En mutlu, güçlü ve başarılı insanlar önce kendileriyle sonra çevresi ile sağlıklı ilişkiler kurabilen insandır. Kendisiyle sağlıklı ilişki kurmak içinde öncelikle kişinin kendisini çok iyi tanıması ve kendisi ile tanışması gerekecektir.

Kendini tanımayan başkasını tanıyamaz. Başkasını tanımayan sağlıklı ilişki kuramaz. Çatışmalar yaşanır; iletişim engeli durumlar oluşur.

İnsan kendisinin en zengin veri kaynağıdır. Psikoloji, yani ruh biliminde farkındalığınızın artması için kendinizi inceleme masasına oturtun. Kendinizi tanıdıkça diğer insanları ve dünyayı çok daha iyi tanımaya başlayacaksınız. Ve empati yeteneğiniz artacak, hem kendisini hem de karşısındakini anlama, sezinleme ve yönetme yeteneği olan duygusal zekanın gelişmesi öncelikle kendimizi tanımamız ile ilgilidir.

İnsan, ilişkidir; iletişimdir. Ve yaşam insan ilişkileri üzerine şekillenmeye başlar.

Bazen birbiri ile konuşan iki insana baktığımız zaman birisi heyecanlı heyecanlı anlatırken karşısındaki insanın zoraki dinlemede kaldığını ve anlıyormuş gibi yapmakta olduğunu gözlemleriz.

Ve birbirleri ile anlaşırmış gibi dinlermiş gibi anlarmış gibi duran fazla sayıda insan vardır. Kendisini tanıyamadığından gerçekte yalnızlık duygusu içinde olan kendisine yabancılaştığından başkalarına ve dünyaya yabancılaşmış ve çok tan ölmüş, gömülmeyi bekleyen milyonlarca insan var.

Kendinizle Tanışmanız İçin Duygularınızın Günlüğünü Tutun!

Her günün sonunda yatmadan önce 15-20 dakika kendinizle baş başa kalın

Bugün hayatımda olup biten gördüğüm şeylerle ilgili içinde hangi duygular oluştu. Küskünlükleriniz alınganlıklarınız üzüntüleriniz kaygılarınız sevinçleriniz tüm duygularınızın günlüğünü tutun.

Örneğin bir öfke anınıza neden olan konular bazen başkalarını çok az sinirlendirebilirken ve bazen onları hiç ilgilendirmemiş hatta gülümsetmiş gülüp geçmiş olmaları mümkündür.

Burada sizin hassaslaşan bir durumunuz olduğunun işaretini verir. "Aynı olayla karşısında geçmişte de yine aynı öfke duygusuna kapılıyordum" Evet bu bir yolculuktur; ilk başlarda duygusal kalıplarınızın ne olduğunun farkına varmanız önemlidir.

Yani hangi olaylar karşısında hangi duygu durumlarına, hangi yoğunlukta girebiliyorsunuz? Süreci takip ettikçe yolculuğu verimli hale getirdikçe yavaş yavaş kendinizi anlamaya tanımaya başlayacaksınız.

Duygularımızın arkasında var olan değerlerinizi, değerlerinizin arkasında inançlarınızın varlığını keşfetmeye başlarsınız.

İletişim Biçimlerinde İlişki Düzenleyici İki Temel Yaklaşım Vardır

1-Denetim odaklı korku kültüründe (DOKK) otoriter olan emreder o ne diyorsa odur. İnsanlar güvenilmezdir. Sürekli denetlenmeli baskı uygulanmalıdır. Otoriter olan korkutabilir, ceza verebilir; rekabet ettirir, ödül verebilir, övebilir.

DOKK de insanların aklı, vicdanı, sınır ve sorunluluk bilinci, iradeleri devre dışı olduğundan gelişemez.

DOKK de yetişen bireyler için, denetimin olmadığı yerde yasak, günah, tehlikeli ayıplanan şeylerin ihlal edilmesi çoğu zaman kaçınılmaz olabilir. Çünkü iç denetim gelişmemiştir. Dış denetimde yoksa onun şeytana uyması kaçınılmaz olmaya başlar. Nefsi iradesini vicdanını rahatlıkla yener.

Kişi kendisine yabancılaştığı için kendisi ile tanışması zorlaşır. Duygularına yabancılaşmıştır. İç dünyasına yabancılaşmış dış gerçekleri kavramakta zorlanmaktadır. Dış gerçeklerden uzaklaşmış iç dünyası, hayatını "mış" gibi yaşamasına neden olur.

Yani hayata baktığı gözlüğü doğruları göstermez.

2-Gelişim odaklı değerler kültüründe (GODK) yetişen insanların aklı, vicdanı, sınır ve sorumluluk bilinci iradeleri daha güçlüdür.

Tüm davranışlarında iç denetim vardır. Kendisinin sözcüsüdür. "Başkaları ne der?" yerine "ben ne derim?" der. Taktığı gözlüğü dış gerçekliklere çok yakındır. İç tanıklığına önem verir.

Güçlü vicdanları ve iradeleri ve gelişmiş akılları sorumluluk bilinçlerinin güçlendirdiği iç denetimleri onların kendilerine yakışmayan davranışlar sergilemesini önler.

GODK'de yetişenler duygularının farkındadır; kendisini daha iyi tanır. Duygusal, ruhsal, sosyal ve zihinsel yönden daha sağlıklıdır.

Ve gelişim odaklı değerler kültüründe yetişenlerin hayata baktıkları gözlükleri daha gerçekçidir; kendilerini başkalarını ve dünyayı daha gerçekçi görürler. Kendi iç dünyalarını gözlemleyen bilinçleri gelişmiştir. Çok iyi tanıdıkları duygularını daha iyi yönetirler kendilerini çok daha iyi görürler.

1-Denetim odaklı korku kültürünün olduğu ailelerde aile içi ilişkiler sağlıklı değildir. Hiyerarşik ortamda aile bireyleri arasındaki ilişkilerde hiyerarşi vardır.

2-Gelişim odaklı değerler kültürünün olduğu ailelerde ilişkiler daha sağlıklıdır. Aile bireyleri arasında içten, samimi ve can cana bir ilişki biçimi vardır.

Son olarak diyebiliriz ki sağlıklı aile ortamında sevgi-disiplin dozu en sağlıklı dengesini bulmuştur.