Bugün 28 Mayıs.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bugün Cumhurbaşkanı için ikinci oylama yapılıyor.

Oyumu sandıkların açıldığı saat içerisinde kullandım.

Geçen sefer oy kullanmak için yaklaşık 1,5 saat bekleyen ben, bu kez 1 dakika bekledim. Sonrasında vatandaşlık görevimi yerine getirdim.

Geçtik bilgisayarın başına.

Aslında bu tarih biz Bursasporlular için önemli bir tarih.

Çünkü Bursaspor tarihinde bir kez kazanmış olduğu Türkiye Kupası’nı müzesine taşıdığı gündür.

Hatta bu kupanın kazanılmasını yakından takip eden birisi olarak o günkü takımla gurur duyuyorum.

O yıllarda Bursaspor, sürekli ligde kalma mücadelesi veriyordu.

Teknik kadro kupa yükünden kurtulmak, ligde kalmaya odaklanmak için kupayı ikinci plana atmıştı.

Bunun için de genç takım oyuncularıyla kupa serüveni başladı.

Turlar üst üste geçildi.

Rakip Denizlispor olunca kaptan Beyhan ile Erdinç A takımdan takviye verildi.

Sonrasında üst üste gelen turlar sonrasında final.

Hatta Türkiye Futbol Federasyonu Bursaspor’un eleneceğini düşüneceği için kupa finalini Bursa’ya koymuştu.

Ancak, kupa finalindeki rakibi rahmetli Kemal Ömeragiç’in çalıştırdığı Altay idi. İyi bir kadroya sahipti İzmir temsilcisi ve ligin üst sıralarında yer alıyordu.

Güzel bir final oldu.

Bursaspor, Beyhan Çalışkan ve Mihaly Tulipan’ın golleriyle maçı 2-0 kazandı.

O tarihte Olay Gazetesi’nde çalışıyordum.

Bu maçı, saha içerisinden fotoğraf çekerek değil, basın tribünden bu şampiyonluğu yazmak için izlemiştim. Sonrasında tabii sahaya girip sevinç resimlerini çekmiştim.

Bu kupa sonrasında komik bir kararla Millet Bahçesi’ne çevrilen Atatürk Stadı’nda kazanılan ilk ve son kupa oldu.

Gerçekten kupayı aldıktan sonra Atatürk Stadı ve şehirdeki sevinçler sabaha kadar sürdü.

Çünkü Bursaspor, yıllar sonra Avrupa Kupası’na çıkma şansını yakalamıştı.

Aslında bu tarihi 28 Mayıs’tan sonra Bursasporlular olarak çok acı bir gün yaşadık hep birlikte.

Hafta arasında Beşiktaş ile oynanacak Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı için Türkiye’de kalan Macar futbolcumuz Mihaly Tulipan’ın piknik için gittiği Apolyont Gölü’nde sandan faciası yaşayıp ailesiyle birlikte hayatını kaybetmesini benim içimdeki tüm şampiyonluk sevincini alıp götürmüştü.

Acısıyla tatlısıyla 28 Mayıs tarihi biz Bursasporlular için çok önemlidir.

Tabii bunu yeni nesil gençlerimiz pek bilmez.

Ama böyle özel günler hiçbir zaman unutulmamalıdır.