Ülkemiz refah ve huzur içinde yol alırken, Şeyma kızımızın Mısırlı prens ile masal gibi aşkının bitmesi ülkemizi yasa boğdu.
Mohammed Alsaloussi, Kral Faruk'un soyundan gelmediği için bu kurnaz Mısırlının prens değil, bal gibi kurbağa olduğu belliydi ama masum Şeyma kızımızı kandırmamalıydı.
Şeyma kızımız uzmanlık alanı olan kutu açma kariyeri için az dirsek çürütmedi.
Türkiye "büyük hissediyorum" ve "kutuna git" sözlerini ondan öğrenmişti.
Kariyerinin zirvesine Acun ile evlenerek çıktı sanıyorduk ki; içinden fışkıran cevheri ondan sonra öğrendik.
Evinin ıslak hacimleri dışında her yerde çektirdiği fotoğrafları ve selfileri ile sosyetik güzel olma yolunda hızla ilerliyordu ama onun eksiği güzellik ya da sosyete değil society idi.
Şöhret basamaklarını hızla tırmanırken ve takipçi sayısı çığ gibi büyürken, bir yandan sosyal medyadan para kazanıyor, öte yandan sanki BM temsilcimiz gibi ülkemizi yabancılara karşı temsil ediyordu.
Neredeyse her hafta başka bir tek kişilik yabancı heyetle gece gündüz, günlerce süren toplantılar yapıyordu.
Ama elmas ve pırlanta konusunda eğitim almadığı için kendisine hediye edilen şişe dibinden yapılan yüzükleri Kaşıkçı Elması sanacak kadar cahildi.
Mohammed oğlumuz arkadaşından ödünç aldığı arabalar, evlerle Şeyma kızımızın gözünü öyle bağladı ki; PANDEMİ nedeniyle boş uçan Airbus A380'de fotoğraf çektirerek sana geliyorum demesine bilem inandı.
Bir ara gaz sancısını bebek kıpraşması sanarak hamileyim dediğinde neredeyse bayram ilan edilecekti ama gaz bu; gitti mi bitiyor.
Kolunda bilezikler ve parmağında yüzükler ile fiyat öğrenmek için gittiği kuyumcudan 500 bin dolar diye hava attığı tektaşın Paşabahçe sürahisinin dibi olarak 500 lira bile etmediğini öğrenince aşkısını anında terk etti.
Bu olaydan ders çıkarıp, fenomen kızlarımıza acilen pırlanta neye denir, sahtesi nasıl anlaşılır dersleri verilmelidir.
Bu arada kurnaz Mısırlı tarafından duygusal (!) dünyası yerle bir edilmesi sonucunda mağdur olan Şeyma kızımıza SGK'dan ağır işçilik faslından erken emeklilik maaşı bağlanmalıdır.
Hatta fazla paylaşım yapıp genç kızların kafasını karıştırmaması için "otur oturduğun yerde" projesine teşvik bile verilse yeridir.
Şeymalar kolay yetişmiyor!