Bu günlerde yaşadığımız enerji kısıntısı ve kesintisi beni sekiz yıl öncesine götürdü.

DOSAB Bünyesinde kurulacağı planlanan DOSAB Elektrik ve Buhar Santrali projesinin basın yolu ile kamuoyuna açıklama toplantısına katıldım.

Kandırılmışlık duygusu, cahillik ve bu projenin sanki Bursa’daki o dönemin güçlü iki sanayi grubunun kayıkçı kavgası şeklinde algılatılması sonucunda kendi adıma projeyi dinlemeden ret etmiştim bile…

Kandırılmışlık duygusunun temelinde yatan şey İznik gölü içindeki yaşamı felç eden CARGİLL vakasının kutsanarak onaylanması idi.

Cahillik, bir konuda yaşınız kaç olursa olsun bilmediğinizi bilememekten uçurumdan düşerken uçtuğunuzu sanmanızdır.

Bursa’da Sönmez ve Nergis’in bilek güreşi sandığınız bir mücadelede gerçek dış güçlerin masum kötümserlerin ruhunu teslim alarak ( ben dahil )  kendilerine şövalye yaptığını görmek için sekiz yıl ve enerji krizi yaşamanız gerekiyormuş.

Aynı günlerde tesadüfen(!) Mudanya Limanına demirleyen GREENPEACE nin DOSAB projesine hayır demesini de hayranlıkla takip ederek, geminin kaptan köşkünde fotoğraflar çektirmiştim.

GREENPEACE alelacele Mudanya’ya geldiğinde durumun vahametini (!) daha iyi kavrayarak ve dünyanın öbür ucundan gelip bize sahip çıktığınız için size helal olsun demeyi de ihmal etmemiştim.

Ben bu krizden ülkem ve Bursa’m adına büyük dersler çıkardım.

Enerjide dışa bağımlılığın aslında kasanın anahtarlarını hırsıza, evinizin  anahtarlarını tecavüzcüye teslim etmekten farkı olmadığını anlıyorsunuz.

SOROSCU sistem ve yerli işbirlikçilerinin GRENNPEACE’ si getirmesini, yatırımın Bursa’yı duman ve kül partikülleri ile kaplayıp griye boyayacağı algısını oturtmaları zor olmadı.

Bu ihtiyar gibi samimi çevrecilere CARGİLL gibi kötü bir örnek gösterip ahanda böyle olacak demek yeterliydi.

Biz DOSAB'da  çalıştıran ve çalışanlarının yaşamları boyunca yine Bursa’da yaşayıp nefes alacaklarını düşünemedik.

Onların kendilerine, ailesine ve hatta nesline zehir soluma gibi riski almayacaklarını hesap edemedik

Oysa CARGİLL sermayesi Bursa’da bile yaşamıyordu.

Sekiz sene sonra o gün neler olduğunu düşünüp konuyu inceleyince mükemmel bir şekilde hazırlanan DOSAB ‘ın sunumunda vahim bir hata yapıldığını fark ettim.

O toplantıda “Nasılsa hükümet arkamızda sadece bilgilendirelim zorlamaya ve ikna etmeye gerek yok. Bu projeyi öyle de böyle de yaparız” duygusu Başkan Feridun Kahraman’ın kısa bir selamlama konuşmasından sonra sunumu yapan sanırım bölge müdürünün beden dili ve konuşması katılımcıları inandırmaktan uzaktı.

Ve sonunda SOROSGİLLER kazandı proje rafa kalktı.

O gün hayır demekle havayı çevreyi kurtardığımızı sandık ama bu gün sularımız, çevre sağlıksız ve hava kirliliği alarm veriyor.

Biz eskiler Su-i misal misal olmaz deriz.

Çok geri gitmeyeceğim sekiz yıl önceki otomobillerle bugünkü otomobiller aynı litre yakıtı tüketmediği gibi egzoz emisyonları aynı değil hepsi çok gelişti.

