Konumuz elbette trafik değil ama bu üç uyarıcı eylem trafikte yerinde ve zamanında yapıldığında çok hayati olsa da maksat dışı kullanıldığında başa bela olur. 

Nasıl mı? 

Trafikte sinyal vermeyi ya da durdurmayı unutursanız arkadan geleni yanıltırsınız.

Israrla ve sürekli selektör yapmak uyarıdan öte anlam taşır ve en azından aynı tarz selektörle karşılık alırsınız.

Kornayı elinizi üzerinde unutmuş gibi çalarsanız bunun trafikteki karşılığı hazır kavga demektir.

Bana göre insan ilişkilerinde durum farklı değildir.

Bir konu üzerinde merakınızı gidermek için bir telefon sinyali atmanın mahsuru yoktur ama o sinyali başkalarına taşımak maksadıyla kullanırsanız…

Varlığınızı gösterebilmek için becerilerinizi, hünerlerinizi sergileyebilirsiniz ama marjinal hareket ve ifadelerle popüler olmak gibi bir muradınız varsa iki günlüğüne ünlü olan çıplak vatandaş muamelesi görür, sonra çöpe atılırsınız.

Korna çalmanın insancasının özrü ya da mazereti yoktur ve direkt kalitesizlik örneğidir.

Bunun canlı örnekleri güzel ülkemde, Bursamda ve de mesleğimizde ziyadesiyle mevcuttur.

Unutmadan ifade edelim ki;

Alkol başta akıl sağlığı olmak üzere sağlığa zararlıdır.

Düşünebiliyor musunuz?

Ülkemizin varlığı ve birliği kırmızı çizgimiz olmak koşulu ile Bursa’nın güçlülerini karşımıza almak pahasına her şeyi yazabilen bir medya kuruluşunun başındayım. 

Bursaspor’a çok zarar veren bir sürece müdahil olmamak için “seçilmişlerin kavgasında taraf olmamak ve Bursaspor’a zarar vermemek adına”  bir yazıyı Genel Yayın Yönetmeni iradesi ile koymadığımda çocuk durumu sosyal medyada feryat ederek çok güzel kullandı, Çankaya önünde soyunan kadın gibi üç günlüğüne popüler oldu.

Kendini ifade etmekten daha çok beni yönetime ve tribünlere şikayet etti.

Ben solumsular tarafından sansürcü ilan edilmiştim.

Bursaspor için yazdığım yazılardan sonra Ali Ay’dan aldığım 87 günlük hapis cezası gibi, bu etiket de benim adıma gurur vesikasıdır.

Bu süreçte samimi olduğunu sandığım bir telefon sinyali aldım ve sorusuna “Yazıda sorun yok daha ağırını Cemal Ekentok yazdı, yazı kondu diye kaldırmadım ama sadece o konuyu gündemden düşürdüğüm için koymadım ve kendisine ilettim" dedim.

Bu sözlerimi beş dakika sonra sosyal medyada “yahu adam bir de yazıda bir şey yoktu diyormuş”  şeklinde okuyunca sinyalciye takıldığımı anladım.

Kimseye kişisel bir husumet duyma yaşını çoktan geçtim ama sabır eşiğini atlarsam fena halde gereğini yaparım.

Sonra ekmek su faslından ağlamaca yok!

Ne hikmetse sağı solu fark etmeden bu tipler hep aynı mahallede yaşıyor.

Hodri meydan diyerek o konuya noktayı koyalım.

Hata yapmak bizler içindir. 

Bir kadının samimiyetine düşüp sinyal tuzağına düşmek ağırıma gitmedi değil.

Bu kadın  ile ilk tanıştığımızda (sosyal medyada), medya konusunda düşüncelerimi sorduğunda, aklımca yardımcı olmak adına bir şeyler anlatırken, bir partide aktif üye isen medya değil o partinin bülteni olursun dengelerine dikkat et diye de uyarmıştım.  

Unutmadan ifade bir kez daha edelim ki;

Alkol, başta akıl sağlığı olmak üzere sağlığa zararlıdır.

Bir paylaşımın altına “yapmayaydın iyiydi” diye yazdığımda, beni unutup ve kuyruk acılı gecelerin yarasasından aldığı cesaretle Ottoman Grup Yönetim Kurulu Başkanımız hakkında akıl sağlığı yerinde olan birisine ve bir kadın nezaketine yakışmayacak aslı olmayan ifadeler paylaşmaya başladı.

