Bu sezon Bursaspor taraftarları ve camiası olarak iyi-kötü tüm duyguları haftadan haftaya yaşayarak, mental olarak yorucu, puantaj olarak üzücü, saha içinde mücadele eden çocuklarımız için gurur duyduğumuz bir sezonu geride bıraktık. Sezon öncesi takım nasıl ki kampa girecek, bizim de taraftar olarak psikolojik bir kampa ihtiyacımız var taraftar ve camia olarak.

Sezon boyu yazılarda, canlı yayınlarda hep bahsettik neler olduğundan, olması gerektiğinden, doğrulardan ve yanlışlardan. Bundan sonra artık tek odaklanmamız gereken nokta var. 22-30 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek, 15 Mayıs tarihinde listelerin verileceği Bursaspor'un 3 yıllık yönetimini seçeceği olağan kongre.

Bugün ayın 10'u önümüzde adayları görmek için 5 gün, vaatlerini ve bizler üzerinde beklentilerini oluşturmaları içinse minimum 12 maksimum 20 gün var. Geleceğe yönelik en tatmin edici fısıltıyı kim verecek? Artık er meydanındayız. Bursaspor'u gerçekten canı gönülden seven, Bursaspor'u hak ettiği gibi yönetecek adayları görme zamanı.

Şu ana kadar elle tutulur tek oluşum Sayın Emin Adanur'un oluşumu. Başkan adayı belli değil, Teknik konularda gel-git yaşamış durumdalar fakat bir yandan da bugün (10.05.2021) itibariyle daha yönetime seçilmeden elde olan oyuncuların serbest kalma durumlarını engellemek adına mali katkıyı vereceklerine yönelik söylemleri ile çalışmalarını sürdürüyorlar.

Farkında mıyız? Değil miyiz? Bilmiyorum fakat Bursaspor'un var oluşunu devam ettirip, ettiremeyeceğine yönelik kararı vereceğiz 2 hafta içinde. Durum tam da bu kadar ciddi.

Bursaspor salt para vaatleri ile kurtulamaz, kurtulacak olsaydı eğer bugüne kadar zaten "para" ile gelen tüm adaylar bizleri şaha kaldırırdı. Bizlerin en büyük ihtiyacı sportif yönetim zihniyetine hakim kişilerin söz sahibi olduğu ortamın oluşturulması. Bunu sağlayacak adayın cebinde parası var veya yok benim için 2. Ve hatta 3. Seçenek olarak bakacağım kriter olarak durur.

Dün akşam bu sezonu ilk 2'de bitiren takımlar belli oldu. Bunların ne şekilde çıktığına yönelik maç içi yaşanan rezaletler, saha dışında yaşananlar bizzat bilinmese dahi herkesin malumu... Taraftarlar ve camia içinde görüyorum ki Bursaspor'a da böyle başkanlar gelsin diyenler var. Çok şaşırıyorum.

Bursaspor camiası bu tarz yapılara, haksızlığa, adaletsizliğe karşı duran bunun için 7 Mayıs gününü, İbrahim Yazıcı'nın o meşhur el kaldırmadığı fotoğrafı, Fenerbahçe maçında açılan pankartı benimseyen bir camia. Bursaspor'un ihtiyacı bu tarz siyasi gücüyle kulüplerinin suni başarıları yakaladığı yönetimler değil, Siyasi gücü sayesinde bürokratik yapısını Bursaspor üzerinde avantajlı noktalarda kullanan bir aday. İbrahim Yazıcı gibi... Arada olan bu ince çizgiyi kaçırıp, Bursaspor'umuzun bu güne kadar göstermiş olduğu mücadeleyi unutmayalım. Başarıyı, üst ligi, en iyi yerlerde olmayı hepimiz çok istiyoruz. Bunun tek seçeneği bu sezon ilk 2'de bitiren takımların yolu değil. Başarıya giden yolda ilkelerimizden, mücadelemizden vazgeçmeden, Bursaspor gibi mücadele ederek bunları başarabiliriz. Öbür türlüsü eminim kimsenin içine sinmeyecektir.

Kritik sürece girdik. Kritik süreçte algı yönetimleri, koltuk için karalamalar, reklam kampanyaları hızlanacak. Bunların içinde doğru yapıyı seçmek, kargaşanın içinde kaybolmamak için düşünmek, araştırmak, düşüncelerimizden sapmamak lazım.

Bursaspor hepimizin, başarısı da bizim, kaybedişi de. Hep söylüyorum. NE BAŞARACAKSAK BERABER, NE KAYBEDECEKSEK BERABER.