Sanayide,  baca filtre ve atık arıtma sistemleri yıl değil gün be gün geliştiriliyor ve yabancı akredite şirketleri tarafından en hassas ölçümlerle denetleniyor.

Hal böyle iken çevre ve hava kirleten bir tesisten enerji elde eden bir sanayi bölgesine yabancı ihracatçı ya da yatırımcı bırakın siparişi çay içmeye bile gelmeyeceğini üretim yapan herkes biliyor.

DOSAB Elektrik ve Buhar Santrali masumdur ve neden yapılmadı demiyorum.

Madem çevreye zararı yoktu, neden ısrar edilmedi ve sonrasındaki yönetimler tarafından neden takip edilmedi diye soruyorum?

2014 rakamları ile elektrik enerjisi üretim sistemlerine baktığımızda, büyük oranda ülke sınırlarımızda olmayan doğalgaza yüklenen ülkelerin başında geldiğimizi görüyoruz.

Bu kaypak coğrafyada ve kaygan zeminde değişken siyasal ortamda bir İran, bir  Rusya, bir Azerbaycan vanayı kapatsa ülkede bütün ülke şalter indirecek.

Fosil yakıtların en sorunlusu elbette kömürdür. Linyit de sınıf olarak birinci sıradadır.  Ülkemiz kömür yatakları bakımından şanslıdır ancak fitre kusurlusu olduğumuzdan yeterince yararlanmadan dışladık. Oysa Almanya başta olmak üzere dünyada birçok ülke kömür santrallerinden üretim yaparken önümüzdeki yıllarda fosil yakıttan çıkacağız diyerek işi bağlıyor. 

DOSAB Elektrik ve Buhar Santrali eğer doğru anlatılsa ve gerçekten de anlatıldığı gibi kompakt bir sistemde kimsenin ne kömürü ve külü ne de dumanı görmeyeceği bir proje ise 120 milyon dolar yatırımı üç yıl önce geri almış ve şu beş günlük sürede 800 milyon dolar üretememe zararını yaşamamış olacaktık.

Ama yetmez!

17 si Bursa’ da kurulu, ülkedeki bütün sanayi bölgelerine rol model olarak üretim tarihine geçecekti.

Nefes aldıkça çözüm her zaman vardır.

DOSAB sekiz yıl önce doğru bir adım attı ise, bugünkü yönetim konuyu yeni baştan ele almalı ve konuyu acilen tartışmaya açmalıdır.

Bugün geleceğin en değerli yaşam silahları enerji ve su’dur ve ikisinde de sanılanın aksine kıt kaynaklara sahibiz.

Üretmek ve yaşamak için enerjide dışa bağımlı olmak kalbimizin pille çalışması gibidir.

Pil biter hayat yaşam sona erer.

DOSAB Elektrik ve Buhar Santrali projesi slogancılar tarafından değil,  en titiz çevre bilimi insanları tarafından incelenerek, sorgulanarak raporlanmalı ve aklanırsa derhal hayata geçirilmelidir.

Bu beş günde yaşananlar bize diyor ki; el atıyla efelik, sahibinin elini oynatmasına kadardır.

Geçirdiğimiz 5 günü değil gelmesi olası 50 günleri düşünmek bile istemiyorum.

DOSAB yönetiminin bu süreci başlatma basiretini göstermesi ülke geleceğine karşı olan sorumluluğudur.

Daha maddi kazanımlara değinmedim bile…

Uzun ve yorucu yazdığımı biliyorum ama Bursa olarak çalışanı ile çalışanı ile “ en pahalı enerjinin ulaşılmayan enerji “ olduğunu düşünerek sabırla okuyun derim.

Daha maddi kazanımlara ve teknik detaylara değinmedim bile…

 Bu satırlar  kadar geldiyseniz, aşağıdaki 2014 deki sunum raporlarını okuyunca ülkem ve Bursa’m adına ne demek isteyip de belki de ifade edemediğimi  daha iyi anlarsınız.

Neden Bir Enerji Üretim Santrali Kurmaya İhtiyaç Var?

