Pek sevdik bu yöntemi. Mektupla Öğretim vardı bir zamanlar. Posta pulu ve zarf gönderiyorduk, başta İngilizce olmak üzere bilgi ve eğitim veriyorlardı.
Teknoloji gelişti, şimdi Televizyon, internet her bilgi, haber anında elinde.
Gazete okuyan bile çok azaldı, tıkla devam et.
Olmadı gir sosyal medya sayfasına, kendi haberini kendin yap.
Daha olmadı, yapılmışını paylaş.
Hiç olmadı, çekirdek çitle...
En iyisi o gerçi ama, fena kilo aldırıyor.
Haber kanalları külliyen taraflı.
Siyaset tek merkeze çekildiğinden beri ki, 10 Yıldır böyle, ne siyaset ne de siyasetçinin tadı kalmadı.
Mevcut Siyasi Parti Liderleri haftada bir konuşuyor, bütün bir hafta temcit pilavı, fakir sakızı gibi aynı konuşmayı didiklemek bize düşüyor.
En boş konuşmadan bile bir şeyler çıkarmak gerek.
Ortada laf yok ki, lafazanlık edelim.
Hal böyle olunca Yerel Siyaset, Belediye koridorlarında sıkışıp kalıyor ki, %90 lık bölümü yalan, iftira, üç beş çıkar hesabı, o kadar.
Bir çoğu halkı ve okuyucuyu hiç ilgilendirmiyor.
Siyasi Parti İl ve İlçe Başkanları Merkezi Siyaset yöntemini pek sevdiler elbet.
Sık sık Basın karşısına çıkmak gerekmiyor, üstelik sokağa gitmek bile çok lüzumsuz oldu.
Seçim dönemini pazar yeri ve esnaf ziyareti yapıp el sıkmakla oy toplamacağını zannediyor bir çoğu...
Yaygın Partilerin İl ve İlçe Başkanlarını çoğumuz tanımıyoruz.
Şahsım bu konuda bol pot kırma deneyimine sahibim mesela.
Seçim günü Okul Sorumlusu olarak görev yaptığım binaya gelen üstelik kendi adayımızmış, kumanya kuryesi muamelesi yapmam ve üstüne kırdığım potu onarmaya çalışırken yanındaki ekibi bizim partili zannetmem benim için eğlenceliydi.
Farklı partiden bizde aday olduğunu öğrendiğimde, çoktan kırmızı bir surat ve siyah bir arabayla uzaklaşmıştı.
MSS Bu yüzden hem yerel hem de genel için oldukça sorunlu bir yöntem.
Siyasi Partileri sokaktan koparmakla kalmıyor, Örgüt Toplantıları ve Ön Seçimden de uzaklaştırıyor.
Merkezden yapılan, oraya şirin görünüp, yerelde  yılan kalan temsilcilerle, halk siyaset ve siyasetçiden adım adım uzaklaşıyor...