adnan Batır kardeşim senden de bir şeyler duymak istiyorum.
Bizde her şey resmi olduğundan bir damlada olsa katkımız olur ve bizi mutlu eder diyorum.