Antioksidan Deposu Kırmızı Meyveler

            Yazın gelmesiyle rengarenk sebze ve meyve sezonu açılıyor.  Kuvvetli antioksidanlardan biri olan antosiyanince zengin kırmızı meyveler özellikle bu mevsimin en antioksidan gruplarından biridir. Yaban mersini, aronya, çilek, böğürtlen, ahududu, vişne kırmızı meyvelerin başlıcalarıdır.
Kırmızı meyveler C vitamini, K vitamini ve folik asit  içermesi bakımından besin değeri yüksektir. Ek olarak yüksek lif içeriği ve düşük kaloriye sahiptir bu sayede kan şekerini diğer meyvelere göre daha dengeli yükseltir. Ek olarak kırmızı meyvelerin ORAC değeri diğer meyvelere göre daha yüksektir. ORAC değeri , besinlerin antioksidan kapasitesini gösteren bir değerdir. Kırmızı meyveler, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, obezite ve yağlı karaciğer hastalığı gibi hastalıkların risklerini ve semptomlarını azalttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

Kanser Savaşçısıdır.
Quersetin, antosiyadinler, ellagik asit gibi zengin polifenolik içeriği kırmızı meyvelere antioksidan özellik kazandırmaktadır.

Beyin Sağlığını Koruyucudur.
Antosiyadin içeriği kuvvetli olan kırmızı meyveler öğrenme, hafıza fonksiyonlarına katkı sağlarken depresyon, alzheimer, parkinson ve demans riskini %25-40 oranında azalttığı bilinmektedir.

Kalp ve damar sağlığını korur

Kalp ve damar sağlığı için antioksidan besinler koruyucudur. Yüksek antosiyanin içerikleri nedeniyle kiraz grubu kırmızı meyvelerin bu hastalarda olumlu sonuçlar verebileceği düşünülmektedir.  Özellikle dolaşım bozukluğu olan kişiler için önerilir.

Antiinflamatuvardır

Epidemiyolojik çalışmalar, kronik inflamatuar hastalıklar ile meyve ve sebze alımı arasında ters bir ilişki olduğunu göstermektedir. Meyve ve sebze tüketiminin, kardiyovasküler hastalık (KVH), inme, Diabetes Mellitus (DM), Metabolik Sendrom, Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı ve bazı kanserlerden kaynaklanan tüm nedenlere bağlı mortalite ve morbidite risklerini azalttığını bildirilmiştir. Meyvelerin bu etkinliklerini içerdikleri vitaminler, mineraller, karotenoidler ve lifin yanı sıra sekonder metabolitlerle gerçekleştirdiklerine inanılmaktadır.