SON DAKİKA
Hava Durumu

Ege'de bir zeytin cenneti; Akhisar

Yazının Giriş Tarihi: 15.03.2021 14:56

Akhisarlılar'ın memleketlerinden bahsederken illa ki; "Akhisar'ımız" dediklerini biliyor muydunuz? :)

Daha otogarda zeytin ağaçlarını görmeye başlıyorsunuz.

Manisa'nın en büyük ilçesi ve "Akhisar'dan 60 ülkeye zeytinyağı" haberleriyle tanıdığımız, antik çağlardan bugüne bir değerimiz.

Arkadaşım Selin ve ailesini ziyaret edip, sayelerinde Akhisar'ı detaylı gezme şansım olmuştu geçtiğimiz yıl.

Thyateira

Şehrin ortasında gördüğüm sütunları merak ettim hemen. Selin'in beni götürdüğü ilk yer de orası oldu zaten. Burası Thyateira Antik Kenti'nin kalıntılarının olduğu yerlerden biri olan Tepe Mezarlığıymış. Kalıntılar arasında yer alan Apsisli Yapı, Roma Dönemine tarihlendirilmiş.

Thyateira (Tiyatira): Akhisar ilçesinin antik çağdaki ismi.

Özellikle Roma döneminde tarımsal sanayi merkezi olmasıyla dikkatleri çekiyor. Yün üretimi, yün ve kumaş boyacılığı, keten üretimi, dericilik, ayakkabıcılık, çömlekçilik burada oldukça gelişmiş. M.S III. yüzyılda bu meslekleri yapanların kurdukları esnaf dernekleri varmış. Kentte yetişmiş çok sayıda ünlü kişinin (avukat, hatip, hekim gibi) olduğunu da yine antik kentteki tabelalardan öğreniyorsunuz.

Kuzey Ege'nin en önemli ekonomik merkezlerinden biri olan Thyateira, Erken Hristiyanlık döneminde, kendisi gibi anayolların üzerinde bulunan diğer altı kentle birlikte Batı Anadolu'daki ilk yedi Hristiyan topluluğundan / cemaatinden birine sahipmiş.

İncil'de ise iki ayrı kısımda Thyateira'dan bahsedilmekte.

Akhisar Müzesi

1933 yılında Ali Şefik Hastanesi olarak yapılıp, aynı yıl Milli Eğitim Bakanlığı'na devredilerek 1992 yılına kadar Ali Şefik Orta Okulu olarak hizmet veren yapı, 1994-2007 yılları arasında Öğretmen Evi olarak kullanıldıktan sonra 2011 yılından beri de müze olarak hizmet veriyormuş.

Müze, Thyateira Antik kenti kalıntılarının hemen yanında yer alıyor. 11 ayrı bölümüyle, 1451 eser bulunuyor müzede. Müzenin hemen girişinde bulunan fotoğraflarla Akhisar tarihine yolculuğa başlıyorsunuz.

Fotoğraflarla nostalji yolculuğunun ardından, önce Asmaaltı Kahvesi içini açıyor insanın.

Bir semercinin dünyasına misafir oluyorsunuz sonra, küçücük bir bölümde kocaman bir tarihiyle.

Unutulmaya yüz tutmuş pek çok meslek karşımıza çıkıyor.

Arabacı Nazmi'nin at arabaları,

Kalaycı,

Saraç ve

Keçeci Orhan'ı ziyaret edip,

Halı Dokumacılığı'nı izliyoruz, tarihin ahşap tezgahlarında.

Şu sözlerle anlatılmış halı dokumacılığı;

"Duygulardan sembollere, sembollerden motiflere..."

Türk halılarının karakteristik özelliklerinden biri, Türk Düğümü (Gördes Düğümü) adı ile bilinen çift düğüm tekniğiyle yapılmalarıdır. Anadolu'da her bölgenin kendine özgü Daha ve kullandığı desenler olmakla beraber, bunların hepsi Türk kültürünün birer parçası olarak karşımıza çıkmaktadır.

Halıyı Anadolu'da genellikle genç kızlar ve kadınlar dokur. Durum böyle olunca halıya duyguların ve düşüncelerin karışmaması mümkün değildir. Bu duygular ve düşünceler, sembollere dönüşür ve semboller de motif olarak halıya yansır. Türkler halı bu neden sosyal hayatın aynası gibidir ve başlı başına bir kültürdür. Halı yalnızca yer yaygısı olarak üretilmez. Sedir, yastık, beşik, heybe, eyer, torba, duvar halısı ve seccade olarak kullanılmak üzere değişik halı tipleri bulunur. Geleneksel tarz halı yapımında kullanılan malzeme genellikle yündür. Daha az olmakla beraber halı yapımında keçi kılı ve deve tüyü kullanıldığı olmaktadır. Tabi ki ipek halıları da unutmamak gerekir.

