Bursa kenti tek yumruk olmalı demiştim sürekli yazılarımda.

Maalesef Bursa olarak, Bursaspor etrafında tek yumruk olamamanın sancılarını hep yaşıyoruz.

Şehir ve kulüp olarak 2. Lige düştük.

Bu bataklıktan kurtulabilmek, hatta en önemlisi yılların kangren olan yarası ‘transfer tahtası’nın açılması için maalesef tek yumruk olamıyoruz. 

Ne iş insanları, ne siyasiler, ne de sivil toplum kuruluşları.

Bugün -3 puan cezası almamak için son saatler.

Ömer Furkan Banaz Başkanlığı’ndaki Bursaspor yönetimi olağanüstü bir uğraş içerisinde.

Günlerdir ellerinden telefonlar hiç düşmüyor.

Tahtanın açılabilmesi için her türlü çabayı gösterirken, maalesef Bursa’dan o beklenen desteği görememeleri ise gerçekten çok üzücü geliyor bana.

Türkiye’de maaşlarını, transfer taksitlerini, Süper Lig dahil ödeyebilen tek takım olan Bursaspor’a kulübü borç batağına sokan kulüpten alacaklı olup, her noktaya temlik koyduran eski başkanlar ve yöneticiler harekete geçmiyor.

Bursa olarak sessiz kalırsak  ne tahta açılır, ne de -3 puan cezalardan kurtulabiliriz.

Benden söylemesi.

Alacaklı olan başkanlarla kimlerin araları iyiyse Bursaspor’un geleceği için çok önemli bir adım olacak.

Bursaspor için ceza almamak, transfer tahtasının açılabilmesi için son saatler.

Bugüne kadar SGK ile ilgili sorunlar için Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın bir hamle yaptığını duydum.

Bu olumlu bir gelişme.

Önemli olan tüm iktidar ve muhalefet partisinin tüm vekilleri tuttukları İstanbul’un üç semt takımını unutarak Bursaspor’un etrafında birleşmeleri gerekiyor.

Neden derseniz;

Size cevabım çok kısa. Çok değil 4-5 ay sonra seçim var.

O zaman Bursasporlularla sandıkta hesaplaşırsınız.

BURSA ŞEHİR HASTANESİ

Bugün sabah erkenden Bursa Şehir Hastanesi’ne gittim. Eşimin kontrolü için.

Bana yıllar önce oturduğum Muradiye Devlet Hastanesi’ni hatırlattı.

İnanılmaz bir kalabalık var.

Randevumuz Sabah 09.00’da.

Koridorlar tertemiz. Ancak doktorların ofisine geldiğimizde buranın bu güzel hastanede bu denli pis ve bakımsız olmasına şaşırdım.

Doktor 9.30’da hasta bakmaya başladı. Sonrasında kan tahlili, MR istedi.

Eve dönüş için arabamı pak ettiğim 3. bodrum kata indim.

Ama burada kural dışı arabasını park eden onlarca insan vardı.

Bir tanesi de bana denk geldi. Plakası 34 ERL 79. Öyle bir park etmiş ki çıkış yapabilme şansımı inanın yok etmiş. 

Arabasının camına telefonunu bile bırakmamış.

Bir de Şehir Hastanesi’nde maalesef anons sistemi yokmuş. Dışarıda parkla ilgilenen görevliyi 10-15 dakikalık arayıştan sonra bulabildim. O çözümü Trafik Şubeyi aradı araç sahibine ulaşabilmesi için.

Ben aşağıda gelmesini beklerken imdadıma Bursaspor Divan Kurulu üyesi Haluk Hısımcıl yetişti. Çıkan bir aracın yerinden bin bir güçlükle çıkabildim.