Tam anlayabilmek ve anlatabilmek empati derecemizle ilgilidir.

Mikro ifadeler insanların duygularını mimikleriyle ortaya koymalarıdır.

Hissettiklerimiz 40 mili saniye ile 500 mili saniye arasında yüzümüzde belirir.

Çok kısa süreli görülüp kaybolan mikro ifadelerimizin çoğunluğu bilinçaltımıza kaydedilirken, nedense çok da sevemediğiniz bir kişiyi ne kadar profesyonel de olsa gözünüz tutmaz.

Sezgileriniz sizi yanıltmaz.

Çünkü bilincimiz saniyede 3-5 veri kaydedebilirken, bilinçaltımızın aynı sürede kaydettiği üç milyon civarında veri sezgilerimizi şekillendirir.

Profesyonel kişiler tiyatrocular, sinema sanatçıları profesyonel konuşmacılar mikro beden dillerini de şekillendirirken önce o duyguyu yaşamayı hissetmeyi önemserler.

İşin doğalı önce duygunun oluşmasıdır sonrası jest oluşmayabilir mimik ise mikro düzeyde kalabilir.

Ancak sahte öfke, sahte sevinç, üzüntü gibi üretilmeden "mış gibi" zorlama "duygunun" sahte mimikleri ve jestleri sergilenir ki, bu durum kesinlikle güven vermez ve iticidir.

Mikro İfadelerin Yedi Duyguyu İfade Edeni Evrenseldir.

Üç bin civarında olan mikro ifadelerin yedi temel duyguyu ifade edenleri tüm insanlar için aynıdır.

Evrensel olan yedi temel duygu: Öfke, tiksinti, şaşırma, korkma, hoşlanma, üzüntü ve küçümsemedir.

Bu ifadelere, mimik sistemleri olan hayvanlarda da rastlanır.

Mikro İfadeler Beynimizin Limbik Sisteminde Gelişir.

Mutluluk, memnuniyet, neşe, heyecan, üzüntü, kırgınlık, kıskançlık gibi duygular genellikle gülme, durgunluk, hiddet, saldırganlık veya ağlama gibi davranışlar şeklinde dışa vurulur.

Bu duyguların oluşmasında limbik sistemin bir elemanı olan amigdalanın önemli rolü olduğu kabul edilmektedir. Amigdala, limbik sistem içerisinde yer alan bir badem büyüklüğündedir ve duygularımızın kara kutusudur.

Amigdala beynimizdeki duyguların merkezi konumundadır.

Amigdala'nın uyarılması ile birlikte mikro ifadeler yüz kaslarımızla mimiklerimizi üretir.

Duygular ne kadar güçlü ise mimiklerimiz o kadar belirginleşir.

Amigdala'nın bir diğer görevi ise ilk izlenimdir.

İlk kez karşılaştığımız biri hakkında fikir sahibi olmak için süre 30 saniye kadardır. İlk izlenimin yüzde 93'ünü 'sözsüz iletişim' dediğimiz beden dili, yüzde 7'sini ise ne söylediği oluşturur.

Botoks

Berlin'de yapılan bir araştırmada, botoks yaptırmış bir kadının botoks yaptırmadan önceki ve sonraki çekiciliği kıyaslanmıştır.

Ve % 85 erkekler kadının botoks yapılmamış halini daha çekici bulmuşlardır. Sebebi ise botoks yapılmamış halinde daha doğal ve samimi olduğunu söylemişlerdir. Bu durum yüz mimiklerinin belirgin olması kişiyi daha samimi ve sıcak göstermesidir.

Botoks'tan dolayı yüz, mimikler aracılığıyla duyguları yansıtamadığın da kişinin ruh dünyası da zarar görüyor.

ABDli aktrist Lindsay Lohan, 2009 yılında 23 yaşında yaptırdığı botoks sonrası duygu kontrol sorunu yaşar ve rehabilitasyon kliniklerinde tedavi görür. Botoks, mimiklerin oluşmasını engellediğinden dolayı amigdala görevini yapmakta zorlanır ve sinir sistemi kötü etkilenir.

1848 yılında, son derece başarılı bir demiryolu işçisi olan Phineas Gage bir iş kazası yaşar ve demir çubuk şakağını deler geçer.

Uzun süren tedavi sonrası Gage iyileşir ancak onun karakteri tamamen değişmiştir.

O artık sürekli küfreden, kavga çıkaran, içgüdüsel davranan bir kişi olmuştur.

Nedeni ise beynin sorumlu davranmayı yöneten bölge olan, ön frontal bölgesinin hasar görmesidir. Ölümünden sonra onun delik kafatası ve demir Harvard Ü. Tıp Fak. Anatomi müzesinde sergilenir.

İnsan yaşlandıkça eğer çalıştırılmaya ve gelişime zorlandıysa, alkol sigara uyuşturucu kullanımı, darbe vb zarar veren hastalıklar genetik sorunlar yoksa beyin fonksiyonları yavaşlamaz.

Ünlü opera Sanatçısı Verdi, ünlü eserini 80 yaşında yazmıştır.

Mimar Sinan Süleymaniye'yi inşa etmeye 61 yaşında başlamış ve ustalık eseri Selimiye'yi 86 yaşında tamamlamıştır.

Sürekli hareket halinde olmak beynin genç kalmasına neden oluyor.

Yeni doğmuş bebekler yetişkinlerle aynı tepkileri vermektedirler.

İlginç olan ise doğuştan kör olan bebeklerin yetişkinlerle aynı yüz ifadelerini kullanmalarıdır.

Mikro ifadeler evrenseldir.

Makro ifadeler (duruş, jest kılık kıyafet, makyaj) kültüreldir.

Mikro beden dili anlama becerisini nasıl geliştirebiliriz?

1- Gittiğimiz yerlerde kalabalıklarda, toplantılarda insanların ne düşündüklerini ne hissettiklerini anlamaya çalışmakla

2- Tv'nin sesini kapatarak kimler daha saldırgan, geri duruyor ve hangi duygu durumları içinde olabildiklerini anlamaya çalışarak

3- "Lie To Me" (Bana yalan söyle) vb filmini izleyerek.

Konuyu Özetlersek

Hayatımıza renk katan, anlam veren, yön veren, sevindiren duygularımızın karşılığı mikro ifadeler olan mimiklerimiz yalan söylemez.

İletişimin etkili olması sayesinde gelişen sağlıklı ilişkileri belirleyen duygularımızdır.

Duygularımızın ve karşımızdakinin duygularının ne olduğunu anlamak davranışlarımızın isabetli olmasını sağlar.

Empati yeteneğimizin artması beden dili ve mikro ifadeler konusunda becerimizin artmasıyla mümkündür.

Özel eğitim kurumu kuruculuğu, yönetimi ve rehberlik servislerinde yıllar süren çalışmalarımda, sonrası akademik yaşamımda ve aile danışmanlığım sürecinde şahit olduğum binlerce olaya ilişkin özet cümlem, "hayatın her alanında en güçlü, becerikli ve mutlu olanlarımızın, en etkili iletişim becerileri sayesinde geliştirebildiği sağlıklı ilişkiler içinde olabilenlerdi" olabilir.

Etkili iletişim deyince, ilk izlenim, etkin dinlemek, etkili konuşmak ve beden diline hakim olmak olarak tanımlayabiliyorduk.

Beden dilinin alt başlığı olan mikro ifadeleri anlamaya yönelik onlarca ciltlik kitapların özeti olabilecek bu yazım, umarım ki sizlere bir fayda sağlayabilmiştir.