SON DAKİKA
Hava Durumu

Sosisler ve siyaset

Yazının Giriş Tarihi: 07.03.2023 11:31
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.03.2023 13:21

Siyaset

2015 yılı milletvekilli seçimleri zamanı.

Bir aile dostumuz aday adayı olacağını söyleyip, kendisine yardım edip edemeyeceğimi sordu.

-"Olur" dedim. "Zaten bizim parti!"

"Ama sen eğitimci insansın, biraz da romantik... Siyaset seni yormasın" desem de duymadı.

Kendini çoktan kaptırmıştı milletvekilliği hayallerine.

Ne olduğunu anlamadan aday adaylığı seçim çalışmalarında buldum kendimi. Ortamı sevmiştim.

Geniş arkadaş gruplarımızda hissettiğim aile ortamını hissettim. Tabi bu ilk izlenim.

Vaatler de şahaneydi üstelik!

Bir diğer aile dostumuz ise Muğla'dan milletvekilliği düşündüğünü, parti genel başkanı tarafından direkt söz verildiğini, birinci sırayı garanti gördüğü için de bu işe gireceğini söyledi.

Kendisi otuz yıldır bir anlamda kanaat önderi, bölgesinin halkıyla iç içe, dernek başkanı, herkesçe sevilen ve bilhassa köylüyle hukuku olan bir yazar, televizyoncu.

Uzun süre birlikte çalışmanın hukukuyla, "Siyaset senin için bence yanlış karar, her kesimden sevenin var, ne İsa'ya yaranırsın ne Musa'ya. En azından böyle her kesimin sorunlarını özgürce dile getiriyorsun. Üstelik seçtiğin partinin modası geçti!" demiştim.

Bozulup, "Sana iş beğendirilmez zaten..." demişti.

Derken derken partisinin genel başkanı, ilerleyen yaşının etkisiyle olacak ki birinci sıradasın diye verdiği sözü unutup üçüncü sıraya yazdırıvermişti kendisini.

Tabi aynı gün partiden istifa ederek, veda etti siyasete. Seçimlerden sonraki hafta sonu olması lazım.

Bizim evdeyiz.

Bursa aday adayımız ön seçimlerde sondan ikinci olup seçime giremedi, bir koltukta eli yanağında, önüne bakıyor.

Genel başkanın hışmına uğrayan diğer adayımız da bir vesileyle Bursa'ya gelmiş ve o da bizde.

O da diğer koltukta, ardı arkası kesilmeyen telefon görüşmeleriyle kulis yapıyor.

-"Hadi" dedik. "Kalkın en iyisi bizim köye gidelim de biraz temiz hava alalım."

Gölbaşı'nda, tepe çamlıkta Muğlalı adayımızın performansını da bildiğimizden açtık bir  teke zortlatması, döktük kurtlarımızı.

O gün, bir fotoğraf çektirmiştik.

Ortada ben, sağımda ve solumda taban tabana zıt iki partinin aday adayları.

Bizim evde dostluk kazanmış, siyaset bitmişti böylelikle!

Sosisler! 

Hocailyas Anaokulu...

Sabahları, babamın arabasını gördüğüm bir pencere önüne oturup, babamın orada olduğunu bilmenin güveniyle yapardım kahvaltımı.

Haftada bir gün, salçalı soslu sosis çıkardı.

Karşımda kırmızı arabamız, içinde babam.

Önümde bir tava, içinde salçalı sosis!

O yıllardan sonra yediğim sosis sayılıdır.

Herhalde bıkkınlık.

Ya da salam sosisler hakkında duyduğumuz şaibeler!

Siyaset uzak kalınacak bir mecra değil.

Ama bu kadar hayatın içinde ve herkesin dilinde olması çok anormal.

Öfkeyle bağıran adamlar ve arabesk milliyetçiler diye tanımladığım insanlardan artık iğreniyorum!

Velhasıl;

"Sosisin ve siyasetin nasıl yapıldığını bilseniz geceleri rahat uyuyamazsınız." Otto Von Bismarck

Sosisi yemeyin gitsin!

Siyasete gelince...

Orada durum karışık!

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.