Bir zamanlar keçinin olmadığı yerde batıdan araklama bestelere yazılan sözleri seslendirerek para kazanan şarkıcılar vardı.
Bunların plakları ve kasetleri İMÇ Plakçılar Çarşısında yapılıp satılırdı ama kazanan yapımcılar olurdu.
Bu tiplerin para kazanma yolu ise dönemin ünlü gazinolarında assolist altında uvertür olarak sahneye çıkmaktı.
O dönemin ve tüm zamanların en büyük assolisti Zeki Müren'di
Ardından Behiye Aksoy gelirdi.
Ve diğerleri...
Tabi ki Müzeyyen Senar ve Safiye Ayla'yı unutmadım ama onlar bir hatta bir buçuk kuşak eski sanatçılardı ve onların dönemlerinde MAKSİM - GAR - ÇAKIL gibi gazinolar yoktu.
Zeki Müren ile çalışmak için bütün büyük gazinolar yarışırdı.
Ama o, adam satmazdı ve sürekli çalıştığı MAKSİM' de Fahrettin Aslan'ı Gazinocular Kralı yapan adamdı.
Senet, sepet, imza ile değil sözüyle kontrat yapar ve sözünde dururdu.
Onun anlamlı birkaç şartı vardı.
Alt kadrosunu kendisi belirlerdi.
Dönemin en iyi müzisyenleri ile çalışırdı.
Repertuarında olan şarkıları alt kadro sahnede söyleyemezdi.
O sahneye çıkınca masalara servis yapılmaz ve çatal bıçak sesi duyulmazdı.
Sahnede özel yaşamında seyircilerini hep velinimeti olarak görürdü ve büyük saygı duyardı.
Bütün şarkıcılar, türkücüler ve komedyenler onun kadrosunda yer almak için can atarlardı.
Kimi şaklabanlar ise takla atarlardı.
Rabbim bana sahnede ölmeyi nasip etsin dedi kabul gördü.
İzmir Televizyonu'nda canlı yayınlanan törende kendisine ödül olarak verilen TRT'de kullandığı mikrofonu aldıktan sonra fenalaştı ve hayatını kaybetti.
Zaten de gerçek bir PAŞA olduğunu ölmeden önce açıkladığı, vefatından sonra da gerçekleşen bütün varlığını TEV ile MEHMETÇİK VAKFI' na bağışlaması ile ispatladı.
Zeki Müren böyle gerçek bir PAŞA idi.
Gelelim soytarılara...
O dönemlerde onunla sahne almak şerefine nail olamayanlar, yabancı besteleri aşırarak yazılan sözleri seslendirerek meşhur olan dinozorlar gündeme gelebilmek için Zeki Müren'i özel hayatı ile karalamaya çalışıyorlar.
Zeki Müren Türkiye'nin gündemine sadece sanatçı olarak damgasını vurmuştur.
Bu sanatçılığı sadece yorumculuk değil, beste, şiir, resim hatta o dönemde çok zor olan kendisini konuşan film sanatçısı olarak SANAT GÜNEŞİ olmuştur.
Yoksa "Keman öğretmeni" ya da "Eylül'de gel" gibi araklama besteleri Türkçe seslendirerek değil.
Evet! Bu günlerde PAŞA'ya saldıran iki şarkıcı eskisinden bahsediyorum
Birisi hangi milletten olduğunu bile ifade etmekten utanan Alpay, diğeri kerameti kendinden menkul Özdemir Erdoğan'dır.
Alpay ana dili bile olmayan Türkçeyi yanlış kullanıyor diye PAŞA' nın konuşmasına ve herkesin hayran olduğu sesine kafayı takmıştı.
Alpay zaten hurdaya çıkmıştı ama Özdemir Erdoğan'ı işim gereği birkaç yıl önce Bursa'da bir etkinlikte izledim.
Ses bitmiş, fizikten doğuştan ikmale kalmış bayat esprileri yeni bulmuş gibi anlatan arada oğlumu takip edin diyerek pazarcılık yapan bir adam gördüm.
O da çorbayı böyle çıkarıyor diye düşündüm ama sürekliliği olamazdı olmadı da...
Ne yapması gerekiyordu?
Birisine saldırmak!
Hem çok önemli birisi olacak hem de cevap veremeyecekti.
25 yıl önce hayatını kaybeden Zeki Müren'den iyisi olmazdı.
Hele toplumun sinir uçlarını kaşıyacak konuya rol model alıp adını anınca manşet olurdu.
Becerdi de haspam!
Bir zamanlar Çankaya Köşkü önünde soyunan kadın kıvamında üçüncü sayfalara çıktı.
LGTB üzerinden Zeki Müren'e laf atan Kifayetsiz Muhteris!
Bugün 10 Mart 2021 ve Murat Övüç isimli sosyal medya soytarısı homoseksüelin takipçi sayısı 2. 3 milyon...
Nobel ödüllü Aziz Sancar'ın takipçi sayısı 290 binlerde...
Biz böyle bir ülkede yaşarken 40 yıl önce bir yıldızın kişisel tercihini gündeme getirmenin ne yararı var.
Ben hayranı olduğum Rock Hudson'un tercihini duyunca üzüldüm ama sanatçı kimliğine saygım hiç bitmedi.
Bizim zamanımızda aykırı tercihler sapıklık olarak kabul ediliyordu, ardından hastalık dendi, günümüzde ise farklılık olarak görülüyor.
Kişisel olarak bunu arıza olarak görüyorum ve ailesinin acı çektiğini sanıyorum ve dahi kişinin tercihinin toplumca zorlanmamasını düşünüyorum ama bu durumun özellikle şov dünyasında sanki bir üstünlük gibi algılatılmasını da şiddetle ret ediyorum.
Zeki Müren'i savunmak haddim bile değildir ve hatta hemşerilik alınganlığı yaptığımı düşünebilirsin Özdemir!
Zeki Müren'den sana ekmek çıkmaz Özdemir!
Sen oğluşunla birlikte bayat konserve içeriğinle tıngırdamaya devam et.
