3 milyardan fazla kullanıcısı olan sosyal medya platformları WhatsApp, Instagram ve Facebook'a dünya genelinde 6 saat erişim sorunu yaşandı.

Facebook ve Instagram'daki erişim sorunu 6 saat sonra ardından da WhatsApp'ta çözüldü.

İnsanları bir "tık" ile dünyanın her hali ile hemhal eden sosyal medyanın "asosyal" hali dünyayı altüst etmeye yetti.

Anında başlayan komplo teorileri, iletişim sorunları yüzünden servis edilemeyince ancak evlerde kahve sohbeti olarak kaldı.

Dünya, tek partili cumhuriyet(!) yönetimi gibi sadece TWİTTER'ın elinde o ne derse ona inandık ama o da siyaset adamlarının elinde oyuncak olduğu için güvenirliliği kalmadı.

Bu altı saatlik tufadan büyük patron Mark Zuckerberg'de etkilendi ve kişisel serveti üç saatte 6. 7 milyar dolar eridi.

Türk halkından ilk tepki yerelde Beştepe emriyle "yine neler oluyor" kıvamındaydı ancak olayın dünya sorunu olduğu açıklanınca bu sefer Türkiye'de komplo teorileri çöktü.

Yer bildirimi yapamayanlar, görüntülerini paylaşamayanlar, dedikodu yapamayan sohbet gruplarına göre kıyamet kopmuştu.

Akıllı telefonlar asli görevleri olan iletişimi sağlıyorlardı ama tık yapılamayınca akıl kısmı dumura uğradığından bu süre içerisinde çevirmeli telefon muamelesi gördüler.

Ülkede petrol ve doğalgaz rezervleri bulundukça(!) sevinçten coşan akaryakıt , oto gaz ve elektrik fiyatları, duman gibi yükselen sigara fiyatları, kuşa dönen emekli maaşları kimsenin umurunda bile olmadı ama 6 saatlık muhabbet kesintisi necip insanımı derinden yaraladı.

Elindeki telefonun ekranına aynı anda boş boş bakan üç milyar insan, biraz dolu ve iyi şeyler düşünse dünyada açlık, kıtlık, çevre felaketleri ve savaşlar olmaz ama bu bağımlılık yapan kurgu buna asla izin vermez.

Demem o ki; iktidara gelmek için ucuzluk, refah, huzur gibi şeyler vaat etmek bir işe yaramaz. FACEBOK-INSTAGRAM-WHATSAPP kesintisiz çalışacak sözü verene oylar sular seller gibi akar.

Sorunun mesai saatlerinin bitim saatlerinde yaşanması, magazinsel yorumları öne çıkarsa da düzenini bu üç mecra üzerinden kuran işletmelerin büyük sıkıntılar çektiği gerçeğini unutmamak gerekir.

Dünyanın en pahalı ürünlerinin felç olması bana bir anlamda ölümü hatırlattı.

Giden için bir varmış bir yokmuş oluyor ama geride kalanlara bıraktıkları üzerinden yepyeni bir dünyanın kurulması için mücadele başlıyor.

Sosyal medya su üzerine yazı yazmak gibi bir tık ile yok olup gitti diyenlere katılmıyorum.

PANDEMİ kısıtlamaları döneminde sosyal medya olmasaydı, onca konfor içerisinde iletişimde mağara devrini yaşardık.

Çevremiz ÇAKMAKTAŞ ve MOLOZTAŞ' larla dolardı.

Fukaranın tatili Ekim'de olurmuş dedik ve Datça'ya geldik.

Allah yüzümüze güldü ve artık hükmü kısa süren güneşi bir an olsun üzerimizden eksik etmedi.

Küçük depremler oldu hissetmedik ancak sosyal medyanın asosyal gündeme göktaşı gibi düşünce anılar ilerde yazılmak üzere cepte birikti.

Bir hadisi şerif aklıma geldi.

"Yarın ölecekmiş gibi ibadetini yap ve hiç ölmeyecekmiş gibi çalış"

Benim ülkemde ikisine de uyulmuyor.

Bari buna uyalım;

Şimdi kesilecekmiş gibi sosyal medya bağımlılığını terk et, hiç kesilmeyecekmiş gibi de iletişimini canlı tut.