BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un , öngörülen rakamların çok üzerinde artan enerji ve doğal gaz artışının maliyetlere yansıması bir yana işletmelerinin yükünü ağırlaştırması sonucunda yaşanan sıkıntıları paylaşmak üzere Ankara’ya çıkarma yaptıkları duyumu aldım.
Biz yaptık oldu mantığının işletmelerde yarattığı sıkıntıları elbette ilgili bakanlar ile görüşüp durumu anlatmışlardır ancak bu konu “nazik durumu arz etme” boyutunu çoktan geçtiği ayan beyan ortadadır.
Bence Cumhurbaşkanlığı Hükümet sisteminin en zayıf noktası bakanların, düşünmeden alınan kararların siyasi maliyetlerini bilememeleridir.
Böyle olunca da bürokratların hüküm sürdüğü ne yüklersen taşırlar kafasını taşıyan oligarşik düzen iktidarını ilan eder.
Teşbihte hata olmaz, eşeğinin yemini her seferinde bir kat azaltan Nasrettin Hoca gibi, eşek her şeye rağmen son ana çalışırken ölünce “tam yemsiz çalışmaya alıştı ama ömrü vefa etmedi” misali gibi iş insanları çalışıyor ama derdini anlayan yok.
Burkay Başkanın Ankara temaslarından iş dünyası adına sonuç almasını diliyorum ancak İş dünyası da sorunları ifade edilirken arkadan gelmezse, Timur hikayesindeki gibi indirim yerine iki fil yükü daha ekleyip geri dönebilir.
Ankara’daki bakanlara, bürokratlara ellerindeki en büyük BŞB’ nin Bursa olduğunu hissettirmeden, ülke ekonomisine can ve kan katan üretim, istihdam ve ihracatın anavatanı olan Bursa’nın lideri gibi gidilmezse asla sonuç alınmaz.
Bugün konuyu makama arz etme, öneriyi tensiplerine sunma dönemi bitmiştir.
Öyle bir haykırmak gerekir ki; Beştepe hesapsız atılan adımların siyaseten maliyetini görerek önlem almalı ve talimat vermelidir.
O koltuklara seçilmenin mutluluğu, zor zamanda doğru yerde, doğru hamleler yapmanın onuru ile taçlandırılır.
Yoksa “Squid Game” deki bence en değerli sahne gibi belki yüzünüze tokat atılarak para kazanırsınız ama onurunuzu kaybedersiniz.
Gerisi lafı güzaftır.