Bursa Çevre İl Müdürü ve ekibinin Nilüfer çayının geçmişinden bugününden ve yarınından bihaber olmasını normal karşılıyorum da; Doğayı ve Çevreyi Koruma Derneği (DOĞADER) Başkanı Sedat Güler’in “Nilüfer Çayı, Bursa’nın kangreni hâline geldi. Uludağ’da içilebilir nitelikte olan su Samanlı dereden 200 kilometre yol çizerek Marmara denizine dökülene kadar bu hâle geliyor” demesine şaşırıyorum.

Nilüfer çayının ana damarının Doğancı Barajının yapılmasıyla ovaya akışı son bulmuştur. 

Nadiren baraj tamamen dolduğunda savaklar açılır ve Nilüfer çayı özgürlüğüne kavuşarak ovaya akışına devam eder. 

Öte yandan kentin doğusunda sağlıksız kentleşme ve sanayileşme nedeniyle Nilüfer çayını besleyen derelerin tamamı kurumuştur.

Yeraltı sularını yasal olmayan bir şekilde çekerek sanayicilik yapanlar kirli sularını kurumuş dere yataklarına deşarj ederler. 

Buna konutlardan çıkan atık sular da eklendiğinde kangren olan ve adına Nilüfer çayı dedikleri akıntı oluşur.

Kestel, Gürsu ve Barakfaki’de kurulu “sonradan organize” edilen sanayi bölgelerindeki vahşi sanayileşmenin sonuçlarını araştırmadan itiraz etmenin anlamı olmaz.  

Öte yandan Bursa Çevre İl Müdürlüğü’nün bu itiraza Bursa Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü'nün halen siyah ve kızıl akan dere için "temiz akıyor" raporu hazırlayıp vatandaşa CİMER üzerinden cevap yollaması kimseyi şaşırtmasın.

Onlar Dağyenice‘ de içinde 20-30 büyükbaş hayvan yaşayan ve adına gübre denilen organik atıklar için çökertme havuzu olan çiftliğe, gübre suyu sızıntısı var diye aklın almayacağı kadar büyük cezalar keserler ama alenen açık lağım muamelesi yapılan deşarj bölgelerinin suyunun temiz olduğuna dair mühür basarlar.

Sonra da Bursa’nın çevre sağlığı konusunda vatandaş bize inansın ve güvensin derler.

Yeşil Çevre Arıtmanın kurulduğu dönemlerindeki güç odaklarını ülkem adına hatırlamak bile istemiyorum.

Sonuç olarak haberlere konu olan fotoğraflar o bölgenin deşarj edilen, marul, ıspanak, domates, biber, patlıcan ekilen toprakların sulandığı “temiz raporlu” suların görüntüleridir.

 

Bence Mülki AmirimizBursa Çevre İl Müdürü, Yeşil Çevre Y.K. ve tahlil yapan laboratuvar yetkilileri hep beraber o temiz dereden su alıp bir çay demleyip içiverin biz de inanalım ve sorun çözülsün. 

Biz gördüğümüze hemen inanırız.

Bakın çay çok önemlidir!

Bu ülkede çayın radyasyon tahlili bile demleyerek yapılır.

Ve “Netekim Paşa” ya göre de radyasyonlu çay daha lezzetlidir.