Bölge Sanayicimizin uzun yıllar enerji arz güvenliğini garantiye almak için. - Bölgemizde 2013 yılı verilerine göre; 1 Milyar kWh elektrik, 300 Milyon Sm³ doğalgaz tüketilmiştir. Son yıllarda DOSAB gibi büyük tüketiciler piyasadan elektrik ve doğalgaz tedarikinde zorluklar yaşamaktadır. Ayrıca ülkemizin enerji ithal ettiği ülkelerdeki iklim şartları, piyasa koşulları, siyasi ve ekonomik krizlerden dolayı ülkemizdeki enerji sistemini yöneten (TEİAŞ ve BOTAŞ gibi) kurumlar dönem dönem kısıntı ve kesinti yaptırımları uygulamaktadır. Ülkemizin doğalgaz ve petrol ithal ettiği ülkeler ve enerji piyasaları incelendiğinde bu durumun gelecekte de devam edeceği görülmektedir.

Kurulması planlanan Santral ile Bölgemizin elektrik enerjisi ihtiyacının üçte biri ile buhar ihtiyacının tamamı karşılanarak, doğalgaz tüketiminde de önemli oranında azalma sağlanacaktır. Böylelikle elektrik ve doğalgaz ihtiyacımızı karşılayacak tedarikçi sayısı ve alternatifi artacaktır. Ayrıca tükettiğimiz enerjinin de bir kısmını üreteceğimiz için kısıntı kesinti uygulamalarından minimum düzeyde etkilenerek Bölgemizin enerji arz güvenliğini sağlayacağız.

Gerçekleştirmek istediğimiz bu projemiz ile elektrik ihtiyacımızın üçtebirini, buhar ihtiyacımızın tamamını karşılayarak dışa bağımlı olduğumuz ve cari açıkta büyük yer tutan doğalgaz tüketimimizde de yılda 200 Milyon Sm³ daha az doğalgaz tüketmiş olacağız. Böylece ülkemizdeki Organize Sanayi Bölgelerinin toplam 4 Milyar Sm³ doğalgaz tüketiminde %5, Bölgemizin toplam doğalgaz tüketiminde ise e oranında tasarruf sağlamış olacağız. Aynı zamanda ülkemizin cari açığının azaltılmasında da katkı sağlamış olacağız.

 1. Enerji arz güvenliğimize katkı. 2. Buhar ve elektrikte, katılımcılarımıza daha ucuz fiyat. 3. Buhar ve elektrik çıktıları nedeniyle yüksek verimle çalışma. 4. İthal ettiğimiz doğalgaz yerine; yerli kömür=yerli kaynak kullanımı. 5. Ülkemizde doğalgaz tedarik sıkıntıları olması., kesintiler, kış aylarında sanayide kullanımın azaltılmasına yönelik politikalar. 6. Buhar ihtiyacımızı doğalgaz kaynaklı santralle karşılama durumunda verimlilik için daha büyük ölçekte bir tesis kurulması zorunluluğu. 7. Buhar 4-5 km. taşınabilir olduğu için kuruluş yerinin DOSAB olma zorunluluğu. Kömürün nakliyesinden depolanmasına, yakma teknolojisinden, külün taşınmasına, baca gazı emisyonlarına kadar; Türkiye’nin en çevreci enerji santralini kurarak, Bursa’da bir ilki gerçekleştirmek...

- 2014 rakamları ile DOSAB’da yılda 200 milyon sm3 daha az doğalgaz tüketimi ile bölge sanayimizin doğalgaz faturası yılda yaklaşık 100 Milyon USD düşecek. - 10 yıllık bir süreçte sanayimiz doğalgaz için yaklaşık 1 Milyar USD tasarruf edecek - Sadece DOSAB kaynaklı, doğalgaz ithalat faturamız yılda 100 milyon USD, 10 yılda yaklaşık 1 Milyar USD düşmüş, dış ticaret açığımız ve cari açığımız olumlu etkilenmiş olacak

https://www.dosab.org.tr/dosyalar/dokumanlar/16122014120227613IYI.pdf