Sanat tarih boyu geri kalmış toplumları veya aydınlığa çıkamamış kişileri her daim korkutmuştur! Kendini geliştirememiş insanlar; sanatın bilgi, birikim, donanım, ileriyi gösteren ışık olduğunu bilirler lakin o ışıktan faydalanmayı ret ederler. Heykelinde sanatın bir dalı kolu olduğunu anlamadıkları gibi tapınma olarak adlandırırlar.

Heykel, sanatsal bakış açısıyla meydana getirilmiş üç boyutlu formlardır. Genellikle insan, hayvan ya da nesnelerin heykelleri yapılır. Taş ve ahşap gibi malzemelerden yontularak yapılabileceği gibi, kil, balmumu gibi ara malzemelerden modellenerek, bronz ve tunç gibi metallerden dökülür. Bu yontulara, muazzam yapılara, abide ve anıtlara hurafelerden günah yüklerler, safsatalarla zihinleri bulandırırlar. 

Heykeller; duygusuz, hareketsiz, ruhsuz gibi görünse de düşünebilen, hissedebilen, hatıralara ve geleceğe önem veren insanlar için önemlidir...

Tıpkı sevdikleri, duyguları, özleri ve anlam yükledikleri anıları, yaşamlarını bütünleştiren değerleri gibi... 

Hz. Ali'nin şu sözü kifayetsiz bir cümledir! “Bin kapıdan, yüz bin kaleden içeri girebilirsin de küçücük bir gönülden içeri giremezsin." 

Öyle ki, bir gönüle girmiş isen gönülde kurulan taht bin kapıdan yüz bin kaleden daha sağlam daha onurlu bir duruştur ve de bakidir. 

O milyonların kalbini doldurmuş, minnet duygusunu ruhlarına kazımış bir öncüdür. Tüm dünya devletleri dahi zekası, liderliği, komutanlığı, asaleti karşısında saygı ile eğilmiştir. 

Bütün ömrünü Türk Milletinin yeniden doğuşunu sağlamak, yüksek ve çağdaş medeniyetler seviyesine getirebilmek için adamış bir gazidir.

Düşünce

Fikir

Kimlik

Hürriyet

Birlik 

Bütünlük

Cesaret

Azim

Zafer

Kültür

Medeniyet

İnkılap

Fazilet

Asalet

Egemenlik

İstiklal

Milliyet

İlim

Eğitim

Halk

Cumhuriyet

Türkiye demek  "MUSTAFA KEMAL ATATÜRK"  demektir.

Heykelinin, büstünün, anıtının olması ona tapmak, biat etmek, Tanrılaştırmak demek değil.

Biz onu görmeden anlamayı sevdik... 

Biz onun ilelebet unutulmayacak olmasını sevdik... 

Biz onu kahraman olarak yaşamasını ve yaşatmayı sevdik... 

Biz onun yolunda yürüyeceğimize inandık ant içtik.

Hepimiz birer askeriz hepimiz TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin bekçileriyiz.

Sahip olduğu üzerine titreyerek büyüttüğü çiçeğin( kurduğu ülkenin) topraklarında heykeline anılarına saldırmak çirkin oyunlar gerçekleştirmek, milyonlarca sevenine askerlerine hakarettir, hadsizliktir.

Unutturmaya, yok etmeye, silmeye çalışmanın anlamı saldırmaktır!

Hesaba katamadıkları detay şu; Mustafa Kemal Atatürk'e yapılan her türlü saygısızlık karşısında Türk Milletinin uyuyan reflekslerinin uyanması demektir...

Ölü olan bedenin yeniden dirilmesi demektir...

Bir iken bin olmak demektir...

Sevdikçe büyümek, büyüdükçe çoğalmak demektir...

Birlikten kuvvetin kuvvetten dirliğin doğması demektir.

Bugün Cumhuriyetimizi ve onun meydana getirdiği çağdaş toplumu yaşatma çabası ve sürdürebilme gayemiz ilelebet devam edecektir. Milli ve minnet duygularımızla bıraktığı mirası sonsuza dek yaşatacağız. Bu amaçla Cumhuriyet ilkelerini uygulamak bizlere düşen en kutsal görevdir.

Mustafa Kemal Atatürk simgemizdir, onurumuz, gururumuzdur.

Ona dokunan fitne düşünceler, hain eller bizden değildir. Onun askerleri yiğitti hepsi ayrı ayrı birer kahramandı.

Atamızın evlatları olan o yiğitlerin kahramanların torunlayız sahip olduğumuz bu onurlu kutsal sevgiye saygıya bizden sonrakilerle birlikte daima sadık kalacağız bu böyle biline!