Kafamızı kuma gömersek olmaz. Gerçi 40 yaşından üstündekilere konuşmuyorum diyor ama olsun varsın.
Ben doğru bildiğim yazan adamım diyorsan yazacaksın diyerek başladım.
Ülke gündeminin göbeğine oturan videoları yaygın medyanın görmemesi Sedat Peker videolarına ilgi duyulmadığı anlamına gelmez.
Sedat Peker videoları ülke gündemine öyle bir oturdu ki; artık müşteri memnuniyetini kafasına takmayan Digitürk'ü bir yana bırakırsak, Netflix, Blutv ve Exxen'in platformlarının rating savaşlarını kazanmak için milyon dolarlar harcadıkları dizi projeleri bile bir tripod, bir kamera karşısında nal topladılar.
Yakında altyazılı olarak yayınlamak üzere yayın hakkı için teklif alırsa şaşırmam.
Sedat Peker'in kimliği ve kişiliği konusundaki düşüncem kendime kalmak üzere devlet nezdindeki bir dönemin itibarlı insanının, bugün organize çete reisi ilan edilmesini yadırgıyorum.
Devletin halkına Sedat Peker'in itibarının bir dönem neden öyle idi de bugün neden böyle olduğunu gerekçeleri ile açıklama borcu vardır.
Benim bildiğim silahlı kuvvetler sadece devletin elinde olmalıdır. İstihbarat devlet birimlerinin işidir.
İç ve dış düşmanların etkisiz hale getirilmesi devletin işidir.
Devletin kendini koruma refleksi ihale edilemez.
Efendim devlet bazı karanlık işleri birilerine gördürür diyenler ya demokrasiden bihaber sazanlardır ya da devletin içine sızarak bu işten makam ve güç devşiren taşeronlardır.
Bir dönem Karadeniz ile Akdeniz'i birbirine karıştıran zır cahil bir siyaset insanına itina ile söyletilen "Bu devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir" yalanının sonrasında nelere mal olduğunu yaşadık.
Devleti korumakla görevli silahlı güçler anayasada görev sorumluluk ve yetkileri belirtilen Savunma Bakanlığına bağlı TSK ve İç İşleri Bakanlığına bağlı devletin kurumlarıdır.
İstihbarat ise Cumhurbaşkanına bağlı MİT tarafından organize ve icra edilir.
Görevini liyakat ile yapan bütün devlet görevlileri şereflidir.
Hal böyle iken basın ayartması ile sahte kahramanlar yaratan siyasetçiler bir dönem sonra o kahramanların(!) bendesi olurlar.
Sedat Peker'in iddialarının gerçek olmamasını diliyorum.
Bu iddiaları kanıtları ile çürütmek devletin görevidir. Bunun yerine iddialar üzerinden polemik yaratacak beyanlar devleti yorduğu gibi halkı da soğutur.
Eski Bakan, yeni Marinacı Mehmet Ağar'ın eşi katledilen kadına " 'Ben buradan bir tuğla çekersem devlet aşağı iner' sözünü lanetliyorum.
Kim hukuksuz uygulamalarını hamasi nutuklar ile süslüyorsa hain odur.
2'nci Dünya Savaşının mağduru olarak bütün dünya tarafından ayrıcalık gösterilen Yahudilerin, devlet kurduktan sonra özellikle Filistin halkına yaptıklarını kınıyorum.
Ancak kendisi için tehlikeli gördüğü unsurlara karşı devlet refleksini hiçbir zaman ihale etmeden kendi ordusu ve MOSSAD tarafından bütün dünyaya göstere göstere uygulamasına da dikkat çekmek istiyorum.
Kim ne yapar bilemem ama özellikle bir kişi gereği yapılmak üzere bu talimatı vermelidir.
Bu kişi de Sayın Cumhurbaşkanıdır.
Öte yandan Hadi Özışık gazeteciliği yeni bir olgu değildir ve maalesef Süleyman Soylu' nun adının büyük olasılıkla bilgisi olmadan kullanıldığını düşünüyorum.
Bir zamanların "Hamili kart yakinimdir" uygulamaları günümüzde kerameti kendinden menkul gazetecilerin "Patron bir telefon kadar uzağımdadır" halini almıştır.
Köşemden bir çakarsam zıplatırım.
Dünyayı başına yıkarım.
Ele güne rezil ederim gazeteciliğin sonunda indira gandi vardır.
Hadi Özışık ile Sedat Peker konuşmasında çok kişinin fark etmediği bir ayrıntıya dikkat çekmek istiyorum.
"Bana baskı yapılmasına rağmen yayınlarıma devam ediyorum" diyor.
"Bu benzin bitiyor depoyu doldurman lazım abim" ifadesinin ta kendisidir.
Siyaset insanlarının danışmanlarını yakınlarından seçmesine bir şey demem ama içlerinde mutlaka her gün kavga edeceği ama asla kovmayacağı bir danışman olmasında büyük yarar vardır. O kişi aslında siyaset insanının değişik bakış açısıdır.
Köfteci Yusuf olayının iddianamesini okudum. İfadeler üzerinden Sedat Peker'in adı geçiyor ama iddianamenin sanığı durumunda değil.
Güç devşirmek adına birinin adının rızası dışında kullanılması o kişiyi suçlu yapmaz.
Bu videolara stop tuşunu bastıracak olan kişinin Sedat Peker'in büyük saygı duyduğu Mehmet Cengiz olduğu bilgisi geldiğinde "Bakın Allah'ın işine" demekten kendimi alamadım.
Ve şunu diliyorum.
HAYDİ DEVLET BAŞA!