İşte tam da böyle kasvetli, renksiz günlerden haftalar önce gezmiştim…
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında, İstiklal Sanat Galerisi'nde açılan;
"Yabancı Seyyahların Gözüyle Beyoğlu" sergisini.
Yalın, hoşgörülü ve çok kültürlü zamanları biraz olsun hissetmek iyi geliyor insana.
İhtiyacımız olan tam da bu değil mi zaten.
Fransız; şair, yazar ve gezgin Gerard de Nerval'ın gözlemlerini okurken dünden bugüne kaybettiklerimize içim yandı.
"İhtişam ve sefalet, gözyaşları ve sevinç; başka yerlerdekinden çok daha fazla keyfi davranış ama aynı zamanda daha fazla özgürlük var burada; dört farklı halk; Türkler, Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler; aynı toprağın evlatları olan bu insanlar, bizim çeşitli taşra haklarımızın ya da taraftar gruplarının beceremediği gibi değil, ama çok daha fazla hoşgörüyle, birbirlerinden pek de nefret etmeden birlikte yaşıyorlar."
Dışarıdaki kalabalıktan bir süreliğine kopup zaman yolculuğu yaptık anılar ve fotoğraflar dünyasında.
Dışarı çıktığımızda duyduğumuz klarnet sesi bugüne getirmişti bizi.
O günlerde yasak değildi!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Büşra Ekim
Yasaklar ve Bir Zamanlar Beyoğlu
İstiklal'de turladığımız o gün Lebon halen açıktı.
Uğramıştık, tezgahlar doluydu.
Şimdi artık kepenk indirdi.
Beyoğlu bir rengini daha kaybetmiş oldu.
Sonra kana bulandı buralar.
Yüreklerimize ateş düştü.
6-7 Eylül karanlığı çöktü ortalığa.
Saksılar kaldırılıyor derken,
Pek çok yasak geldi.
Sokak müzisyenleri, sokak lezzetleri olmayacak artık.
İstiklal'in rengi grileşti böylece.
İşte tam da böyle kasvetli, renksiz günlerden haftalar önce gezmiştim…
Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında, İstiklal Sanat Galerisi'nde açılan;
"Yabancı Seyyahların Gözüyle Beyoğlu" sergisini.
Yalın, hoşgörülü ve çok kültürlü zamanları biraz olsun hissetmek iyi geliyor insana.
İhtiyacımız olan tam da bu değil mi zaten.
Fransız; şair, yazar ve gezgin Gerard de Nerval'ın gözlemlerini okurken dünden bugüne kaybettiklerimize içim yandı.
"İhtişam ve sefalet, gözyaşları ve sevinç; başka yerlerdekinden çok daha fazla keyfi davranış ama aynı zamanda daha fazla özgürlük var burada; dört farklı halk; Türkler, Ermeniler, Rumlar ve Yahudiler; aynı toprağın evlatları olan bu insanlar, bizim çeşitli taşra haklarımızın ya da taraftar gruplarının beceremediği gibi değil, ama çok daha fazla hoşgörüyle, birbirlerinden pek de nefret etmeden birlikte yaşıyorlar."
Dışarıdaki kalabalıktan bir süreliğine kopup zaman yolculuğu yaptık anılar ve fotoğraflar dünyasında.
Dışarı çıktığımızda duyduğumuz klarnet sesi bugüne getirmişti bizi.
O günlerde yasak değildi!