Blogger, vlogger, youtuber, influencer, fenomen, kamusal figür, içerik üreticileri, yayıncıların editörleri günümüzün meslekleri arasında.

21.yüzyıldayız artık. İnsanlar uzaya gidiyor, marsa koloni falan kurmaya çalışıyor, acaba başka gezegenlerde yaşam var mı onlar konuşuluyor.

Tabi meslekler de değişecek.

Her zaman söylüyorum; dünya değişirken biz de değişiyoruz.

Hatta ülke olarak araba bile yapmaya başladık mesela.

Tabi biz araba yaparken son dönemlerde 50-60 bin lira verip yerlere Coca Cola döken cahiliye döneminden kalma insanların günümüzün Türkiye’sinde olması kötü ama oluyor bunlar.

İsrail Filistin Savaşı’nda İsrail'i protesto etmek için Amerikan menşeili Coca Cola'yı 50-60 bin liralık cola alışverişi yaparak prostesto etmek ne kadar akıl karı bilemiyorum.

Çok şükür, sadece temel ihtiyaçlarını sağlayacak kapasitedeler, Muhtar Kent falan bilmiyorlar.

Öğrenseler, iş Adana'ya kadar gider. Bir de orada İncirlik Üssü falan, al başına belayı.

Gerçi Adana'da da esnafın dükkanına biraz zor cola dökersin. Ya da adamdan; ‘Bu İsrail kahvesi!’ diye al bakayım elinden, seni ilk otobüsle gönderir Gazze’ye.

Şimdi diyorsun ki; gider aslanlar gibi savaşır.

Yok öyle olmuyor o işler.

Konuşurken mangalda kül bırakmaz fakat icraata gelince,

hangi mangal?

hangi kül?

Genelde insanımız böyledir ama lafa gelince her şey çok iyi, işler ters gidince sus pus.

Ülkede doktor kalmadı diyorsun; ‘Olsun ne olacak biz bize yeteriz.’ cevabı geliyor.

Ama hasta olunca, nerde bu doktor oluyor.

Öğretmen oluyorsun, diyor ki; ‘Şu neslin hâline bak, bu kuşaktan bir cacık olmaz.’

Neden acaba bir bak bakalım, atanamayan kaç tane nitekli öğretmen, onun yetiştireceği kaç tane nesil var ve neden atanamamış bu insanlar. Bir bak.

Avukat oluyorsun, insanlar sokakta kendi adaletini sağlamaya çalışıyor.

Diyorsun ki; ‘Ülkede adalet yok, hukuk hak getire.’

E gitti hepsi.

İşini yapmak istemeyende ya kenara çekildi ya da yurt dışına gitti. Durmadı burada.

Mühendis oluyorsun, başlangıç olarak asgari ücret. Bazen 1-2 bin lira üstü.

Diyorsun ki; ‘Ülkede sanayi gelişmiyor.’

Verdiğin parayla insan kendini zar zor geçindiriyor, bir de araba mı tasarlayacak sence.

Üstüne birde, gece gündüz çalışıyor bazıları, hafta sonu dahi tatil yapamıyor.

Ülkede neden sinema sektörü gelişmiyor veya tiyatronun hep adının unutulduğunu konuşuyoruz.

Çünkü, öğrenciye sinema bileti bile 110 lira. Tiyatro oyunu eğer bazı şeyleri eleştirmek için yazıldıysa ne tiyatrocu bırakıyorlar ortada ne de salonunu.

Ülkede haber üretilmiyor. Çünkü birçok şeyi konuşmak yasak. Konuşanda Barış Pehlivan gibi, içeride duruşmaya bile zar zor çıkıyor.

Gazeteciler, sinema ve tiyatro oyuncuları, mühendisler, avukatlar, doktorlar gitti ülkeden.

Geriye 3-5 kişi ve bu yukarıdaki insanlar kaldı.

Blogger, vlogger, youtuber, influencerlar.

Şimdi, onlarda alınıyor içeri.

150 tane güzellik merkezi açar, 100 milyonluk araba koleksiyonu yaptırtırsan bu insanlara kendini dev aynasında görmesi, bu yaşadıklarını insanların gözünün içine sokması normal.

Evet, izahı olmayan şeylerin mizahı olur. Kesinlikle katılıyorum. Ama bazen de ses çıkartmak lazım.

Her şeyle dalga geçmek, kale almadan, espriyle, şakayla yaklaşmak, ata sporumuz oldu.

Çünkü herkes influencer, herkes vlogger, herkes blogger.

Çok büyük paralar kazanıp çok çalışmamak herkesin hayali, yapabilen varsa saygı duyarım, hatta belki biraz kıskanırım ama ülkenin sorunlarını görmezden gelerek her şeye “Enerjik” yaklaşmak, bu kadarı bana fazla.

Bunların mizahı abartıldığında güzel olmuyor.

Şu an gözaltında, hapiste olan bu insanlara hayat bir şey kazandırdı evet, şimdi ise neredeyse her şeylerini kaybettiler.

Fenomenler bile bu duruma düşebiliyorsa onun takipçisi olarak neler kaybettiğini gör.

Sadece madden kaybettiklerin değil, manevi olarak kaybettiklerine, onun değil kendininkilere.

Aynı memlekette birlikte yaşadığımız için toplum olarak çok fazla şey kaybettik.

Geri kazanmak zor olsa bile, üstesinden gelinir.

Bunun için yapılacaklar şeylerden biri; arkasından gittiğiniz, günde 3-4 saat videolarını izlediğiniz, fanı olduğunuz, insanlar en azından kara para aklamaları ile değil, yaptığı iş ile ön plana çıksınlar.