"Almanya bizi kıskanıyor" diyenlere hak vermemek elde değil.
Şaka yapmıyorum, gerçekten Almanya bizi kıskanmasın da ne yapsın!
Seçimlere daha dokuz ay var ama necip ülkemizin gündemi, ittifak savaşları, cumhur tarafı ittifaka kimleri dahil edecek, millet tarafının adayı kim olacak, altılı masa hikayeleri, iki tarafın da yasak aşkı olan HDP oyları kime gidecek üzerine oluşturuldu.
İki ay sonra kış gelecek ve zemheri soğukları ile ortaya karışık, beklenen enflasyon ortalığı kasıp kavuracak.
Mutfak giderleri roketlerken, ısınırken doğal gaz, aydınlanırken elektrik can yakacak.
Birkaç gün sonra tencereler boş kalacak, doğalgaz yanmayacak ama keyifler keka ve bütün derdimiz tasamız seçimin ne zaman olacağını bilememek...
Ama Almanya’da durum öyle mi?
Fikri ve zikri olmayan kabız muhalefetin anlattığı “Ama onların maaşları EURO ile” masalına sakın inanmayın.
Tamam da, EURO ile gelen EURO ile de gidiyor.
Hem de devlet desteği olmadan gidiyor.
Bizler düğünde, dernekte, alemde oynayana yapıştıracak bir şeyler buluyoruz da, Almanların ceplerinde yapıştıracak 1 CENT paraları dahi kalmıyor.
Onlar kışa girerken Türkiye'den ithal ettikleri sobalarla ısınmak için sandalye masa yakmanın hesabını yapıyorlar.
Neden mi?
Bakın burası çok önemli!
Onlar Rusya - Ukrayna dalaşının tuz biber ektiği sorunlarla, bu kışın nasıl geçeceği üzerine kafa yoruyorlar.
Almanya’nın Nisan 2022 de dört aylık dış ticaret fazlası 3.1 milyar EURO olduğu halde sanayiye verdiği elektrik ve doğalgaz fiyatlarını sübvanse ederken, konutlara da geçiriyorlar.
Bizde ise 'keyifler ayna çal çal oyna' havası sürüyor.
Konutlara verilen elektrik ve doğalgaza inanılmaz sübvanse desteği varken, acısı sanayiciden çıkartılıyor.
Türkiye’nin dış ticaret açığının en taze rakamı Ağustos 2022 tarihi ile 11.3 milyar dolar oluyor.
Almanya sanayicisini kolluyor ve koruyor çünkü refahın üretim ve ihracattan geldiğini çok iyi biliyor.
Türkiye açtığı her ekonomik önlem paketinin faturasını direkt sanayiciye ödetiyor.
Almanya bizi bu nedenle kıskanıyor(!)
Bize düz gelen onlara tersten giriyor.
Sanayi ve sanayiciye neden geçiriliyor?
Sesi çıkamıyor da ondan!
Ekonominin karar vericilerinin, TOBB Birliği Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun pembe tablo hikayelerini dinlemesi yetiyor.
Rıfat Başkan'nın ekonomiye Polyanna’nın Türk versiyonu gibi bakışını gören hükümet sanayiciye yapıştırıyor.
BTSO ve İbrahim Burkay üretimden gelen gücünü kullanıyor mu?
Hayır!
TOBB Yönetim Kurulu Üyesi BTB Başkanı Özer Matlı'dan durumun vehametini anlatan bir cümle duyduk mu?
Hayır!
Hükümete karşı diklenmemek ve diyalog içinde olmak elbette doğrudur, ama varlığınızın sebebi olan sanayicinin arkasında dik durmak da asli görevinizdir
"Atın iyisine doru, adamın yiğidine deli" denir.
Sizden sonrası için adınızın, görev döneminizin istatistiksel sayısı için değil, örnek alınacak lider olarak anılması, dik durmanıza bağlıdır.
Yapacağınız iş sanayici dostlarınızın derdini dinlemekten ibaretken, orta sahada top çevirmek, konuların etrafında dolanıp durma huyunuzdan vazgeçin.
Sanayiciden Seçim Yetki Belgesi istemekten daha önemli işleriniz olduğunu bal gibi biliyorsunuz da....
Siz de mi yapıştırma peşindesiniz?
Bu çarklar durursa herkes durur.
Herkes durursa memleket durur.
Bunun vebali de boynunuza olur.
Sanayici nasıl olsa kuzu gibi, sesi çıkmıyor.
O zaman erik dalı eşliğinde yapıştırrr…
Konutlar neden korunuyor?
Muhalefetin bütün söylemi zam üzerine olduğundan ve konutlara oy deposu muamelesi yapıldığından, gerçek fiyat artışları fiyatlara yansıtılmadığı halde yansıyan kısmı bile siyaseten kullanılıyor.
Öyle bir açmazdayız ki!
Bu kördüğümü İskender bile çözemez.
İktidar kalkınmanın ve sosyal refahın üretim ile ihracattan geçtiğini biliyor ama elini kaldırınca sanayici ile toka etmek yerine tokat vuruyor.
Muhalefet tarafı daha da vahim!
Bütün geleceğini fakirlik edebiyatı üzerine kurguladığından yeni bir şey söylemiyor, söyledikleri ise halka umut vermiyor.
O zaman yapılacak tek şey kalıyor!
Yapıştırrrrr!
Ağalar beyler!
Eylül’ün son çeyreğine geldik ama sanayi ve doğalgaza yapılacak mutat zamdan hala haber yok.
Vallahi alıştılar ve eksikliğini hissediyorlar.
Yapıştırın da sanayici nefislerini körlesin.
Bursa’da BTSO seçimine çeyrek ay kaldı.
Tek adaylı seçimde bile adaylık borsası kıyasıya sürüyor.
Herkesin bir hesabı var da ne olacak bu doğalgaz ve elektrik fiyatları, bu fiyatlarla nasıl üretim yaparız, nasıl rekabet ederiz diyen yok.
Bu orantısız güç kullanma ve yanlış politika istihdamı azaltır, üretimi bitirir, ihracatı vurur sonuçta işsizlik ve fakirlik artar ama ne gam!
Timur'un filleri hesabı, Nasrettin Hocanın iki az geldi dört tane daha ver besleyelim dediği gibi...
O zaman geriye tek bir şey kalıyor!
Ankara’nın bağları eşliğinde…
Yapıştırrrrr!