Eski Uludağ yolunu hatırlar mısınız?

Bir de hidrolik direksiyonları, fan motorları olmayan, ikide bir vitesleri kilitlenen kara şanzıman dediğimiz eski otomobilleri aklınıza getirin.

O şartlarda parke taş döşeli 30 km. yolu sağ salim ve otomobili hararet yaptırmadan Uludağ'a çıkarmak için usta şoför olmak gerekirdi.

Ayı çeşmesi dediğimiz milli parkların başladığı yerde hem ayıyı ziyaret eder, hem de motoru istop etmeden otomobil hararet yapmasın diye kısa bir mola verirdik.

Kışın ise karlı yollarda çıkmak için usta şoförler çıkarken ve inerken otomobilin süratini vitesle ayarlar ve asla frene basmazlardı.

Uludağ'a çıkmak için tophane rampasında dolmuş taksiler vardı.

Bir de Çekirge taksileri çıkardı.

Bunlar çoğu zaman Amerikan arabalarına zincir bile takmadan hedefe varırlardı.

Yol virajlı, sollamaya imkan vermeyecek kadar dar ve kış şartlarında lastiklerin tutunması için parke taş döşeli idi.

Otomobiller yukarı çıkana kadar adeta bütün cıvataları yerinde oynardı. Sonradan yolda milli parklara kadar asfalt sonrası parke taş olarak düzenleme yapıldı.

Şimdi kar lastikli, otomatik ya da dört çekerli şanzımanlı otomobillerde geziyoruz ama kazalar azalmıyor.

Çünkü en basit ama en anlamlı trafik kuralı olan "başkalarının hakkına saygıyı" bilmeyen ve yollardaki hak tecavüzünü kurnazlık sanan üç beş milletten biriyiz.

Bırakın kışı yaz aylarında bile otomobiline hararet yaptırmadan Uludağ'a çıkana artık usta oldun derlerdi.

Bursa'ya henüz yağmur bile düşmemişken, Uludağ nostaljisinin ne alemi var demeyin.

Geçtiğimiz günlerde Uludağ'a çıktım.

Yolun genişlediğini ve aynı zamanda otellere kadar jilet gibi sıcak asfalt kaplama yapıldığı gördüm.

Gözümüz aydın artık karlı dağ yollarında pek rastlanmayan bir şekilde otoban zemini kıvamında bir Uludağ yolumuz oldu.

Yazın pek rahat çıkılıyor, daha kış şartlarında neler yaşanacağını bilmiyoruz ama tahmin edebiliyoruz

Mudanya ve İzmir yollarındaki üç şeritli yollarda her gün aslında olmaması gereken ama olan kazaları görünce Uludağ yolunun kış halinden ciddi olarak ürküyorum.

Ve diyorum ki; bu kış Uludağ yolunda çok kaza olacak!

Üç şeritli, kameralı ve elektronik denetleme yapılan yollarda kaza yapan sürücülerin, cillop gibi asfalt döşeli Uludağ yolunda buzlu ve gizli buzlu zeminde kaza yapmama ihtimali sıfırdır.

Ben felaket tellalı, mezarlık baykuşu değil, bu koşullarda bu işin olacağı ihtimali üzerinde düşünüp kafa yoran gamlı baykuşum.

Bizim Bursa Trafik Şube, mesai başlama ve bitim saatlerinde bile kavşaklarda görev yapmaktan aciz ama çok çekici olduğundan, Bursa trafiği Allaha emanet olduğu için Uludağ yolunda çok dikkatli olmanızı öneririm.

Uludağ yolunda iki yol bileşiminde sadece Jandarma ekiplerinin zincir denetlemesi olduğundan gerisi dediğim gibi Allaha emanettir.

Hoş siz dikkatli olsanız da karşı taraf olmadığı zaman başınıza gelecek yine gelir.

Biliyorsunuz Doburca' dan Uludağ yoluna bağlanan kısa bir yol icat edildi ve bir yılda onlarca insan öldü.

Yani yaşananlardan ders alınmazsa, yaşanacakların önüne geçemezsin.

Biz testi kırılmadan şimdiden diyeceklerimizi diyelim.

Gerisini hep birlikte izleyip görelim.