Bizim hesap verme, hesap sorma merciimiz hukuk yolu olduğu için hukuk servisimiz gereğini yaparak suç duyurusunda bulundu ve konu adalete teslim edilerek gündemimizden düşmüştü.

Burada asıl hedef ve zor durumda bırakılmak istenen tabi ki de bendim!

Oysa biz sağlam bir aileyiz. 

Birbirimize güvenen, aramızda her şeyi konuşabilen, tartışan ve masada asla tortu bırakmadan yeni güne başlamayı bilen bir aile…

Boş beleş işler ve söylemler bizim gündemimizde yoktur.

Bu duyguyu bilmeyen ve hayatında yaşama şansı olmayanların bizi anlama şansı yoktur.

Peki konu hukuki sürece teslim edilmişken bu konuyu neden gündeme getirdiğimi anlatmadan önce…

Unutmadan ifade bir kez daha ve ısrarla ifade edelim ki;

Alkol, başta akıl sağlığı olmak üzere sağlığa zararlıdır. 

Hukuki sürecin tarafları mahkemede kendilerini ifade eder ve özellikle davalısı ile kendisini ifade etmek için görüşmek isterse avukatlar vasıtası ile ilişki kurmasının doğru olduğu bilinen bir usuldür.

Bunu dışında 21.30'dan başlayarak 04:30'lara kadar yazmaması rica edilmesine rağmen mesajlar atılması usul ve adaptan öte bekar bir adamı tacizdir.

Bu arada medya üzerinde engin bilgilerinden yararlandırmak için randevu talebinin yanı sıra medyamızı bizim medya anlayışımız ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir medya ile mukayesenin altında yatanın, aklı sıra beni gömmek olduğu aşikardı. 

Ajans haberlerinin hakim olduğu, muhabir kullanmadan çakma mikrofon ve gazetecilerin olduğu bir dünyada medya “köşe yazarlığı” en değerli pozisyonken maaşının ücreti asgari ücretle tanımlanması, kişinin gazeteciliği ve ruh sağlığı hakkında ibret vesikasıdır.

Biz OTTO MEDYA lifebursa.com olarak sadece köşe yazarlarımıza değil, bütün çalışanlarımıza asgari ücretin üzerinde maaş veriyoruz.  

Biz verdiğimiz net ücretin brüt karşılığını bordrosuna yansıtan “nadir” basın kuruluşlarından birisiyiz.

Yine bayramda ve tatil mesailerinde çalışanların fazla mesai farklarını bordrolarına yansıtan birkaç kurumdan biriyiz.

Telifle yazan profesyonel yazarlarımıza hak edişlerini zarfla değil, stopajlarını ödeyerek resmi olarak banka hesaplarına gönderiyoruz. 

Biz birim müdür ve sorumlularının kullanımına araç ve yakıt tahsisi yapıyoruz.

Biz bunları yaparken kamu kuruluş ve kurumlarından kaynak sağlamak için taleplerde bulunmuyoruz.

Reklam alanlarımız tedarikçi ve müşterlerimizin teveccühü ile dolmuştur.

Bizim gücümüz nicelikte değil nitelikte olduğundan gücümüzü skordan değil etkimizden alıyoruz ve almaya devam edeceğiz.

Biz bunları yaparken kimse ile yarış halinde olmadığımız gibi siyasi, maddi bir hedefimiz olmadan bir KENT MİLLİYETÇİSİ olarak yola devam ediyoruz.

Biz bütün  gücümüzle devletimizin yanında olarak iktidarın yanlışlarını cesurca ifade eden, muhalefetin görüşlerini sayfalarına taşıyan, doğruların hakkını veren, kamuoyuna kışkırtıcı mesajlar vermeyen nadir birkaç kurumdan biriyiz.

Son olarak eksik ve yanlışlarına rağmen İNTERNET YASASI çıkmasını desteklerken, yanlışların düzeltilebileceği, eksiklerin tamamlanacağını düşünüyorum. 

Ve bu sayede kendi kendilerine ona buna saldırarak sıfır istihdam ile medyacılık oynayanların çöpe atılarak basın meslek onurunun kurtarılmasını diliyorum. 

Ve son kez; 

“Alkol, başta akıl sağlığı olmak üzere sağlığa zararlıdır.” diyorum.