Ve sonra Konya seccadesi, Bergama Seccadesi örneklerini de yine burada görüyorsunuz.

Türk İşleme Sanatından örnekler, Akhisar Mühürleri, Sikkeler, Antik Çağda Kuyumculuk, Sikke Basım Teknikleri, Cam Üretimi, Antik Çağda Taş Heykel ve Kabartma Yapımı, Antik Çağda Aydınlatma, Figürinler, Antik Çağda Seramik, Akhisar Çevresindeki Tümülüsler, Höyükler, Fosiller, Akhisar Kazıları konuları hakkında bilgi edinip, müzeyi büyük bir keyifle gezdik.

Refahın, Bolluğun, Kutlamaların ve Şifanın Sembolü

Zeytin

Selin'le ilk tanıştığımızda söylemişti bana... "Bizim sokaklarımızda, caddelerimizde zeytin ağaçları boldur..." diye... Böyle bir yerde bir "Zeytinyağı Müzesi" olması da gayet olağan haliyle...

Akhisar Zeytinyağı Müzesi (Tarihi Kasap Hali)

1920'li yıllarda, Bulgar ustalar tarafından yapılan bir ticaret merkezi olan bina şimdilerde bir zeytinyağı müzesi & cafe olarak hizmet veriyor.

Geleneksel zeytinyağı çekme aletleri arasında gezerken, zeytin ve zeytinyağına dair çok güzel notlar da size eşlik ediyor;

"Bir Akdeniz bitkisi olan zeytin ağacının tarihi; insanlık tarihi kadar eskidir. Zeytin ağacı, yaklaşık 40000 yıl öncesine kadar dayanan birçok efsaneye konu olmuş kutsal bir ağaçtır. Dünya üzerinde yetişen ve yetişmekte olan bütün ağaçların ilki olduğu söylenmektedir. Zeytin ağacının yaprakları zafer, akıl ve barışın simgesidir. Zeytinin öyküsü insanlık tarihi boyunca mitlerde, söylencelerde, şiirde, romanda, resimde yerini almıştır. İlk olarak Yunanistan'ın Santorini Adasında ortaya çıktığı söylenmektedir. Zeytin ağacı kuzeyde, Anadolu üzerinden Yunanistan, İtalya ve İspanya'ya; güneyde Mısır üzerinden Kuzey Afika'ya yayılmıştır. 16. yüzyılda Kuzey Amerika ve Latin Amerika ile birlikte Çin'e ve Japonya'ya ulaşmıştır. Gerek mitoloji ve gerekse günlük yaşamdaki yeri bakımından Akdeniz kadar hiçbir coğrafyada zeytinin izlerini takip edebilmek mümkün değildir."

Tarihi Akhisar Lokumu

Akhisar'dan, meşhur Akhisar lokumu almadan dönülmezmiş :) Bunun için de Musa Değirmenci'ye uğradık.

Mesir Lokumu, Çifte Kavrulmuş Lokum, Kuş Lokumu, Duble Narlı Lokum, Duble Narlı Antepli Lokum, Çövenli Lokum, Meyveli Kuş Lokumu, Fındık Çövenli Lokum, Rulo Kadayıflı Çikolatalı Saray Lokumu, Akhisar Lokumu, Granürlü sucuk Lokum, Cevizli Lokum, Mandalinalı Kuş Lokumu, Damla Sakızlı Kuş Lokumu, Rulo Çikolatalı Susamlı Helva, Papatya Helva, Tarihi Akhisar Helvası, Güllü Lokum gibi çeşitleriyle de şaşırtıcı bir çeşitliliğe sahip.

Akhisar'da Kullanılan Kelimelerden Örnekler

Ege şivesi Anadolu sıcaklığının ta kendisidir.

Akhisar'da ise aklınız hayaliniz durur, kelime çeşitliliğinden... :)

Bazılarını paylaşıyorum, Selin'den duydukça da hala not ediyorum...

Hayatınızda en az bir Akhisarlı olmalı ki kelime hazneniz genişlesin :)

Godoş : Kendini Beğenmiş

Tiftala Çalmak : Üşümek

Tif Kakmak : Ayağı Takılmak

Vere : Sürekli

Obu! : Şaşırma

Künge : Çerçöp, kırıntı

Yalım : Herhalde

Yalın & Ocak : Ateş

Temşek : Geveze & Yılışık

Laf ! : Boş konuşana söylenir

Enki : Yanındaki, önündeki, elindeki

Toykurmak : Boş boş oturmak

Mukuk : Kavgacı, huysuz insanlara söylenen kelime

Supsuntur : Düzgün

Akhisar sokakları çok keyifliydi...

Üstelik Akhisar'ın tamamını yayan gezmek mümkün.

Bu daha da keyifli hale getiriyor gezinizi... :)

Bu güzel gezi için sevgili arkadaşım Selin ve ailesine minnettarım.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.