SON DAKİKA
Hava Durumu

Pandeminin unutulanları

Yazının Giriş Tarihi: 28.12.2020 16:13

Hayatın her alanını, her zerresine kadar bir virüs şekillendirdi.
Kırılgan ekonomisi, çalkantılı ve oturmamış siyasi yapısıyla ülkemiz kimine göre başarılı, kimine göre sınıfta kaldı bu süreçte.
En vazgeçilmez aksesuarımız maske için, az tantanalar yaşamadık.
Yöneticilerin de kafası karıştı bu konuda.
Verelim dediler olmadı... Sonra alın dediler...
O günlerde hep düşünürdüm, tekstil kentlerimizde, fabrikalarımızda üretimi çok olası ve kolay olan maskenin dağıtımında bu karmaşa yaşandıysa,
Bir aşı söz konusu olduğunda ülkemizde iş ne hale gelir diye.
Üzerinden çok geçmeden grip aşısında test etmiş olduk.
Beş hastalığı falan olan vatandaşa "riskli değilsiniz" dediler.
Süreç bizi evlere hapsederken, durumun en keskin ucu ekonomi tarafıydı elbette.
Ülkenin ekonomik anlamda, bir yanı öylesine keskin bir uçta ki;
Pandemi işsiz bıraktıkça, iyice sivrildi, keskinleşti o uç.
Dokunduğunu delmeye başladı adeta.
65 +'lar evlerde kalsın dendikçe, "ama çalışmak zorundayım..." diyenlerin sesi boğuk boğuk kaynadı arada.
Her kesim ayrı etkilendi bu dönemin belirsizliğinden.
Geçtiğimiz aylarda, bir klarnet ustasıyla söyleşi yapmıştık.
Demişti ki; "eğlence sektörü, zurnanın son deliğidir bu ülkede... Eğlencede varsınız, zor zamanlarda akla gelmezsiniz..."
İşsiz kalan, çaresiz bir müzisyenin intihar ettiğini izledik geçtiğimiz günlerde.
Yani müzisyenler çok büyük sıkıntıdalar.
Sanatçılar zorda.
Birkaç yıl önce bir Eskişehir turunda, Atlıhan'a girmiş ve girer girermez görmüştüm kendisini.
O nostaljik handa dikkat çekecek bin tane şey varken, önce onu fark ediyorsunuz.
Farklı görünümü ve çaldığı hafif melodili gitarıyla, kendisi karşılıyor sizi Atlıhan'da...
Biraz etrafında dolaştım, sonra yanına yaklaştım.
Sakin ve yürekten gülümsediğini hissetmeme imkânı yok.
İnsanlar başında toplanıyor, müziğini dinliyor, kimisi dans ederek eşliyor ediyor, hemen hemen herkes fotoğraf çektiriyordu kendisiyle. En çok da çocuklar ilgi gösteriyordu.


Memet Tevfik Çimen... Namıdiğer Berduş...
Eskişehir'in sembollerinden olmuş bir sanatçı.
İlk klasik gitar resitalini Van Devlet Tiyatrosu'nda vermiş,
Sonra talihsiz bir kaza uzun süre gitarından koparmış onu.
Bir daha da sahnelere dönmemiş,
Halkı gitarla ve klasik müzikle buluşturma adına çıkmış sokaklara.


Cevabı tahmin ederek sordum, bugünlerde neler yaptığını;
"Mart 2020'den beri çalışmıyorum.
Zaman zaman çalışmayı denedim fakat turizm hareketsiz, günlük masraflarımı dahi çıkaramadım, cepten yedim hep o da tükendi...
Asla devletten bir destek gelmedi, şu anda bana halk bakıyor, devletin destek olacağı sanat camiası bellidir...
Sosyal hizmetlere başvurmak için nüfus dairesinden işlemler yapmam gerekiyordu, e - devletten kimlik numaramla aldığım HES kodum ve randevulu olmama rağmen nüfus dairesinde işlem yapmadılar. Gerekçe olarak da nüfus cüzdanın eski dediler, değiştirin dedim, değiştiremeyiz en az birinci dereceden bir yakın akrabanızın size kefil olarak burada bulunması gerekiyor, yeni yönetmelik böyle dediler..."
dedi.


Yani işi epey yokuşa sürmüşler.
Berduş'un kendi ifadesiyle; o bir "econovidzede"...
Binlercesi gibi.


Müziksiz bir yaşam düşünemeyen bizler;
Sahi bu dönemde onlar hiç aklımıza gelmiş miydi?
Bunun çözümü bir devlet politikası olmalı...
Bu kadar pamuk ipliğine bağlı olmamalı yaşamları.

Yazının sonuna Berduş'tan bir link bırakıyorum;

Malum, sanat iyileştirir...

https://www.youtube.com/watch?v=kD74qfCPgUA

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.