Bursaspor’un sezon başındaki inanılmaz yanlış hamleleri.

Kadronun korunacağı yerde dağıtılması.

Elindeki değerleri yok pahasına başka kulüplere vermek.

Ekip lideri Emin Adanur, ‘Futbol aklımız Mustafa Er’ demesine karşın, hiçbir transferde onunla fikir alışverişi bile yapmadı.

Sonrasında ilk beraberlikten sonra onunla tweet yoluyla vedalaştı.

Sonrasında Emin Adanur, nikah şahidi olduğu Menajer Pertev’e teslim oldu.

Sonuçlar işe yaramayan onlarca isim kulübe alındı.

İnanın yok pahasına gönderilen isimlerden Burak Kapacak. Fenerbahçe’ye satılarak transfer tahtası açıldı.

Oynayarak gelişecek olan Burak Kapacak Fenerbahçe’de sıradan bir futbolcu haline geldi.

Arda gibi genç oynarken o kulübenin yolunu bile zor görüyor.

Emin Adanur yönetimi, Emirhan Aydoğan'ın parasını ödememek için bonservisini eline verdi.

Kaptan şimdilerde Süper Lig takımı Aytemiz Alanyaspor kadrosunda yer alıyor.

Biraz daha kafamızı karıştıralım;

Yönetimden kaçmayı kafasına koyan ekip lideri Emin Adanur, bir anda Taha Altıkardeş, Kerem şen ve Batuhan Kör’ü Trabzonspor’a satıverdi. Paraları da cebine indirerek kaçıp gitti. 

Ardından, Ozan Sol, Cüneyt Köz, Aykut Akgün gibi isimler yerle bir edilerek kulüpten gönderildiler.

Bakın bu oyuncular Bursaspor’da kalmış olsaydı, inanın Bursaspor ligden düşmemek için cebelleşmez, play-offa girebilme mücadelesi içerisinde olurdu.

Emek veren herkesi kutlamak gerek.

Bursaspor, cumartesi günü Altaş Denizlispor ile bir maça çıkacak.

Kalan 5 maç var.

Umutlar bitmez.

Ancak, sadece Bursaspor’un kazanması yetmiyor.

Birde rakiplerin takılması lazım.

Yani Bursaspor’un kaderi artık kendi elinde değil, rakiplerinin eline geçti.

Böyle olunca da Bursaspor’a mucizeler gerekiyor.

Bu takım oynadığı futbolla mucize yaratacak bir takım görüntüsünde değil.

Neden diyecek olursanız;
 

Hiç birinin kalbinde, aklında Bursaspor yok. Hepsi sezon bitsin, Bursaspor’dan kaçıp kurtulayım diye hesap yapıyor.

Üzülen ve bu takım düştüğünde ise kalanlar yine Vakıfköy’den yetişen isimler olacaktır.

Onun için, cumartesi günü de Bursaspor’umuzun yanında olup, bu maçı kazanması için futbolculara destek vermemiz gerekiyor.

Sahi seçilmeden önce, “Bursaspor’u Süper Lige çıkartamazsam, vereceğim 40 Milyon TL’yi bağışlayacağım’ diyen Emin Adanur’dan hiç ses seda çıkmıyor.

BASKETBOLUN RUHU 

Frutti Extra Bursaspor, dün gece 20 bin çılgın Sırp taraftarın önünde Partizan’ı uzatmada yenip, çeyrek finale yükselirken müthiş bir zafere imza attı.

Ancak, futbolcularda olmayan, basketbol takımında olan kazanma hırsı, favori bir takımı yenme azmi bu zaferi getirdi.

Başkan Sezer Sezgin ve yönetiminden tutun da, sponsorlar Levent-Ömer Kızıl kardeşlere, Uludağ İçecek yönetim kuruluna, baş antrenör Sırp Dusan Alimpijeviç’ten, teknik stafta, yedeklere, masöre, doktora, katkı koyan herkesin önünde bir Bursasporlu olarak saygı ile eğiliyorum.
 

‘Yüreğinize, ellerinize sağlık’ diyorum.

Bu takım Start Arena gibi cehennemi andıran bir yerden zaferle çıkmışsa, bu mücadele ile ligde daha güzel işlere imza atar diyorum.

KÖTÜ YÖNETİMLERİN FATURASI

Bursaspor yıllardır çok kötü yönetiliyor.

Şampiyonlar Ligi’nde oynamış bir takımdan, Spor Toto 1.Lig’den düşecek bir takım yaratmak için çaba harcayan tüm başkanlara, perde arkasından takımı yönetenlere yazıklar olsun.

Aslında Bursa kenti olarak en büyük sorunumuz, hepimiz bu kadar yüksek borç nasıl oldu diye nazik yerlerimizi yırtıp, gırtlağımızı patlatırken, kulübü bu duruma getirenlerin nedense sesleri hiç çıkmıyor.

Bakıyorum, denetleme raporlarında borcun en üst noktaya ulaştığı dönemin başkanı Recep Bölükbaşı.

Sanayideki arazilerin satışı, futbolcuların ödenmeyen stopajları, cezalar derken kulüp nereden bakarsanız bakın 200-250 milyon TL’lik bir yükle burun buruna gelmiş.

Buna birde sanayi arsalarının satışından gelecek cezaları eklenirse bu rakam inanılmaz boyutlara çıkacak.

Bakıyorum birçok başkan genel kurul üyeleri tarafından aklanmadı.

Sonuçta bakıyoruz bu insanlar şehirde rahat rahat dolaşıyorlar.

Hatta kulübe hiç maddi katkı koymayanların bile alacaklı olduğu yönetimler insanı çileden çıkartmaya yetiyor.

Spor yasası çıkartılmaya çalışıyor. Maddeler birer birer TBMM’den geçiriliyor.

Ancak kulüpleri bu borç batağına sürükleyen eski yöneticilerin harcamaları denetlenmediği, mali makamlarca incelenmediği süre içerisinde ne kadar yasa çıkarılırsa çıkarılsın hiçbir şey değişmez Türkiye’de.

Yine ‘minareyi çalan kılığını hazırlar’ derdi atalarımız aynen öyle olur.