Bursa gibi bir kentte on yıllarca bir üniversite olmasının siyasal, sosyal, eğitim ve kent ekonomisi açısından çok sancısını çektik.
Devlet yapamadı diye FETÖ bu işe el attı ve ikincisini kurmaya kalktı ama en azından gençleri zehirleme aşamasına geçmeden önce devlet el koydu ve BTÜ olarak eğitime başladı.
Bir zamanlar kiremit tozu ve Porsuk deresinin kanalizasyona dönmüş hali ve gecekondu garajı ile hatırladığım Eskişehir, Anadolu Üniversitesi'nin ve ardından Osmangazi Üniversitesi'nin vizyonu ile bugün toplam kentsel kalite açısından Bursa’yı fersah fersah geçmiştir.
Bursa’da bugüne kadar özel üniversitelerin kurulmaması, yersizlikten değil densizliktendir.
Eğitimi ıskalayan bir sanayi yapılanması ile bugünlere gelirken yakın geçmişte BTSO'nun bu konudaki hamlesi olmuştu ama BTÜ'den sonra mavi yaka yetiştiren okullara destek olarak daha anlamlısını yaptılar.
Eğitimci Gıyasettin Bingöl dershane ile başladığı eğitim sürecine okullar üstüne okullar katarak, eğitimden kazandıklarını yata kata çevirmek yerine yine eğitime yatırmıştır.
Gıyasettin Hoca eğitimde son imzayı adını Mudanya Üniversitesi koyduğu bir vakıf üniversitesini hayata geçirmek için attı.
Mudanya Üniversitesi ile ilgili olarak kurucusu, mütevelli heyeti ve yakından tanıdığım birkaç hoca hakkında bilgim olsa da medyada eğitim dalları ve hedefleri konusunda ayrıntılı bir bilgiye rastlamadım.
Bu tarafının ivedilikle üniversite sayfalarına konmasında büyük yarar olduğunu düşünüyorum.
Yaygın basında birkaç köşe yazısı okudum ama onlar da hep bir tarafın abilerinin fikirleri olduğundan içime kurt düştü doğrusu…
Ana eğitim dalları ve bölümler en çok önemsediğim konudur.
Bu manifesto üniversitenin geleceğini ve hatta neye hizmet edeceğini belirler diye düşünüyorum.
Lafı bükmeden ifade edeyim.
Bursa’ya yakışan yeni nesil eğitim yapan ve içinde geleceğin mesleklerini barındıran fakültelerden oluşan bir dünya üniversitesi gerekir diye düşünüyorum.
Ahmet Emin Yılmaz dostumun köşesinden yaptığım alıntı dışında başka yerlerde bir şey bulamadım.
“Üç fakülteyle başlıyoruz. Onlar da Sağlık Bilimleri Fakültesi, Mühendislik-Mimarlık-Tasarım Fakültesi, Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi olacak.”
Dünyada yeni bir üniversite formatı var. Bu formatta fakülte sayıları az, ama alt bölümler çok. Biz de Mudanya Üniversitesi’ni alt bölümleri çok eğitim kurumu olarak planladık.”
Yine Ahmet Emin Yılmaz köşesinden Türkiye’nin en genç rektörü unvanı ile Burak Küntay’ın rektör olduğunu öğrendim.
Mudanya Üniversitesinin YÖK'den yol aldıktan sonra onaylanmaması ve süreç ile ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirme eksikliği Mudanya Üniversitesi'ni tartışılır hale getirmesi, sadece Gıyasettin Hoca’ya değil Bursa’ya da zarar veriyor.
Eğitim takvimindeki sapmalar, mutlaka ve net bir açıklamaya muhtaçtır.
Öte yandan;
Sanırım üniversite inşaatında plan değişikliği bekleyen nokta olmuş ve Mudanya Belediye Başkanı uzlaşma yerine görüşme bile kabul etmiyor diye duyumlar aldım.
Onun adı Hayri’dir ne yapsa yeridir.
Adam Güzelyalı’da kahvede oturmaktan BŞB meclislerine bile katılmıyor.
Geçtiğimiz günlerde CHP İl Örgütünün bile takip ettiği BŞB Meclisine katılmaması aklınca sadece BŞB‘ini değil partimi bile sallamıyorum aymazlığıdır.
Yıldıztepe büyük projesi diye davul çaldığı yere sıra dükkânlar dikip belediyenin parasını bitirdi, şimdi de döviz arttı diye sözlerimizi yerine getiremiyoruz diyor.
Hak dışında bir tuğla bile konmasına itirazım vardır ama kişiyi asmadan önce de dinlemek sosyal adaptır.
Neyse, keser döner sap döner gün gelir hesap döner. Ne kadar sözünün eri olduğunu koltuğa yeniden talip olup olmamasında göreceğiz.
Mudanya’nın ve Güzelyalı’nın, Bademli’nin başına gelecek varmış geldi ve geçecek.
Dağ yöresi ilçemize cezaevi yapılacak diye niyedir bilmem belediye şenlik yapıyor, Mudanya’da üniversite kuruluyor belediyenin başı destek olmuyor.
Mudanya Üniversitesi'ne başarılar dilerken, Bursa’m, Mudanya’m, ülkem adına hayırlı, uğurlu, ömürlü olmasını diliyorum.
Ama ille de bilmek ve görmek istediğim eğitim dallarının yeni nesil evrensel üniversite formatında olmasıdır.