Bursaspor bir Stanley Kubrick filmi olmaya başladı. O kadar çok olay yaşanıyor ve ağır ağır ilerliyor ki süreçler, olumsuzlukların hepsini yine, yeniden yaşıyor gibiyiz. Hepsi bir diğerini hatırlatıyor ve bir kaos çukurunda debelenip duruyoruz.

Burada, programda, eş-dost sohbetine anlattığım, binlerce kez yinelediğim konuları bu sefer taktiksel saha içi disiplinlerini anlatırken kullandığım bir dil ve bilimsel bir tabirle anlatmaya çalışacağım. Hiç sanmıyorum ama belki böyle anlaşılır.

Gerçi mesele anlaşılmak mı? Anlatmak mı? Yoksa anlamak istememek mi? Bunu da tartışmak lazım.

Bursaspor futbol takımı, camiası, yönetimi, her bir ferdi şu an NEWTON’un HAREKET YASALARI’NDAN ilki olan EYLEMSİZLİK yasasını ete kemiğe bürümüş durumda.

Bu kadar ataletli bir camia olmak ne kadar trajikomik değil mi?

Newton’un bu yasası bir cisim üzerine etkiyen dış kuvvetlerin bileşkesi (net kuvvet) sıfır olduğu zaman cismin hareket durumunun değişmeyeceğini söyler.

Bursaspor dilinde bunu ancak şöyle ifade edebiliriz;

Bursaspor üzerinde etkiyen dış kuvvet (Bursaspor yönetimi, söz sahipleri) “SIFIR” olduğu zaman, cismin hareket durumunun (Bursaspor’un anlık ve olağan durumunun) değişmeyeceğini söyler.

Bursaspor’un yönetimi, söz sahipleri şu an gerek güç olarak gerek prestij olarak gerekse spor yönetim bilgisi olarak SIFIR konumunda. Bundan dolayı Bursaspor’un anlık ve geleceğe yönelik ivmelenmesi değişmiyor, değişmeyecek.

Anlayacağınız Bursaspor’un bilimsel olarak dahi iyiye gitmesi mümkün değil. Bunu ben değil, NEWTON söylüyor.
REAKSİYON
 

Bursaspor’un saha içi ve saha dışında göstermeyi unuttuğu, kelime anlamından dahi bir haber olduğu, eylemsizlik hüviyetine bürünmüş olmanın en net sonuçlarından biri. Bunu size saha içi etmenler üzerinden anlatarak saha dışında alamadığımız reaksiyonu anlatmaya çalışacağım.

Reaksiyon oyunu futbolun günümüzde geldiği konumda çok değerli bir yer aldı. Topu hızla geri kazanmak için yapılan takım hareketlenmesi, pres zamanlaması, topu kaybeden oyuncunun, topu kaybettiği alanda anlık uyguladığı baskı ve bunun sonrasında kullanılan olumlu top oyunu günümüzde çok fazla takımı sonuca götürüyor. Bursaspor’un saha içinde malum bunu göremiyoruz.

Buradan örneklendirerek saha dışında da göremediğimizi anlatmaya çalışacağım;
Bursaspor yönetimsel süreçlerinde reaksiyon vermeyi unuttu diyerek başladım. Şu an aktif olan Bursaspor yönetimi unutmadı. Unutmak için önce bilmek gerekiyor. Bursaspor’un aktif yönetimi bunu bilmiyor.

Bursaspor’un ihtiyaçlarına yönelik hızlı aksiyon almak gerekiyor fakat bırakın hızı, aksiyon bile alınmıyor. Yönetimsel olarak herkesin katkı koyması gereken bir süreci yaşıyoruz ama toplasanız tek kişinin vereceği katkıyı veremiyor, doğru zamanda doğru hamleleri yaparak, yaşanılan dezavantajlı durumları, Bursaspor’un lehine çevirmesi gerekiyor fakat dezavantaj yaşadığının bile farkında değil. Bundan dolayı da tabi ki olumluya çevirebileceği bir reaksiyon göstermediği için, olumlu bir gelişme yaşanması da mümkün değil.

Bursaspor’u yönetenler, söz sahipleri, hiçbir şey yapmanıza gerek yok. Gerçekten eylemsiz ve reaksiyon göstermeden kalabilirsiniz. İnanın bu Bursaspor’a zarar vermeyecek. Yapmanız gereken tek bir aksiyon var. YAPAMADIĞINIZI KABUL EDİP, İSTİFA ETMEK.

Şu an geldiğimiz konumda klişe ama çok doğru bir hale gelen bir söz var. İSTİFA DA BİR HİZMETTİR.

Bugüne kadar vermiş olduğunuz hizmetler için teşekkür edilmesini istiyorsanız eğer İstifa ederek teşekkürü alabilirsiniz.

Bunu yapmadığınız her gün, her saniye oluşacak tepkileri, alacağınız reaksiyonları olumsuza çevirmeye devam ediyorsunuz.

Siz eylemsiz ve reaksiyon göstermeyen bir durumda olabilirsiniz fakat camia bu durumdan çıkabilir. Çıkması için camianın önünü açın.