Köpek insanlara her ahval ve şeraitte yardımcı olan, bazen Alplerde olduğu gibi donmaktan, bazen derin sularda boğulmaktan, bazen eşkıyaya karşı canını, bazen kurda kuşa karşı malını kurtaran can bir hayvandır da...
Köpek neden insanlar arasında hakaret sözcüğü olarak kullanılır onu anlamakta zorluk çekiyordum.
Konunun felsefesine kafa yorunca anlıyorsunuz.
Köpeğin bütün derdi karnının doymasıdır.
Onu doyurduğunda kokunu öyle alır ki; senin talimatın olmadan başkasının elinden bir şey yemez ve artık seni efendi olarak bilir.
Bu durumu insana uyarladığında arıza çıkar.
Çünkü insan doymak bilmez ve ihtiras sahibidir.
Çünkü insan daha iyisini bulduğunda eski efendisini satar.
Yine de köpek, dahası it sözcüğünün insanlara sıfat olarak kullanılmasını, köpeklere haksızlık olarak görüyorum.
Köpek adam satmaz dedim ama kendisine yapılanı asla unutmaz ve affetmez.
Bir dönem birlikte çalıştığımız Remzi ağabey ile yaz tatilini de aynı dönemde yaptık ama ben Marmaris İçmeler'de küvet kadar havuzu olan bir otelde, o Fethiye'de ultra lüks Lykia World otelde kaldı.
Yeni çıkan cep telefonları ile sohbet ederken ben birazdan yola çıkacağız deyince bana buraya gelsene dedi.
Haritaya baktığımda yol zorlu görünüyordu ama patron çağırdı ya!
Emir demiri keser dedik bir çay içip devam etmecesine yola çıktık.
Muhteşem tesisin nizamiyesine geldiğimde, kime geldiğimi sordular söyledim. İletilmek üzere adımı söyledim.
Size oda ayrılmış dediler ve buyur ettiler.
İçinde golf arabası ile gezilen bilmem kaç tane havuzu olan cennete duhul ettik.
Gün hep birlikte çok güzel geçti.
Akşam yemekte dönüş planı yaparken Antalya'da da bir gün kalalım sonra devam ederiz diye kararlaştırdık.
"Köpek nerede demeyin birazdan..."
Antalya "Kaleiçi" nde bir gece kaldık ve dönüş planı yaptık.
Remzi Abi, genellikle Bursalıların kullandığı bir üslup ile Antalya-Bursa arasını kaç saate aldığını anlatmaya başladı.
Kontağı açıyorum, topukluyorum.
Bir benzin iki ihtiyaç molası ile 4. 5 saatte Bursa'da oluyorum.
Rekorum ise 4 saat 10 dakika dedi.
Bu bana göre o zamanın yol şartlarında kelle koltukta gitmek demekti.
"Abi kahvaltıyı ederiz vedalaşırız benim yol kullanma tarzım farklı ben sana ayak uyduramam" dedim.
Nasıl diye sordu?
Ben kahverengi tabela gördüm mü girip bakmadan rahat edemem aklım kalır.
Benim Antalya- Bursa rekorum artı eksi 10 saat civarında olur dedim.
Kızları ille de beraber gidelim deyince önden sen git ben seni takip edeyim yoksa dalar basarım dedi.
Sadece İnsuyu Mağarasında 3 saat kaldık dersem, yolculukta tarzım konusunda ne demek istediğimi anlarsınız.
Gün akşama dönerken selektör yaptı ve durduk Kütahya girişindeki çamlıkta çay demleyip içelim dedi.
Çaylar demlendi.
Bardaklara kondu.
Bir anda etrafımızı köpekler sardı.
Köpeklerin boynunda kurtboğan denilen çivili tasmayı görünce çoban köpekleri olduklarını anladım ve ardından bir koyun sürüsü geldi.
Ama Remzi Ağabey'in beti benzi atıp, böbrek üstü bezleri korku enzimi salgılayınca köpekler bunu algıladı ve havlamaya başladı.
Ben sakin olmaya çalışıyorum ve böbrek üstü bezlerime uyanmayın talimatı vermeye çalışıyorum ama heyhat!
Hep birlikte çay servisini toparlarken çoban göründü ve sakin olun bir şey yapmazlar onlar sürüyü koruyorlar dedi.
Taarruz geçince Remzi Ağabeye köpek fobisinin nedenini sordum.
Fobi değil, aramızda savaş yaşandı diyerek, dikişli kafasını ve bacağını gösterdi ve ardından hikayesini anlattı...
Gemsaz' da köpekler bütün gece havlayıp uyutmuyorlar diye çözüm arıyor ve birinin verdiği aklı uygulayarak markette top top köfteler yapıyor içini en acı biberle doldurarak bomba hazırlıyor yazlığına geliyor.
Evinin önünde paketi açınca mis gibi köfte kokusunu alan köpekler etrafını sarıyor.
Hayvanlar verdiği köfteleri havada kapıyor ama yutarken gözlerinden ateş çıkıyor.
Bir süre sonra köfteler bitiyor ve köpekler havlamak isterken "tısss" diye sesler çıkarmaya başlıyor.
Gece de aynı şekilde tısss şeklinde geçiyor.
Remzi Ağabey sorunu çözdüğünü düşünerek mışıl mışıl uyuyor.
Ertesi akşam arabasından inerken, kendisini tören kıtası gibi karşılayan köpeklerin hepsi birden üzerine atlıyor...
Ve ardından ambulans çağırılıyor ve Bursa Özel Hastanesinde vücudunun muhtelif yerlerine 27 dikiş atılıyor.
Kaşınmışsın dedim.
Bir köpek iyi ya da kötü kendisine yapılanı asla unutmaz ama bu insanlar için geçerli değildir onlar unutur.
Havlamak köpeğin fıtratında vardır.
Köpek havlamasının dosta düşmana karşı bazen yanlış da çalsa alarmdan farkı yoktur.
Sen onun yaşam alanında villa yapıp, dost olmadan senin dediklerini yapmasını istersen başına bunlar gelir diye ilave ettim.
Bu eski ve gerçek hikayeyi neden yazdığıma gelince; sanırım tatilim geldi ve havaya girmek için Remzi Ağabeyin hikayesini ve köpeği bahane ettim.
Ömrüne bereket Remzi Ağabey!
